Gazete Emek- Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen, “IŞİD savaşından sonra Kürdistan” konulu konferansta konuşan Osman Baydemir, Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan güncel gelişmeleri ve Kürt halkının içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.

HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, “Ortadoğu’da savaş ve şiddetin durmasının en önemli şartlarından biri, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerine kavuşmasıdır” dedi.

“Kürtlerin özgürlüğü Ortadoğunun demokratikleşmesidir”


Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de Kürt halkının ortak bir kadere sahip olduğunu dile getiren Baydemir, “Şırnak, Cizre, Sur ve Nusaybin’de yıkımı durdurabilseydik bugün Kerkük’teki yenilgi de olmayacaktı. Kerkük’teki yenilgiyi önleyebilseydik, Afrin düşmeyecekti. Bunları önleyebilseydik, Mahabad’ta, Sine’de ve Kırmaşan’da Kürt gençelerini, temsilcilerini idam edemeyecekti” dedi.

Kürdler özgür olmadan, Türk, Fars ve Arap halkların demokrasiye kavuşamayacağını belirten Baydemir, “Bugün Ortadoğu’daki savaş, mezhep çatışması ve fundemantalizmin gelişmesinin temel sebeplerinden biri de Kürtlerin özgürlüklerinden yoksun olmasıdır” diye konuştu.

“AKP barışı değil savaşı seçti”

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 2003 ve 2015 yılları arasında süren ateşkes ve barış sürecinde kurulduğunu hatırlatan Baydemir, “Barış süreci Türkiye tarihinin en önemli siyasi adımlardan biriydi fakat malesef bu adım başarıya ulaşmadı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de iktidarın “Kürt düşmanlığı” yaptığını ve savaşı seçtiğini vugulayan HDP Milletvekili, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Bugün Ankara hükümeti sadece Türkiye’de değil, Suriye, Irak ve İran’da da Kürt düşmanlığı yapıyor. Ankara ve Tahran eliyle Sadabat Paktı’nı tekrar hayata geçirmek istiyorlar.

 Sayın Erdoğan ve AKP, 12 yıl boyunca Gülen Cemaatiyle ortaklık yaptı. Fakat bu ortaklık bozuldu. Sonra Erdoğan’ın kendi hükümetini kurması için iki seçeneği vardı. Ya çözüm sürecini arkasına alıp HDP ile yürüyecek yada Ergenekon ve MHP ile yürüyecekti.

 2014’ün sonu 2015’in başında barış sürecini bıraktı ve Ergenekon ve MHP ile uzlaştı. MHP’nin birinci şartı buydu; APK’den dünyanın her tarafında Kürtlerle dostluğu bırakmasını istedi. Hatta güneydeki Kürtlerle bile ilişkilerini kesmesini istedi. Malesef, Erdoğan bu uzlaşma temelinde Kürt düşmanlığına başladı.

 15 Haziran’da bu nedenle savaş başladı. 3 yıl kan dökülmedi ve bu herkesin yararınaydı. Savaş olmadığı için biz 80 milletvekili çıkardık. Barajın altında kalalım diye savaşı başlattılar. Suruç’taki katliamın sebebi buydu. Ankara’daki katliamın da sebebi buydu. Türkiye’nin kuzeyine tekrar cenazeler gitsin ve böylece AKP hükümette kalsın diye savaş başlatıldı.”

“Seçimle olmayınca zorla aldılar”

Geride kalan 2 yıl içinde 12 bin HDP üyesinin gözaltına alındığını, 4 bin üyesnin hapse atıldığını ve bunlardan 750’sinin parti yöneticisi olduğunu dile getiren Baydemir, 102 belediyeden 93’üne kayyum atandığını söyledi.

Diyarbakır belediye başkanlığı yaptığı dönemde AKP ile rekabet halinde olduklarını ifade eden Osman Baydemir, şöyle konuştu:

“2009’da sayın Erdoğan, ‘ben Diyarbakır’ı istiyorum’ dedi. Bende ‘hodri meydan’ dedim. Amed’de oyların büyük çoğunluğunu aldık. 2014’te yine aynı şeyleri söyledi ve yine HDP kazandı. Seçimle ele geçiremedikleri belediyeyi kayyumla zorla ele geçirdiler. Bunun adı demokrasi değil.

HDP eşbaşkanları, cumhurbaşkanı adayı seçimde ‘seni başkan yaptırmayacağız’ dedikleri ve onun siyasetine karşı çıktıkları için tutuklandılar. Tüm parlamenterlerimiz Erdoğan’ı eleştirdikleri için tutuklandılar. Politikalarını eleştirdiğimiz için bizi ‘terörizmle’ suçluyor. Biz savaş olmasın kimse ölmesin diyoruz biz terörist oluyoruz. O gidip hırsızlara ortak oluyor, fundementalistlere silah gönderip insanları öldürüyor, o ‘yurtsever’ oluyor.

Yine 9 milletvekilimizin milletvekilliği düşürüldü. Halkın seçtiğini ancak halk gönderir. Seçimle geleni seçimle göndermek lazım. Ama o ‘ben seçimle geldim ama asla gitmeyeceğim’ diyor.

“Kürtlerin mükafatı bu muydu?”

 Türkiye’de Afrin operasyonunu twitter üzerinden eleştiren 600 kişinin tutuklandığını, bu süreçte birçok okul, dernek vakıf, sendika, radyo, televizyon ve gazetenin kapatıldığını belirten Baydemir, “Kürtler ayda bile bir devlet kursa Erdoğan yine ‘kabul etmiyorum’ diyecek. Kürtler size ne kötlük yaptı?” dedi.

 Kürtlerin Musul, Kerkük, Şengal, Afrin’de IŞİD’in “barbarlığını” durdurduğunu ve insanlık onurunu koruduğunu söyleyen HDP’li vekil, “Kerkük ve Afrin’e karşı dünyanın sessizliği Kürtler için mükafaat mıydı?” diye sordu.

Suriye’de radikal örgütler için yer hazırlandığını ve kurulacak Sunni kukla bir devletle tüm insanlık değerlerinin tehdit edileceğini savunan Baydemir, “Ortadoğu’da barşı için tek çare var. Kürtlerin haklarına kavuşması ve statülerinin tanınması. Bu olursa Türkiye, İran, Irak ve Suriye demokrasiye kavuşur” diye konuştu.

Konuşmasının sonunda uluslararası güçlerin Kürt halkı ile dostluk geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Baydemir sözlerini şöyle tamamladı:

“Kürtlerin demokratik haklarına sahip çıkmalı, destek vermeli ve barış ellerini tutmalyız. Kürtlerin kardeşliğini tank ve silah satımına kurban etmemeliliyiz. Silahlar mı demokrasi mi bizi korur? Elbette demokrasi. Ortadoğu’da demokrasi görüş ve zihniyetinin kök salması için Kürtlerin özgür yaşaması gerekiyor. Kürtlerin özgürlüğü de iki şeye bağlı, ilki Kürtlerin kendi aralarındaki ittifakıdır. Diğerini de yeri geldiğinde söyleyeceğim.”   

Kaynak: Rudaw

Editör: TE Bilişim