Gazete Emek -İHD, Barış Anneleri ve kayıp yakınlarının yanı sıra KESK Eş Genel Başkani Mehmet Bozgeyik, Kesk Şube Yöneticileri ve Emek ve Demokrasi Platformu faili meçhul cinayetlerle katledilenler ile gözaltında kaybedilenlerin akıbetini ve faillerini sormak için "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 664'üncü haftasında Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.

Bu haftaki eylemde 1996 yılında Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Demirli köyünde evlere düzenlenen askeri operasyon sonrasında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınmayan Mehmet Şirin Bayram’ın akıbeti soruldu. 

‘ÇOCUĞUMU BULMADAN DURMAYACAĞIM’

Eyleme katılan ve burada konuşan Mehmet Şirin’in annesi gözyaşlarına hakim olamayınca konuşamadı. Eşi Mehmet Mustafa Bayram ise 25 yıldır çocuğunun akıbetini sormak için alanlarda olduğunu söyledi. Bayram, “Bu devletin savcısı, yargısı var diyorlar, neden o zaman çocuğumu yargılamadan katlettiler. Ben ölsem de çocuğumun akıbetini sormaya devam edeceğim. Peşini bırakmayacağım. Çocuğumun adaletini sağlayana kadar durmayacağım. Ya ölüsünü ya da kemiklerini bulana kadar durmayacağım” ifadelerini kullandı. 

'GEREKİRSE 25 YIL DAHA SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
 
Kaybolan Mehmet Şirin Bayram’ın kızı Halime Bayram ise “Şirin Bayram’ın yaşamını kim, kimler elinden aldı? Kimlerin gücüyle ve kimlerin eliyle ve talimatıyla bu insanların yaşam hakları alındı?” diye sordu. Halime Bayram, 25 yıldır sokaklarda bu soruları sorduklarını fakat hiçbir şekilde cevap alamadıklarını kaydetti.

Bu soruları sormaktan asla yorulmadıklarını ve sormaya devam edeceklerini ifade eden Bayram, şunları söyledi: “Devletin getirdiği bu cezasızlık politikası yüzünden bir 25 yıl daha gelse bu davanın peşinde olacağız. İnsan hakları arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Devletin temel sorumluluklarından biri de insanların yaşam hakkını savunmak. Biz 25 yıldır bu sorumluluğu onlara hatırlatıyoruz. Devletin gücünü arkasına alan bu hukuksuzluklara karşı yargısal süreci başlatmamış olması, failleri yargılıyor olmaması bundan sonraki süreçte de yüzlerce faili meçhul cinayetlerin yaşanmasına neden olacaktır. Biz yakınları kaybeden aileler ve Cumartesi Aileleri ve insan hakları savunucularıyla beraber mücadelemizi her türlü baskıya rağmen bugüne kadar durdurmadık, durdurmayacağız. Talep ettiklerimiz bir lütuf değil sorumluluktur.”

ASKERLER GÖZALTINA ALDI
 
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyesi Derya Yıldırım ise Mehmet Şirin Bayram’ın akıbetini anlatan metni okudu. 1994 yılında Bayram ailesinin yaşadığı köy olan Demirli Köyü’nde devletin köylüler üzerinde ciddi baskılar oluşturduğunu ve köylüleri sürekli korucu olmaya zorladığını kaydeden Yıldırım, köylülerin koruculuğu kabul etmemesinden sonra köyün yıkıldığını ve köylülerin göç etmek zorunda bırakıldığını belirtti.

Bayram ailesinin köyden göç etmediğini ifade eden Yıldırım, 1996 yılında Şirin Bayram’ın akrabası olan Ramazan Tekin’i ziyarete gittiğini ve o gün askerler tarafından gözaltına alındığını aktardı. Yıldırım yaşanan olaya ilişkin şunları kaydetti: “Mehmet Şirin Bayram, sık sık yaşanan operasyonlardan dolayı gece tehlike arz edebilir diye Bîra Zeyna’ya ertesi sabah gideceğini düşünerek akrabası olan Ramazan Tekin’in evine misafir olarak kalmaya karar verir. O gece saat 11-12 civarında Kulp korucuları ve askerlerin yaptıkları ev baskınında ev sahibi olan Ramazan Tekin ve misafir olan Şirin Bayram gözaltına alınır. 

BAYRAM’DAN BİR DAHA HABER ALINAMADI

Ramazan Tekin ve Şirin Bayram’ın gözaltına alındığı esnada ev sahibi Hazal Tekin (Ramazan Tekin'in eşi), Fettah ve Cumali isimli iki korucuyu tanıdığını söyler. Aynı günün sabahında Hazal Tekin, Şirin Bayram’ın amcası olan İhsan Bayram’ı haberdar etmek üzere saat 07.00 gibi Bîra Zeyna mezrasına giderek Şirin'in amcasına Kulp korucularının ve askerlerin Şirin ve Ramazan’ı gözaltına aldıklarını haber verir. İhsan Bayram Kulp Karakolu'na giderek gözaltındaki Şirin Bayram için tanıdığı koruculardan korucubaşı Hüseyin ve Mustafa Bulut'tan Şirin Bayram hakkında bilgi vermelerini ister. Mustafa Bulut amcasına İhsan Bayram’a burada kalıp kendisinden haber beklemesi gerektiğini söyler, ertesi gün öğlen saatlerinde Mustafa Bulut (korucubaşı) İhsan Bayram’a ulaşarak Şirin’in Kulp Karakolu'nda olduğunu onu gördüğünü, onunla konuştuğunu ve Şirin’in gözlerinin bağlı olduğunu belirtir.” 

Korucubaşı Mustafa Bulut’un daha sonra Kulp Karakolu’na çağrılarak Şirin Bayram’ı görmediğini söylemesi için baskı uyguladığını ifade eden Yıldırım, o günden sonra Şirin Bayram’dan haber alınamadığını belirtir.”

Kaynak: Duvar

Editör: TE Bilişim