Gazete Emek- Başkan Trump, Beyaz Saray'da yaptığı konuşmanın ardından, elindeki İncil ve kabinesinden bazı üyelerle yürüyerek, Washington DC'de dün akşam bir grup protestocu tarafından kundaklanmaya çalışılan Beyaz Saray yakınlarındaki yaklaşık 200 yıllık tarihe sahip St. Johns Kilisesi'ne gitti.

İNCİL'İ GÖSTEREREK KONUŞTU

Kilisenin içine girmeyen ve önünde elindeki İncil'i havaya kaldırarak konuşan Trump, "Biz dünyadaki en harika ülkeyiz ve bu ülkeyi her zaman güvende tutacağız." dedi.

Trump, Kilisenin önünde yanında bulunan kişilerle basına poz verdikten sonra tekrar geniş güvenlik önlemleri altında Beyaz Saray'a yürüyerek döndü.

Trump'a ziyaretinde, Adalet Bakanı William Barr, Savunma Bakanı Mark Esper, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, Özel Kalem Müdürü Mark Meadows ve Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany eşlik etti.

GÖSTERİCİLERE BİBER GAZI VE SES BOMBASI 

Trump'ın Beyaz Saray'dan çıkmasından önce güzergah üzerindeki Lafayette Park'ta bulunan protestocuların, güvenlik güçlerince biber gazı ve ses bombası ile dağıtılması ise Amerikan kamuoyunda tepkiye yol açtı.

Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Judd Deere gelen tepkiler üzerine yaptığı açıklamada, saat 19.00'da başlayan sokağa çıkma yasağına dakikalar kalması nedeniyle bölgede güvenlik önlemlerinin genişletildiğini belirterek, "Müdahale edilmeden önce göstericilere 3 kere dağılmaları için uyarı anonsu yapılmıştır." dedi.

ORDUYU GÖREVLENDİRDİĞİNİ DUYURDU

Trump, Beyaz Saray'ın bahçesinde, ülkede siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu yaşamını yitirmesine karşı başlayan ve şiddet eylemlerine dönüşen protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, ülkedeki şiddet olaylarına müdahale etmek için binlerce ağır silahlı askeri personeli ve güvenlik gücünü görevlendirdiğini duyurdu.

Trump, "Tüm bu olanlar, barışçıl protestolar değil, iç terör eylemleri, masum canların yok edilmesi. Masum bir insanın kanının dökülmesi insanlığa karşı utanç ve tanrıya karşı bir suçtur. Amerika'nın, yok edilmeye değil oluşuma, kibre değil operasyona, anarşiye değil güvenliğe, nefrete değil iyileşmeye, kaosa değil adalete ihtiyacı var." dedi.

Olaylara karşı başarı kazanacağını ve bu konuda yeni adımlar attıklarını duyuran Trump, "Mevcut tüm federal, sivil ve askeri kaynakları, yağmaları, yakıp yıkmaları bitirmek ve kanunlara uyan Amerikan halkının haklarını korumak için seferber ediyorum." ifadesini kullandı.

Trump ilk hedeflerinin ülkedeki yağma ve gayrimeşru eylemleri durdurmak olduğuna dikkati çekerek, "Her valiye yeterli sayıda Ulusal Muhafız görevlendirmesi yönünde güçlü tavsiyede bulunuyorum. Valiler ve belediye başkanları, şiddet olayları bitene kadar çok sayıda güvenlik gücü varlığı göstermelidir. Bir şehir ya da eyalet, sakinlerinin hayatlarını ve mallarını korumak için gerekli önlemleri almayı reddederse ABD askerini görevlendireceğim ve sorunu hızlıca çözeceğim." dedi.

"NEFES ALAMIYORUM" FERYADI POLİS ŞİDDETİNİ GÜNDEME TAŞIDI

46 yaşındaki George Floyd, pazartesi günü dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis’te gözaltına alınırken bir polisin uzun süre ensesine diziyle basması nedeniyle dakikalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.

Floyd'un, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği açıklanmış, yoldan geçenlerin cep telefonlarıyla kaydettiği görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.

Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve Minneapolis başta olmak üzere birçok şehirde protestolara yol açmıştı.

Ülke genelindeki protestoların şiddet olaylarına ve yağmalara dönüşmesi nedeniyle birçok şehirde "sokağa çıkma yasağı" ilan edilmiş, Ulusal Muhafızlar görevlendirilmişti.

Editör: TE Bilişim