Gazete Emek- Türkiye'nin Fırat'ın batı yakasındaki Menbic'den Fırat'ın doğusunda Dicle Nehri kıyısındaki Derik'e kadar bütün Kuzey Suriye'yi 32 derinliğinde bir "güvenli bölgeye" dönüştürmek için başlattığı harekât Tel Ebyad (Grê Sipî) ve Ras'ul Ayn (Serekaniye) bölgelerinde devam ederken Rusya'nın arabuluculuğunda birkaç gündür süren görüşmeler 13 Ekim'de ilk sonuçlarını verdi.

Sağlanan anlaşma Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin resmi açıklamasına şöyle yansıdı: "Suriye hükümeti, Suriye sınırları ve toprak bütünlüğünün korunması görevini yerine getirecektir. Suriye ordusunun, Türk devleti tarafından işgal edilen alanların özgürleştirilmesi ve saldırılara karşı SDG'ye destek sunabilmesi için Suriye-Türkiye sınır hattının tamamına yayılmasına izin verilmiştir. Bu anlaşma, Afrin başta olmak üzere Türk devleti ve bağlı çete grupları tarafından işgal edilen tüm Suriye topraklarının özgürleştirilmesine imkân verecektir."

Anlaşmanın ardından geç saatlerde hükümet güçlerinin Menbic'in bazı bölgelerine girdiği ancak çekilme sürecindeki Amerikan güçleri tarafından engellendiği, bugün de Tabka kenti, Tabka Havaalanı, Til Temir ve Tel Ebyad'ın güneyinde M-4 otoyolunun hemen altındaki Ayn İsa'ya intikal ettiğine dair haberler geldi.

Suriye ordusunun Kamışlı'daki halihazırda var olan sınırlı askeri varlığını da takviye ettiği söyleniyor.

Netleşen şey: Sınırların Suriye ordusu ile birlikte kontrolü


Anlaşmanın içeriğine dair belirsizlikler sürerken farklı medya organlarında, SDG'nin Suriye ordusuna 5. Kolordu olarak katılacağı, yeni anayasada özerkliğin tanınacağı, ordunun sadece sınırlar değil kent merkezlerine de gireceği, Deyr el Zor'daki petrol tesislerinin Şam yönetimine teslim edileceği ve hava sahasının Türk uçaklarına kapatılacağı öne sürüldü.

Editör: TE Bilişim