Gazete Emek- Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı  askerlerin İdlib’deki varlığına ilişkin açıklamada bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Astana formatında yapılan işbirliği çerçevesinde geçen Eylül’de düzenlenen Soçi zirvesinde imzalanan belge sayesinde askerlerin Suriye’nin İdlib bölgesindeki varlığı konusunda Suriye hükümeti ile mutabakat sağlandığını söyledi.

Sputnik’in haberine göre; Astana çalışmalarının ‘artık oturmuş ve başarılı bir format’ olduğunu söyleyen Lavrov, özetle şöyle konuştu:

"Astana formatı çerçevesinde Türkiye ve İran'la işbirliği yapıyoruz. Astana çalışmaları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Suriye çözümüne ilişkin kararlarına ve özellikle de 2254 sayılı karara dayanan, oturmuş, başarılı ve uluslararası hukuk açısından da doğrulanmış bir etkileşim mekanizması. Etkili oluşunun temelinde, Suriye hükümeti ile silahlı muhalefet heyetlerinin mutabık kaldığı anlaşmalar var. Biz, İranlı ve Türk partnerlerimizle birlikte öncelikle anlaşmaların sağlanmasına katkıda bulunuyoruz, ikinci olarak ta uygulanmaları hususunda garantör oluyoruz. ‘Garantör ülkeler' ifadesi de buradan geliyor."

‘Suriye hükümeti ile mutabakat sağlandı’

"17 Eylül'de Soçi'de imzalanan Mutabakat belgesinde yer alan İdlib hakkındaki Rus-Türk anlaşmalarına varılması, Suriye'nin o bölgesinde gerilimi azaltma bölgesinin kurulması ve onun içine Türk, dışına da Rus ve İran gözetim noktalarının kurulması konusunda Astana süreci çerçevesinde kabul edilen önceki kararlar sayesinde mümkün oldu. Böylelikle Türk askerlerinin Suriye'nin o bölgesindeki varlığı konusunda, Soçi Mutabakatı'nı takdirle karşılayan Suriye hükümetiyle mutabakat sağlanmış durumda. Astana formatının üçüncü garantörü olan İran da ona destek verdi.”

‘ABD askerlerinin Suriye’deki varlığının hukuki dayanağı yok’

"Aksine, ABD'nin Fırat'ın doğusunda ve Tanf'taki yasal olmayan üslerinin etrafındaki 55 kilometrelik ‘güvenlik bölgesinde' askeri varlık göstermesinin herhangi bir uluslararası hukuki dayanağı yok. Washington'un, üyelerine kendilerini savunma hakkı tanıyan BM Tüzüğü'nün 51. Maddesine atıfta bulunması hukuki açıdan kesinlikle geçersiz. Suriye'de IŞİD bozguna uğratıldı, ABD ise kuvvetlerini geri çekmiyor. Aslına bakılırsa ülke topraklarının yüzde 30'unun ABD tarafından işgali söz konusu. ABD'nin yardımıyla bu bölgelerde merkezi yönetime itaat etmeyen özyönetim makamları oluşturuluyor ve bu, ülkedeki askeri ve siyasi durumda istikrarsızlaşmaya neden oluyor, çözüm sürecini yavaşlatıyor."

Editör: TE Bilişim