Gazete Emek - Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN Türk’te katıldığı canlı yayında Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı.

Yaz döneminde öğrencileri yalnız bırakmayarak Bilim Sanat Merkezleri'ni hizmete sunduklarını, öğrencilerin istedikleri ildeki bu merkezlere ücretsiz başvurabileceğini belirten Özer ancak İngilizce ve Matematik kontenjanının dolduğunu söyledi.

Türkiye'nin yabancı dille ilgili bir sıkıntısı bulunduğunu, bunu aşmak istediklerini dile getiren Özer, "Bununla ilgili çalışmalarımız nihayetlendi. Öğretme yaklaşımını değiştireceğiz. Bunun ilk uygulamalarını yaz okulunda deneyeceğiz. Elde ettiğimiz bulguları eğitim sistemine dahil edeceğiz. Büyük öğrenci kitlesinin almış olduğu İngilizce problemini halletmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Taşımalı eğitim ve köy okulları konusundaki bir soru üzerine Bakan Özer, Köy Yaşam Merkezleri ile ilgili projeyi Samsun'da başlattıklarını, köy okullarını artık eğitim sistemi içinde vatandaşların hizmetine sunmak istediklerini kaydetti.

Öğrenci sayısına bakmaksızın artık tüm Türkiye'de köy okulu açılabileceğini, birinci önceliklerinin ise anaokulu olduğunu, anaokulu öğrenci açma sayısını 10'dan 5'e düşürdüklerini ifade eden Özer, ilkokul veya köy okulu olarak kullanma imkanı olmayan binaları da halk eğitim merkezi olarak kullandıklarını söyledi.

LGS SONUÇLARI 30 HAZİRAN'DA

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Sınavı sonuçlarını 30 Haziran'da açıklayacaklarını, sürecin başarılı şekilde devam ettiğini belirten Özer, "İlk değerlendirmeler bitirildi. Sıkıntılı bir sürecimiz yok. Bakanlık olarak hiçbir zaman erken açıklamaya gitmedik. Hangi tarihte söz vermişsek o tarihte açıklayacağız." ifadelerini kullandı.

Bakan Özer, eğitim sistemindeki tüm okulların kütüphanesi olması arzusuyla iki ay gibi kısa bir sürede 16 bin 361 yeni kütüphane yaptıklarını, eskiden okullarda 28 milyon kitap bulunduğunu ve öğrenci başına 3 kitap düştüğünü, şu an ise 70 milyon olan kitap sayısını yıl sonuna kadar 100 milyona çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Dijital bağımlılıkla ilgili teyakkuz halinde olunması gerektiğine değinen Özer, "Öğrencilerin, Kovid-19 sürecinde uzaktan eğitimde sürekli dijital platformlara bağlanması, oyunlar ve dijital bağımlılıkla ilgili zafiyetlerini arttırdı. Biz öğrencilerin sadece akademik olarak başarılı olmasını istemiyoruz, sağlıklı bireyler olmasını istiyoruz. Teknolojiye 'hayır' diyebilmemiz mümkün değil ama rasyonel şekilde kullanmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Eğitimin tüm kademelerinde engelli öğrenciler ile ailelerinin yanında yer almayı sürdürdüklerini ifade eden Özer, şöyle konuştu:

"Arz ile ilgili hiçbir problemimiz yok. 18 yaş üstü engelli kardeşlerimizin gideceği bir eğitim kurumu yoktu. Bu konuda Emine Erdoğan Hanımefendi ile açılım yapma müzakeremiz oldu. Bizden bu konuda destek istediler. İlk kez 18 yaş üzeri engelli kardeşlerimizin gidebileceği engelsiz halk eğitim merkezlerini İstanbul, Ankara ve İzmir'de kurduk. Bu engelli kardeşlerimizi ücretsiz şekilde aileleriyle halk eğitim merkezlerine taşıyacağız."

Editör: TE Bilişim