Gazete Emek-Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin görevi bugün itibariyle resmen sona erdi.
IKBY Başkanı Mesut Barzani'nin görev süresi bugünden itibaren sona erdi ve yetkileri hükümet, parlamento ile adalet konseyine devredildi.
IKBY Parlamentosu, geçtiğimiz hafta pazar günü düzenlediği olağan oturumda 12 yıllık başkanlık süresinin bir daha uzatılmasını kabul etmeyip görevi bırakan Barzani'nin yetkilerini oy çokluğuyla hükümet, parlamento ve adalet konseyine verildi.
Barzani'nin devredilen görevlerinin en önemlisi olan başkomutanlık ve güvenlik yetkisinin yeğeni Başbakan Neçirvan Barzani'ye devredildiği belirtildi.
Barzani'nin peşmerge ve güvenlik birimleri ile olağanüstü hal ilanı gibi yetkileri başbakana, yasaları onaylama veya veto etme, başbakan ve hükümetten güvenoyunun çekilmesiyle seçime gidilmesi kararı parlamento başkanına, hakim ve savcı ataması ile idam kararı ve genel af yetkisinin ise adalet konseyine devredildi.
Barzani'nin bundan sonra görevine Kürdistan Demokrat Partisi Genel Başkanı olarak devam edeceği kaydedildi.
Barzani görevi bırakırken yaptığı veda konuşmasında şunları söylemişti:
Halkımız demokratik barışçıl hakkımızı ifade etmemizi istedi, ancak öyle görünüyor ki bu halkın tek dostu kendisi ve dağlarıdır.
2003 yılından sonra anayasa ihlal edildi, fikir birliği, dengeli temsil, güç paylaşımı zayıfladı ve Irak sadece toplumun bir bileşeninin (Şiiler) elinde kaldı.
Referandum tüm partilerin ortak kararıyla alındı
3 Temmuz 2014'te Erbil'de parlamentoya gittim ve seçim ve referandum komisyon kurmak için talepte bulundum. O tarihten bu yana referandum için çalışmalara başladık. Halkımızın kendi geleceği için ne istediğini ifade etmesini istedik.
7 Haziran'da tüm siyasi partiler, ortak bir şekilde referandum tarihini belirlemeye karar verdiler. Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu referandumun hemen ardından bağımsızlık deklerasyonu gerçekleşmeyecek, her zaman dialog esas alınacaktı. Şimdi gerçekleşenlerin hiç biri referandum kaynaklı değil.
Referandum bahane olarak kullanıldı, her şey planlanmıştı
Kürdistan'a karşı bugün uygulanan her şey daha önceden planlanmıştı. Ancak tüm bunlar için referandumu bir bahane olarak kullandılar.
Eğer Peşmerge'nin kahramanca oynadığı rol olmasaydı, IŞİD'in Irak'ta yenilmesi gerçekleşmez ve Musul kurtulamamış olurdu. Bağdat'ın yeterince sadık olacağını düşündük, fakat Hawice'yi kasıtlı olarak Kürdistan'a karşı güçlerini harekete geçirmek için ertelediler.
Kerkük'te Kurdistan tarihinin en büyük ihaneti gerçekleşti
16 Ekim 2017 tarihinde Kerkük'te, Kerkük'ü teslim ederek arkadan bıçaklanmamız Kurdistan tarihinde yapılan en büyük ihanetti. Bu hiç bir şekilde ummadığımız bir şeydi. Bu vatan hainliği yüzünden, Kerkük'teki savunma planımız zayıf düştü. Iraklı güçlerin Referandum olmadan bile Kürdistan'ı baltalamak için planları vardı.
Bizim için sürpriz olanlar, ABD tarafından terörist olarak tanınanlar için de sürpriz oldu. Onlar Kerkük ve Kürdistan alanına saldırmak için Abrams tanklarını ve Amerikan yapımı silahları kullanıyorlardı. Şimdi insanlarımız, ABD'nin bu saldırının farkında olup olmadığını ve neden önlemediğini öğrenmek istiyorlar.
Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri ABD'nin gözleri önünde ve onların silahlarıyla saldırdı.
Operasyonun anayasanın uygulanması olduğunu ileri sürdüler, ancak anayasada Irak kuvvetlerinin iç politik mücadelede kullanılmasına izin verilmemesi şartının olduğunu unutuyorlar.
Kimyasal silahlar, soykırım ve Anfal kampanyasıyla bize saldırdıkları zaman referandum yapmak istemedik. Bizi kabul etmeyen, varlığımızı reddeden aynı anlayış ve kültürdür.
Bağdat gerçekten barış ve diyalog istiyorsa, Kurdistan Bölgesi bir süreç başlattı ve Bağdat'ın diyaloğa ve barışçıl görüşmelere hazır olacağını umuyoruz. Fakat eğer Haşdi Şabi güçleri ile birlikte Kürdistan'ı yok edebileceklerini düşünürlerse, her biri Kürt Peşmerge olarak vatanını savunacaktır.
Seçim için talepte bulundum, ancak parlamento seçimi sekiz aylığına erteledi. Herhangi bir ertelemeyi reddettim ve Meclis'e mektup yazarak ve herhangi bir ertelemeyi kabul etmediğimi söyledim. 01 Ekim 2017 tarihinden itibaren Başkanlık pozisyonunu kabul etmediğimi ilettim.
Ben bir Peşmergeyim
2005 öncesinde ve Başkanlık döneminde ben bir Peşmerge'ydim ve bundan sonra da aynı Mesud Barzani'yim. Ben bir Peşmerge'yim ve halkımın bağımsızlık mücadelesinde ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim, halkımla birlikte olacağım.
Halkımın meşru kendi kaderini tayin hakkına ulaşmak için sürdüreceği mücadelesinde başarılı olacağından şüphe duymuyorum.
