Gazete Emek-  KESK İzmir Şubeler Platformu, KHK'lerle işlerinden atılan üyelerinin işe iadelerini istemek için “İşimizi geri istiyoruz” diyerek Konak Kemeraltı girişinde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de katıldı.

OHAL döneminde bugüne kadar çıkarılan KHK’lerle 135 bini aşkın emekçinin ihraç edildiğini söyleyen KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Necip Vardal, “Bugüne kadar haklarında soruşturma yürütülen ve savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, aralarında Eğitim Sen üyelerinde bulunduğu, on binlerce eğitim ve bilim emekçisinin görevlerine geri dönmesinin önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Bu açık gerçeğe rağmen, arkadaşlarımızın görevlerine başlatılmaması hukuksuzluğun geldiği noktayı göstermektedir. Örneğin ilgili makamlara dilekçe ile başvuran Eğitim Sen üyeleri hakkında, ihraçlara neden olan suçlamalarla ilgili herhangi bir soruşturmanın olmadığı ortaya çıkmasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır” dedi.

Vardal, “Tekirdağ'dan Hakkari'ye kadar birçok arkadaşımız işine iade edildi. Elbette bunlar bizi mutlu ediyor ancak İzmir'den uzunca süredir görevine dönenlerle ilgili bir bilgiye sahip değiliz. İzmir Valiliğine sesleniyoruz, bu arkadaşlarımızın dosyalarının görüşülmemesi ile ilgili bir tasarrufunuz var mı? Yaklaşık 1 yıldır İzmir’den göreve iade edilen bulunmamakta. Bir an önce sonuçlandırarak komisyona bilgilendirerek bu duruma son verin” diye konuştu.

HUKUKSUZLUĞA İMZA ATANLAR HESAP VERECEK

Sendikal faaliyetlerin hiçbir şekilde cezalandırılamayacağını dile getiren Vardal, “Bu konuda çok sayıda AİHM, Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Eğitim ve bilim emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç, açığa alma ve sürgün cezaları ile karşı karşıya bırakılmaları tamamen hukuksuzdur. OHAL KHK’lerinden güç alarak her türlü hukuksuzluğa imza atanlar yargı önünde mutlaka hesap vereceklerdir” ifadelerini kullandı.

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise, “Bugün halk geçim derdiyle uğraşırken, iktidar bizim yarattığımız bütçeyi 5 tane şirkete peşkeş çekmeye devam ediyor. Biz buna karşı çıktığımız için sermayeye değil, halka, emekçilere bütçe dediğimiz için bugün bu noktadayız. Halkımızın birçok kısmı eğitime ve sağlığa ulaşamadığı, herkesin kamusal hizmetlere ulaşması gerektiğini söylediğimiz için bu torbadayız. Bir maske dağıtımını, aşıyı bile organize edemeyenler emekçilerin taleplerine kulak tıkamaya devam ediyorlar. KHK ile rektör seçimleri kaldırıldı. Kanundan yasal denetimden kaçırmak istedikleri her konuyu KHK'ya bağladılar. Yaratılan yıkımı hep beraber yaşıyoruz. Asla teslim olmadık, olmayacağız. Öğrenciler gibi aşağıya bakmayacağız” dedi.

Kaynak: BirGün 

Editör: TE Bilişim