Gazeteemek- İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi, Mart ayına yönelik iş cinayetleri raporunu açıkladı. İSİG'in Mart ayı raporuna göre Mart ayında 148 işçi, ilk 3 aylık rapora göre ise 441 işçi hayatını kaybetti. İSİG, Referandum kararını da açıkladı. İSİG Meclisi, "Grev yasakları, sendikal faaliyetlerin suç sayılması ve iş cinayetlerine  hayır diyoruz" dedi. 

İSİG'in yayımladığı raporun tamamı ise şöyle:

Türk Metal’in 8 Mart için Ankara’da düzenlediği kadın kurultayına giden işçileri taşıyan otobüslerden birisi Bursa İnegöl’de devrildi ve 7 işçi kadın hayatını kaybetti.  Kaybettiğimiz arkadaşlarımız Yazaki ve Delphi’dendi. İşçilerin ölümü Bursa başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanında büyük bir üzüntüyle karşılandı.

İşçiler arkadaşlarının ölüm haberini basından öğrendi

Yazaki Mudanya ve Delphi fabrikalarında işçiler arkadaşlarının yaşamını yitirdiğini kendi imkânlarıyla, ulusal basında çıkan haberlerden öğrendi. Fabrikada yönetimden işçilere herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Patronun bu tavrı bir öfkeye neden oldu. Çünkü yeri geldiğinde “Biz bir aileyiz” diyenler, Yazaki’de olduğu gibi fabrikanın her köşesine “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için!” yazılarını asanlar işçilerin acılarına saygı duymuyordu. Sermaye için çalışanlarının yaşamını yitirmesi de arkadaşlarını kaybeden işçilerin psikolojisi de önemli değildi. Önemli olan siparişler ve üretimin aksamamasıydı. Oluşan tepkiler üzerine cenaze saatlerinde fabrikalardan servis çıkarıldı. Ancak işçilerin cenazeye katılım zamanı sınırlandırıldı.


Türk Metal’den sembolik de olsa üretimi durduran, örgütlü olduğu fabrikalarda bir tavır ortaya koyan bir davranış beklerdik. Ancak etkinliğin iptali dışında bir tavır görmedik. Yine işkolunda bu noktada bir adım atılmalıydı. Daha ne olsun, 8 Mart etkinliğine giden 7 metal işçisi kadın ölmüştü.


Medyaya yansıyan fotoğraflarda otobüs firmasının ismi saklandı ve gerekli sorular sorulmadı? İşçileri taşıyan otobüs Pamukkale firmasına ait. Otobüsün bakımı yapılmış mıydı? Şoförün dinlenme süresi yeterli miydi yoksa sefer dönüşü tekrar yola mı çıkarılmıştı? Karayolunda fiziksel sorunlar bulunuyor muydu? Sorular o kadar çoğaltılabilir ki, Türk Metal bu soruların takipçisi mi?
Yaşamını yitiren yedi metal işçisi kadını İSİG Meclisi olarak saygıyla anıyoruz.

Türkiye’de sendika üyelerine yönelik kimi savcılık soruşturmalarında gündeme gelen “Neden sendika toplantısına gittin?” ya da “Neden greve katıldın?” gibi sorular basına yansıyor. Şaşırmıyoruz çünkü Yargıtay TÜMTİS Ankara Şube Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 14 sendikal kadro ve işçiye verilen hapis cezasını onadı. Peki ‘suç’un gerekçesi neydi?

TÜMTİS üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak ve bu şekilde aidat gelirini artırmak. İş ve çalışma hürriyetini engellemek.
Yargılama 2007 yılında başlamıştı. Horoz Kargo işçilerini örgütlemeye çalışan TÜMTİS Ankara Şubesi yöneticileri önce gözaltına alınıp, ardından tutuklandılar. Tutuklama kararını veren Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi daha sonra kapatıldı ve hâkimleri “Paralel örgüte üye olmak” gerekçesiyle görevden el çektirildi. Yine patronun pek çok işçiyi sendikalı oldukları için işten çıkarttığına dair 20’den fazla mahkeme kararı var. İşte bu koşullarda verilen mahkeme kararı ve tutuklamalar Yargıtay tarafından da onanmış durumda.

AKP döneminde 11 grev yasaklandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarının yer aldığı ve Resmi Gazete’de yayımlanan grev yasağı kararında şu ifadelere yer verildi:

“Akbank Türk Anonim Şirketine bağlı işyerinde Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası tarafından alınan grev kararının ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte görüldüğünden ertelenmesi hakkındaki kararın yürürlüğe konulması; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63 üncü maddesine göre; Bakanlar Kurulu’nca 20/03/2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.”

Buna ilaveten, daha başlamadan yasaklanan Akbank grevine ilişkin, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından her türlü haberin yapılması yasağı geldi. Mahkeme kararının gerekçeleri de şu şekilde;

Akbank’ın servet ve şöhretinin korunması.

Toplum sağlığı.
Milli güvenlik.
Kamu düzeni.
Toprak bütünlüğünün korunması.
Suç işlenmesinin önlenmesi.
Böylece Petlas’la başlayan ve üç defa Şişecam, Pirelli, Erdemir, Çayırhan, Asil Çelik, MESS işyerleri, EMİS işyerleri ile devam eden grev yasakları Akbank ile devam etti.

Ancak yasaklanan sadece grev değil sendikal örgütlenme özgürlüğüdür. Neden? “Bir yerde sendikal özgürlüklerden, toplu pazarlık hakkından söz edebilmek için mutlaka grev hakkının var olup olmadığına bakmak gerekir. Çünkü sendika özgürlüğünü de toplu pazarlık hakkını da belirleyen tek ve en önemli unsur grev hakkıdır. Grev hakkından yoksun bir evrende ne toplu pazarlıktan, ne de sendikal özgürlükten söz edilebilir. Her üçü de birbirini tamamlayan, birbirine vücut veren etkenlerdir, birbirlerinin olmazsa olmazıdır.”

Her derde deva diye sunulan 6331 Sayılı İSG Yasası çıktıktan sonraki süreç

Son 4 yılda hayatını kaybeden işçiler

2013 yılının ilk üç ayında en az 215 işçi,
2014 yılının ilk üç ayında en az 307 işçi,
2015 yılının ilk üç ayında en az 353 işçi,
2016 yılının ilk üç ayında en az 423 işçi,
2017 yılının ilk üç ayında ise en az 441 işçi yaşamını yitirdi.


Geçen yılın Mart ayına göre bu ay iş cinayetlerinde kısmi düşüş oldu. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi çiftçi ölümlerinde ciddi bir azalma mevcut. İkincisi ise 22 Mart’tan itibaren iş cinayeti bilgilerine ulaşmakta bazı kısıtlamalarla karşı karşıyayız. Diğer yandan Mart ayında sanayi işçilerinin ölümünde OHAL’le başlayan hızlı artışın devam ettiğinin altını çizmeliyiz.

Mart ayında yaşamını yitiren 148 emekçinin 130’u işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 8’i çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 10’u esnaflardan olmak üzere 18’i kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluşuyor.

Mart ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

İnşaat, Yol işkolunda 29 işçi; Taşımacılık işkolunda 20 işçi; Metal işkolunda 17 işçi; Tarım, Orman işkolunda 12 işçi; Madencilik işkolunda 11 işçi; Gemi, Tersane işkolunda 10 işçi; Ticaret, Büro işkolunda 9 işçi; Enerji işkolunda 6 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 5 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 5 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 4 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 3 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 3 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 3 işçi; Çimento, Cam işkolunda 2 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 1 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 1 işçi ve çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 6 işçi yaşamını yitirdi.

Mart ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:

Trafik, Servis kazası nedeniyle 42 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 21 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 19 işçi; Silahlı Şiddet nedeniyle 12 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 11 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 10 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 8 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 5 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 5 işçi; İntihar nedeniyle 5 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 2 işçi ve Diğer nedenlerden dolayı 8 işçi yaşamını yitirdi.

Mart ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

15-17 yaş grubunda 2 çocuk işçi;
18-27 yaş grubunda 19 işçi;
28-50 yaş grubunda 70 işçi;
51-64 yaş grubunda 27 işçi;
65 yaş ve üstü yaş grubunda 9 işçi;
Ve yaşını bilmediğimiz/öğrenemediğimiz 21 işçi yaşamını yitirdi.

Kaynak: Sendika.Org

Editör: TE Bilişim