Gazete Emek- Kenya'da kadınlar, erkek şiddetine karşı dikkat çekici bir önlem aldı. 


1990 yılında tecavüze maruz kalan 15 kadın Umoja Uaso Kadın Grubu kurarak, sadece kadınların kalabildiği ve erkeklere yasaklanan bir yerleşim yeri oluşturdu. Umoja Uaso Kadın Grubu daha sonra da, zorla evlendirmelere, kadın sünnetine, eviçi şiddet ve tecavüze uğrayan diğer kadınlara destek olmaya çalıştı.

Umoja Grubu üyeleri, 15-49 yaş arası kadınların yüzde 45'inin fiziki veya cinsel şiddet mağduru olduğu Kenya'da bu ağır sorunların üzerine gidilmesinde oldukça kararlıydılar. Çoğunluğunu ülkenin orta kesimlerinde yaşayan Samburu halkına mensup olan kadınlar, başkent Nairobi'ye 300 km uzaklıkta Umoja Kadın Köyü'nün kurdu.


Swahili dilinde 'birlik' anlamına gelen Umoja grubu, başarılı olmaya başlayınca tehditlerle karşılaştı. Köyün çevresinde yaşayan Samburu halkı içerisinde ataerkil yapı o denli güçlü ki, sayıları sadece onlarla ifade edilen kadınlar 'rahatsız edici' bulunmuş. "Kesinlikle doğru değil", "Bir kadın asla yönetemez. Bu erkeklerin işi ve hep böyle geldi" gibi söylemler oldukça yaygın.

Halen Umoja köyünde yaşayan kadınların çoğunluğunu 1990'lı yıllarda İngiliz askerlerinin tecavüzüne maruz kaldıktan sonra, eşleri ve aileleri tarafından "onurlarına leke getirildikleri" gerekçesiyle dışlanan kadınlar oluşturuyor. Köyün kurucularından olan Naguei'ye göre, Samburu halkının genel mantığında kadınlar bedende 'boyun', erkekler ise 'baş' olarak tasvir ediliyor. Jeune Afrique sitesine konuşan Naguei, "Bir kadın eğer erkek oturuyorsa kendisi ayakta olamaz. Ondan önce söz alamaz. Ve eğer kadının eşi, onu öldürmek isterse; yapabilir" diyerek, kadınların toplumundaki yerini özetliyor.

Erkekler, kadın köyüne karşı çıktı

Samburu toplumunda kadınların halen yüzde 80'inin sünnet edildiği biliniyor ve bu da tek başına kadınların nasıl acılara maruz kaldığını gösteriyor. Kenya hükümetinin son olarak 2011 yılında kadın sünnetini yasaklaması da bu gerçeği değiştirmiyor. Kadınların kendi köylerini kurmak için girişimleri bölgedeki erkekler tarafından sert tepkiyle karşılanmış. Umoja'da kendi köyleri için arsa satına almak isteyen kadınlar erkek tarafından dövüldüğü örneği veriliyor. Ancak kadınlar yılmıyorlar ve Kenya otoritelerinin Umoja Uosa Kadın Grubu'nu bir kooperatif olarak tanımalarını sağlıyorlar. Ataerkil sisteme ve onun tüm kadın düşmanı pratiğine karşı çıkan kadınlar için Umoja köyü önemli bir umut olarak ortaya çıkıyor. Her ne kadar koca bir ülkede küçük gibi görünse de, Samburu kabilesine üye olan zorla ve erken evlendirilmiş, şiddete ve tecavüze maruz kalmış kadınlar için sığınma mekanı olarak görülüyor.

yetişkin erkek çocuklar kendi kaderlerine terk ediliyor

Köyde erkeklerin genel manada hakları yokken, kadınların erkeklerle ilişkilerini belirlemede özgürlükleri mevcut. Yani tümüyle erkekler dışlanmıyor ve bu kadınların bireysel kararına bırakılıyor. Fakat köyde sayıları 200'e yakın olan çocuklar içerisinde yetişkin yaşa gelen erkeklerin kendi başlarının çaresine bakmaları isteniyor. Kadınlar burada kendi ekonomik yaşamlarını örgütlerken, ilk başlarda mısır ve şeker satarak geçimlerini sağlamaya başladılar. Sonrasında bölgeye gelen turistlere yönelik ürünleri sattılar, aldıkları eğitimlerle bölgeye daha fazla turist çekmeyi başardılar. Umoja'da onlarca kadın erkeklerin olmadığı bir yaşam sürdürürken, belli bir süre sonra 'demokratik yönetim' olmadığını savunan bazı kadınlar, farklı köyler kurdu. Umoja'nın dışında bölgede 3 ayrı kadın komünü daha kurulmuş ve bunların da her birinde onlarca kadın yaşamaya devam ediyor.

köyde erkekler ancak beli şartlarla yaşayabiliyor

Kurulan diğer komünlerde kadın-erkek ilişkileri farklı biçimlerde belirlenmiş. Örneğin 'Mutluluk' anlamına gelen Nang'ida köyünde eşleriyle birlikte yaşamak isteyen erkeklerin yaşamasına izin veriliyor. Tabii, sadece 'köyün kurallarına uyma' şartıyla. Nang'ida'nın kurucusu Rose, "Erkekler isterlerse geri dönebilirler. Ama sadece kurallarımıza uyma koşuluyla. Eğer ben hayvanları otlatmak istersem, eşimin çocuklara bakması gerekiyor" diye konuşuyor. Köyde yaşamayı kabul eden erkekler, çocuk bakımının yanı sıra yemek pişirmek gibi ev işlerini de kabul ediyorlar.

Yine 1995 yılında Umoja'dan ayrılan kadınlar tarafından Nachami Kadın Grubu kuruluyor ve bu kadınlar kendi köylerini oluşturuyorlar. Sonrasında ise Nachami'den ayrılan bazı kadınlar, 2011 yılında 'Unity' adlı köyü kuruyorlar. Buradaki kadınların önceliği kadın hakları ve sağlığının yanı sıra çocuklarının eğitimi. Tüm bu kadın köylerinin giderek bölgedeki baskıcı sistemi zorladıkları görülüyor. Her ne kadar çevredeki köylerden kendilerine katılım sınırlı kalsa da, evlerinde kalan kadınların bilinçlendirilmesinde önemli bir rol oynadıkları bilinen bir gerçek. 

Editör: TE Bilişim