FIRAT BULUT/ANTEP

Gazete Emek- Bartın Amasra’daki maden faciası Antep’te protesto edildi . Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Balıklı Parkı‘nda bir araya gelen grup “ Dün Soma , Ermenek Bugün Bartın, Kaza Değil Katliam “ pankartı açarak basın açıklaması yaptı. 

SES, Eğitim-Sen, PSABD, ,EMEP , TİP, Sol Parti ve HDP’nin de destek verdiği açıklamada kurumlar adına açıklama yapan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen , maden ocaklarında meydana gelen patlama ve göçüklerde yaşanan can kayıplarının sorumlusunun AKP- MHP rejiminin yarattığı rant rejimi olduğunu söyledi . 

Türkmen , ihmal sonucu işçilerin ölmesine tepki gösterenlerin provokatörlükle suçlandığını belirterek “ İşçilerin sağlığını ve hayatını hiçe sayan patronların ve onların emrinde olan iktidarın kâr hırsı, rant düzeni, denetimsizliği, kasti ihmalleri yüzünden göz göre göre yaşanan  iş cinayetlerinin, işçi katliamlarının hesabını soran, bu katliamlar bir daha yaşanmasın, sorumlular cezalandırılsın, işçilerin sağlığı ve güvenliği için gereken önlemler alınsın diyenler provokatörlükle suçlanıyor. Kim tarafından? Bu katliamın sorumluları tarafından!  “ diye konuştu. 

Antap’te son 9 ayda 41 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğine dikkat çeken Türkmen , şu ifadeleri kullandı , “ iş cinayetlerini, işçi katliamlarının kader olduğunu söyleyenler işçileri bu kadere razı etmek isteyenlerdir. Ama biz bu kadere razı olmayacağız. İşçi katliamlarının baş sorumlusu olan AKP - MHP iktidarı yargı sopasıyla , sansür yasalarıyla gerçeklerin üstünü örtmek ve toplumu sessizliğe gömmek istese de hakikatlar açığa çıkmaya ve bizler tarafından dile getirilmeye devam edecektir."

ŞİRKET SAHİBİ MEHMET HATTAT ÜZERİNDEN ERDOĞAN'A ELEŞTİRİ 

Bartın’da patlamanın yaşandığı maden ocağının 2005 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumun’dan rödevans ( imtiyaz ) anlaşmasıyla Hattat Enerji ve Maden Ticaret Firması’na devredildiğini ifade eden Türkmen , sayıştaş raporlarına göre bu ocakta 2017’de 133, 2018’de 112 iş kazası medyana geldiğini ve iki yılda 223 işçinin yaralandığını, altı yılda da yaralanan işçi sayısının 893 olduğunu söyledi. Türkmen açıklamasına şöyle devam etti : “ Yine Sayıştay raporunda azalan işçi sayısına bağlı olarak, kömür kazı faaliyetinin yapıldığı ayaklarda yeterli sayıda işçi bulunmadığı, bu durumun da başta iş güvenliği olmak üzere üretim ve işgücü verimliliklerini düşürdüğü bulgusuna yer verilmiş. İşletmede bin 145 çalışan olması gerekirken, 622 çalışanın yer aldığı tespit edilmiş. 2019 ve 2020’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin hiç birisi, Amasra'daki madene gidip denetim yapmamış. Peki bu şirketin sahibi kim? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘telefonla yerli uçak istediği işadamı’ olarak bilinen Mehmet Hattat. ‘Kader planı’na bakın!

Bartın’da açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Birileri bununla tabii dalgasını geçebilir ama biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına inandığımız için bunun ne dünü ne bugünü ne de yarını olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır, bunları da bilmemiz lazım’diyor.”

“SOMA'NIN AVUKATLARI CEZAEVİNDE"

Soma’da yaşanan maden faciası üzerinden 8 yıl geçtiğini ve dosyada tutuklu sanık bulunmadığını hatırlatan Türkmen , “ Yargıtay “olası kast”tan patronlara yüzlerce yıl ceza verdi. birileri devreye girdi. patronları kurtarmak için yargıtay üyelerini değiştirdiler. Suçu “bilinçli taksir”e cevirip patron Can Gürkan’ı kurtardılar. Ama Soma’nın avukatları Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı cezaevinde. Bu nasıl bir kader planıdır ki, iktidar ortakları, yakınları, beşli çeteler, yandaş patronlar ülkenin yer altı ve yer üstü bütün kaynaklarını yağmalayarak, emek sömürüsü ve işçilerin kanıyla semirerek büyürken, yerin altında ve üstünde ölmek, aç kalmak işçilere düşmektedir?” diyerek tepki gösterdi.

“SESİMİZİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

20 yıllık AKP iktidarı döneminde 1990 işçinin öldüğünü ifade eden Türkmen basın açıklamasında son olarak şunları söyledi: 

"Başta maden işçileri olmak üzere, örgütlenmedikçe, sorumlulardan hesap sorma bilincini geliştirmedikçe, insanca yaşanabilir iş yerlerini sokaklarda talep etmedikçe, işçilerin öz örgütlenmeleri olan sendikalarda örgütlenip birlik olmadıkça başka bir Bartın Katliamının yaşanması kaçınılmazdır. Çalışırken iş cinayetine kurban olmamak için, insana ve insan sağlığına yakışır iş yerleri için sınıf bilinciyle örgütlenmekten başka çaremiz yoktur. Bizler, maden ocaklarında ortaya çıkan denetimsizlik, dizginlenmeyen kar hırsı ve işçi sağlığı ile iş güvenliği hususlarındaki keyfiyet sonucunda ortaya çıkan Amasra’daki işçi katliamının sorumluları hesap verene kadar sesimizi yükseltmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Editör: TE Bilişim