Gazete Emek- "Ekonomik kriz var" denilerek dört aydır ücretleri ödenmeyen ve geçtiğimiz günlerde işten çıkarılan Yorum Basın Yayın işçileri basın açıklaması yaptı.


Ankara’da Yorum Basın Yayın’da çalışırken işten atılan ve dört aydır ücretleri ödenmeyen işçiler basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleşen açıklamayı, işçiler adına Sibel Polat okudu.


Çalışmaları boyunca birçok hak gasbına uğradıklarını belirten Polat, sigorta primlerinin eksik yatırıldığını, emekli çalışanların ek sigorta primlerinin yatırılmadığını, maaşların bir kısmının elden verildiğini; fazla mesai, hafta sonu çalışma, yıllık izin ve resmi tatil ücretlerinin ise ödenmediğini ifade etti.

Polat, yaşadıklarına dair şu açıklamayı yaptı:

Bizler 1981 yılından beri kurulu olan basın yayın sektöründe hizmet vermekte olan Yorum  Basın Yayın işçileriyiz. Fabrika yöneticimiz Yılmaz Ateş ve kızı Burcu Ateş’tir. 


Yılmaz Ateş uzun yıllardır siyasetle iç içe olmuş ve hala aktif siyasetle uğraşmaktadır.  Siyasi geçmişinde Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl başkanlığını yürütmüş; 20, 21 ve 22. dönem Ankara Milletvekilliği ve 22. Dönem Meclis başkan vekilliği  yapmıştır. Yine Basın-İş Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulunmuş, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda ( TGS) iş yeri temsilciliği  yapmıştır. 


Yılmaz Ateş aktif olarak siyasetle uğraştığı ve kendi kişisel malvarlığını korumak istediği  için matbaanın resmi ticari kayıtlarda şirket sahibi ve yöneticisi olarak kızı Burcu Ateş ve eşini göstermiştir.  


Bu resmi kayıtların aksine matbaa ve şirketin tüm yönetimini Yılmaz Ateş yapmaktadır. Özellikle tüm işçi alımlarını, maaş ve mesailer gibi ücret ödeme ve belirlemeleri, alım /satım kalemleri ile ilgili işlemlerini ve ihale ile ilgili tüm süreçlerini Yılmaz Ateş’in yapıyor olması şirketin asıl sahip ve yöneticisinin Yılmaz Ateş olduğunu açıkça göstermektedir. 


Çalıştığımız süre boyunca bizler de tabii ki ülkedeki tüm işçi ve emekçilerin uğradığı hak gasplarına maruz kalmamıza rağmen hiçbir işi aksatmadan yerine getirdik. Asıl önemli ve dikkat çekici olan nokta ise Sosyal Demokrat bir partide halen siyasetle uğraşan sendika ve emek kurumlarında yöneticilik yapan bir işverenin tarafımıza uyguladığı emek gasp ve sömürüsüdür. 


İşveren ekonomik kriz bahanesi 4 aydır maaşlarımızı ödememektedir. Oysa aynı işveren milyonluk yatırımlar yapmakta, yeni ve son teknoloji makinalar almaktadır. Sözde kriz sürecinde dahi işin aralıksız sürdüğü, hatta mesai yapılarak iş yetiştirildiği düşünüldüğünde kriz bahanesinin işverenlerce işçi ve emekçiye karşı kötü niyetli kullanıldığı bir kez daha açıkça görülmektedir.

Krizle sınırlı olmayarak çalışma hayatımızın başından beri işverence; sigorta primlerimiz eksik yatırılmış, emekli çalışanların ek sigorta primleri yatırılmamış, maaşların bir kısmı elden bir kısmı bankadan ödenerek yasaya aykırı hareket edilmiş, fazla mesai, hafta sonu çalışma, yıllık izin, bayram ve resmi tatil ücretlerimiz işverence ödenmemiştir. 


Yine işveren ucuz iş gücünden faydalanmak için işyerinde çalışma ve oturma izni olmayan mültecileri ve çocuk işçileri çalıştırmış ve iş kazalarını ört bas etmiştir. 

Maaş ve diğer alacak haklarımızı alamamamız nedeniyle emekçi çalışan olan bizler okuyan çocuklarımızın yurttan atılması, evlerimize icra için gelinmesi, kiralarımızı ödeyemediğimiz için tahliye işlemleri ile karşı karşıya kaldık. 


Elektrik, su, doğalgazımızı alamadığımız gibi artık evimize ekmek aş götüremediğimiz için aile hayatımız bozuldu. 

Bu sorunlarımız işverene aksettirildiğinde ise; alacak ve haklarımızın ileriki bir tarihte ödeneceğine dair savuşturma ve oyalama ile karşı karşıya kaldık. Mağduriyetimize “biz size ödeyince siz de borçlarınızı kapatırsınız”, “bu kadar borcu bize güvenip mi yaptınız” , “daha iyi bir yer bulursanız tabii ki istifa edip gidebilirsiniz” denilerek var olan haklarımızı talep etmemiz dahi engellendi. 


En son 3 Ocak Perşembe 2019’da alınan son toplantıda iş veren şirket asıl sahibi Yılmaz Ateş “iflasımı bildirirsem buradan hiç biriniz hakkınızı alamazsınız, servisi ve yemeği de kaldırıyorum“ şeklinde sözlerle önce tarafımızı tehdit etmiş sonrasında ise bizleri topluca  işten çıkarmıştır. 


Buna bağlı olarak ise 04 Ocak 2019 Cuma günü avukatımızla birlikte noter huzurunda yasal hakkımızı kullanarak iş akdimiz haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiği için alacaklarımızın tarafımıza ödenmesi istemli ihtarname gönderdik. 

İşveren hak ve alacaklarımızı ödemediği gibi, tarafımızın işsizlik maaşından yararlanmasını da engellemek için; işten işverence haksız olarak çıkarıldığımız halde işten çıkışlarımızı SGK ya istifa olarak bildirip,  tarafımıza karşı kötü niyet ve cezalandırma iradesini bir kez daha göstermiştir. 


Bizler sadaka değil emeğimizin karşılığı olan ücretlerimizi talep etmekteyiz. 


Bu haklı mücadelemiz haklarımızı alana kadar devam edecektir. Siz değerli dostlarımızdan bu süreçte mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz. 
 

Editör: TE Bilişim