Gazete EmekBelçika'da hükümet ortağı Yeni Flaman İttifakı'nın lideri Bart de Wever'in polis kurşunuyla hayatını kaybeden iki yaşındaki mülteci Kürt kızı Mawda Shawri ile ilgili sözlerine tepki yağıyor. Mawda'nın ölümünden ailesini sorumlu tutan de Wever'in sözleri, 'ülke siyasetindeki en insanlık dışı açıklama' olarak değerlendirildi.

Belçika siyaseti, polisin ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle ateş açması sonucu bir minibüste hayatını kaybeden iki yaşındaki mülteci Kürt kızı Mawda Shawri’nin ölümüne ilişkin açıklamalar nedeniyle karıştı. Mawda’nın ölümünden ailesini sorumlu tutan hükümet ortağı Yeni Flaman İttifakı’na hem hükümetin içinden hem de muhalefetten tepki yağıyor.

Belçika polisi, geçen hafta tamamı Kürt mülteci 26 yetişkin ve dört çocuğun bulunduğu minibüse, ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle ateş açmıştı. Minibüsün bagaj bölümünde oturan 2 yaşındaki Mawda, vücuduna isabet eden 2 kurşun nedeniyle yaşamını yitirmişti. Savcılık, önce Mawda’yı polisin vurduğunu yalanlamış ancak otopsi raporu, kız çocuğunun polisin silahından çıkan kurşunla öldüğünü doğrulamıştı.

Ancak Hükümet ortağı Yeni Flaman İttifakı’ndan (NV – A) polisi savunan açıklamalar geldi. Partinin lideri ve Anvers Belediye Başkanı Bart de Wever küçük kızının ölümünden ebeveynlerini sorumlu tuttu. Flaman lider, hem Almanya hem İngiltere tarafından sığınma başvurusu reddedilen Shawri ailesinin, Belçika’dan yasa dışı yollarla İngiltere’ye gitmek isterken üç kez yakalandığını söyledi. De Wever, Mawda ve erkek kardeşinin daha önce soğutma sistemi bulunan bir kamyon kasasında İngiltere’ye gitmek isterken yakalandığını belirterek, Kürt ailenin çocuklarının hayatını bilerek tehlikeye attığını savundu.

Yeni Flaman İttifakı’na mensup İçişleri Bakanı Jan Jambon da olayda polisin kusurlu olmadığını öne sürdü. Göç ve mültecilerden sorumlu Devlet Bakanı Theo Francken’den de benzer bir açıklama geldi.

‘ÖLÇÜLÜ OLUN’

Bu açıklamalar üzerine hükümet ortağı Flaman Liberal Demokrat Parti (Open VLD) lideri Gwendolyn Rutten, hükümet ortaklarına, insanların acıları karşısında, “kibar, saygılı ve insanca davranma” çağrısı yaptı. Open VLD’ye mensup Başbakan Yardımcıs Alexander de Croo da, bakanlar kurulu toplantısında Yeni Flaman İttifakı’na, “tepkilerinizde biraz ölçülü olun” uyarısında bulundu.

‘EN İNSANLIK DIŞI AÇIKLAMA’

Flaman Yeşiller Partisi Milletvekili Kristof Calvo, Flaman liderin Mawda’nın ailesine yönelik sözlerini, “Belçika siyasetindeki en insanlık dışı açıklama” olarak değerlendirdi. Yeşiller Partisi lideri Meyrem Almacı’ya göre de, daha küçük kızın cenazesi toprağa bile verilmeden böyle bir açıklamanın yapılması “saygısızlık” ve sakıncalı. Hıristiyan Demokrat Parti (CD – V) lideri Wouter Beke, “Kızlarımın okula gidişini seyrettim. Onları bir daha görememe düşüncesi korkunç. Çocuğunu kaybeden herkes, merhameti hakeder, suçlamayı değil” dedi.

‘TEK SUÇLARI SAVAŞ DIŞINDA BİR GELECEK ARAMAKTI’

İşçi Partili Raoul Hedebouw da, Shawri ailesini tek suçunun, “çocuklarına savaş dışında bir gelecek aramaları” olduğunu belirterek, de Wever’in sözlerini ironik bir dille eleştirdi.

Flaman lider ise, tepkileri hayretle karşıladığını söylüyor. De Wever’e göre, duygusal hassasiyet, politik amaçlar uğruna istismar ediliyor. Bart de Wever, küçük kızın ölümünün, sınırların açılması için propagandaya dönüştürüldüğünü öne sürüyor. 


Kaynak: Duvar

Editör: TE Bilişim