Gazete Emek-Türkiye ile Almanya arasında 16 Nisan Referandumu ile başlayan gerginlik krize dönüşmüş durumda. Erdoğan'ın Almanya'daki seçimlere ilişkin açıklamalarına Almanya'dan çok sert yanıt gelmişti. 

Alman basınının bugünkü gündeminde Erdoğan önemli bir yer buldu. Frankfurter Rundschau gazetesi yorumunda, Erdoğan'ın Avrupa değerlerini ayaklar altına aldığını söylüyor.

 
Alman basının bugünkü gündeminde, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan'ın, Avrupa'ya yönelik eleştirileri ve Alman yazar Doğan Akhanlı'nın Türkiye'nin talebiyle İspanya'da gözaltına alınması ele alınıyor.

Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığına göre, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi donma noktasındaki Türk – Alman ilişkilerine şu satırları ayırmış:

"Tam ilişkilerin daha kötü olamayacağı sanılırken Erdoğan'dan bir salvo daha geliyor. Almanya'daki Türklere yaptığı genel seçimleri boykot çağrısı, Dışişleri Bakanı Gabriel'i yakışıksız bir şekilde azarlaması ve Alman yazar Doğan Akhanlı'nın İspanya tatili sırasında gözaltına alınması gibi. Türkiye'deki yönetim şimdiye kadar Almanları ve diğerlerini rehin almakla, en azından da geçici olarak alıkoymakla yetiniyordu. Şimdi ise Erdoğan tutuklama girişimlerini üçüncü ülkelere de yayıyor. Akhanlı olayı emsal oluşturmalı ve tekrarlanmamalıdır. Akhanlı 40 gün zarfında Türkiye'ye iade edilirse, Erdoğan'ı eleştirenleri seyahat korkusu sarar."

Frankfurter Rundschau gazetesinin Akhanlı olayı ile ilgili yorumunda Erdoğan kadar AB de eleştiriliyor:

"Türkiye, Interpol üzerinden kırmızı bültenle arama emri çıkartmakla uluslararası sözleşmeleri kötüye kullanmış oldu. Devletler arası takibat anlaşması adli düzeni milli sınırlar dışına genişleterek hukuk devleti prensiplerini güçlendirmekti. Hukuk güvenliği ve yasaların geçerliği için hazırlanan mekanizma hukuksuz rejimlerin elinde imha silahına dönüşüyor. Erdoğan kendi ülkesinde uygulattırmadığı uluslararası standartlara ve kazanımlara acımasızca başvurabiliyor. Başkalarının saygı duyduğu değerleri istismar ediyor. Avrupa'nın değerlerini ayaklar altına alıyor. Ve bunu dünyanın en normal şeyiymiş gibi yapıyor. Ama aslında kendisine gösterilen olumsuz tepkilere 'yalancı Avrupa'nın çifte standardı' diyor. Erdoğan, Avrupa'nın hukuk ve değerler sistemine kendi iktidar çıkarlarına uygun düştüğü sürece ilgi duyuyor."


Die Welt gazetesi, Erdoğan'ın Almanya'daki seçim kampanyasına müdahalesini ve Köln kentinde yaşayan yazar Doğan Akhanlı'nın İspanya'da gözaltına alınmasını şöyle yorumluyor:

"Alman politikacılar, Erdoğan'dan azarlanmaktan daha fazlasını bekleyemez. Alman siyasilerinin aynı sertlikte karşılık vermesi de bu oyunun bir parçasıdır. Almanya'ya yüklenmesi Erdoğan'ın taraftarlarını sevindiriyor. Erdoğan'ın eleştirilmesi de Alman seçmenin hoşuna gidiyor. Ancak gümbürtü kopartmak artık yetmiyor. Interpol'ün yapılanmasına göre Akhanlı'nın başına gelenler Türk asıllı bütün Alman yazarların başına gelebilir. Erdoğan'ın ajanları karşıtları sindirmek ve kışkırtmalarla Türkiye ile Almanya arasındaki havayı daha da zehirlemek için Almanya'daki Türkleri beşinci kol olarak kullanmaya çalışıyor."

Stuttgarter Zeitung gazetesi Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Avrupa Birliği politikasını mercek altına almış:

"Akhanlı'nın gözaltına alınmasıyla Erdoğan karşıtlarını susturma girişimleri bir basamak daha atladı. Avrupa Birliği'ne (AB) Erdoğan'ın sürekli provokasyonlarına birlikte karşı koyma görevi düşüyor. AB kendi kurallarını ciddiye alsaydı, Türkiye ile tam üyelik görüşmelerine çoktan son verirdi. Ancak AB köprüleri atarsa Türkiye'deki gelişmeler üzerinde nüfuzunu kullanma imkânını kaybeder. Türkiye politikasında atılacak adımların hassasiyetle dengelenmesi gerekiyor. AB bir yandan demokrasiye dönülmesi ve Avrupa perspektifinin kaybedilmemesi için mücadele veren muhalefete dayanışma borçludur. Diğer yandan ise Erdoğan'ın meydan okumasına açık karşılık verip böyle bir Türkiye'nin Avrupa'da yeri olmadığını ortaya koyması gerekir."

Kaynak: Birgün

Editör: TE Bilişim