Gazete Emek- Okmeydanı Ağız Diş Sağlığı Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri basın açıklaması düzenledi. Hastane önünde yapılan basın açıklamasını SES işyeri temsilcisi Diş Hekimi Tülin Çelik okudu.

Çelik, "Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yılladır “sağlıkta dönüşüm” adı ile ifade edilen, halk ve emekçiler lehine olmayan uygulamalara karşı alanlardayız. Bu güne kadar uygulanan bu politikalara karşı dediğimiz her konuda maalesef haklı çıktık. Hizmeti üretenlerin ve halkın temsilcilerinin içinde yer olmadığı bir programın başarı şansı olmadığını söyledik. Kapitalist üretim-tüketim ilişkilerine indirgenen sağlık ve sosyal hizmetlerde başarı olmaz dedik. COVID-19 pandemisi ile kapitalist sağlık sistemlerinin tümünün çöktüğünü, nasıl aciz kaldığını tüm dünyada gördük. Devrim gibi anlatılan bu projelerin Türkiye’de de nasıl çöktüğüne hep birlikte şahit olduk"dedi. 

SES Şişli Şube basın açıklaması 2

"10 DAKİKADA 2 HASTA MUAYENESİ"

Çelik şöyle konuştu:

"Niçin alanlarda olduğumuzu daha iyi anlatmak için sadece sağlık iş kolumuzda mevcut duruma bakmamız yeterli olacaktır.

10 dakikada 2 hasta muayenesi,

Aile hekimliğinde yaşanan sorunlar ,keyfi ve kuralsız cezalandırma, güvencesiz ve ucuz çalıştırma

3. Basamak hastanelerine sevksiz gidebilme, eğitim ve araştırma yerine muayenenin öncellenmesi ve personel eksikliğinden kaynaklı asistan hekimlerin eğitim yerine muayene ve kırtasiyecilik yapma gibi nedenlerle yaşadığı angarya ve uzun çalışma, 

Yeterli kadro açılmaması nedeniyle; hemşire başta olmak üzere yüzbinlerce personel açığından kaynaklanan artan iş yükü ve angarya çalışma ve çok sayıda yeni mezun sağlıkçının işsiz olması,

Pandemi ile mücadelede yaşamını yitiren yüzlerce ve enfekte olan yüzbinlerce sağlık emekçisi olmasına rağmen COVID-19’un meslek hastalığı sayılmaması,

Yıllardır oyalanarak seçim yatırımına dönüştürülen 3600-7200 ek gösterge sorunu,

Açlık sınırının az üstünde yoksulluk sınırının çok çok altındaki temel ücretler, emekliliğe yansımayan ve adil olmayan döner sermaye uygulamaları,

Angarya çalışma, mesleklerin değersizleştirilmesi nedeniyle istifa edip yurtdışına göçmek zorunda kalan sağlık emekçileri,

Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunumuna kadar geçen süreçlerin hiçbirinde işkolu emekçileri ve sağlık emek meslek örgütleri aracılığıyla dahil olamamaktadır. İktidarda hangi parti olursa kendine yakın kişileri liyakat esasları gözetmeden idareci olarak atamaktadır. İdareci seçimlerinde işkolu emekçilerinin tercih hakkı yoktur. Bu nedenle de çalışma rejimi açısından da demokratik olmayan koşullar mevcuttur. İşkolumuzdaki çeşitli kurullarda (döner sermaye, iş sağlığı güvenliği, satın alma komisyonları, muayene komisyonları vb) idare tarafından atananlar ağırlıktadır. Örgütlü yapıların temsilcileri bulunmamaktadır. 

KHK rejimi, güvenlik soruşturmaları nedeniyle işten atmalar, göreve başlatmamalardan kaynaklı örgütlenme önündeki kaygılar,

Yöneticilerin dili, kışkırtılan sağlık talebi ve bilime de aykırı olan sağlık sisteminin sonuçları arasında yer alan şiddet, 

İhtiyaca rağmen kamuda ve hastanelerde eczacı istihdamının yetersizliği, kamu emekçisi eczacıların özlük sorunları gibi birçok sorun yaşamaktayız."

"HEDEFE KONULAN BİZLER OLUYORUZ"

Çelik, "Tüm bunların yanında sağlık hizmeti sunan ekip olmanın yanında sağlık hizmeti alan da bir ekibiz. Doğallığında yaşadığımız toplumun yaşadığı sağlık hakkı sorunlarını da bizler yaşıyoruz. Üstelik bu sorunları yaşayanlar olarakta çoğu zaman hedefe konan bizler oluyoruz. Bu nedenle sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik mücadele yanında sağlık hakkı mücadelesini de yürütmek zorunda kalıyoruz" diye konuştu.

"Sağlık ekip İşidir. Ekibin her bir üyesi, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında ekip olarak, iş barışı bozulmadan çalışmak istemektedir" diyen Çelik sözlerine şöyle devam etti:

"Bizleri ayrıştırmaya çalışan bu politikalara karşı birlikte mücadele ederek birlikte kazanacağız. Her geçen gün fakirleşiyoruz, bu gerçeği biz yaşarken bizi yalan sözlerle kandırmaya çalışmayı bırakın. TÜİK verileriyle, iktidar demeçleriyle geçiştirilemeyecek bu duruma karşı ücretlerimizde iyileştirme yapılmıyor. Sahte enflasyon oranlarının bile altında ücret artışlarının altına sarı sendika imza atıp sonra çıkıp tarihi kazanım diyebiliyor. İktidar bir taraftan, Sağlık Bakanlığı öte taraftan, yetkili sendika diğer taraftan sağlık emekçilerinin aklıyla dalga geçiyor!"

"Bıçak kemikte! Biz sağlık emekçileri COVID ile mücadele ederken, hastalanırken, hayatımızı kaybederken “emekleriniz ödenmez” edebiyatı yapanlara cevabımız netti. Hakkımız ödenir, ödeyin" diyen Çelik, "2022 yılı TİS masasına 100 den fazla talebi Konfederasyonumuz KESK üzerinden yollamıştık. Ancak birçok talebimiz ne hükümet tarafından ne de yetkili sendika tarafından tartışmaya dahi açılmamıştı. Evet sorunlarımız çok, derdimiz büyük. Mücadele edecek çok başlığımız, kazanacak çok hakkımız var" ifadelerini kullandı.

Çelik taleplerini şöyle sıraladı:

"Kısa vadede acil taleplerimiz var. Bunlar;

- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için döner sermaye performans uygulamalarının 

kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi, 

- 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200 ek gösterge verilmesi, 

- Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve 

- Yıpranma payı 

Bu gün bunlar için iş bıraktık ve alanlardayız. Bu bir uyarı grevidir. Taleplerimiz hayata geçinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Tekrar haykırıyoruz; kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!"

"ANCAK BİRLİK OLUR VE MÜCADELE EDERSEK KAZANABİLİRİZ"

Okmeydanı Ağız ve Diş Hastanesi önünde bir araya gelen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri adına SES Şişli şubesi eş başkanı Abuzer Arslan konuştu:

"Bugün gelinen aşamada sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ağır çalışma koşulları, uzamış çalışma saatleri, Az kişi ile çok iş yaptırmaya çalışan yönetici mobbingi ve buna karşılık düşük ücretlerle çalışamaz duruma gelmiştir. Bu nedenle; Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak;

Bugün yaşadığımız sorunları dile getirmek ve çözüm talep etmek adına iş bırakarak Sağlık Bakanlığını ve İktidarı uyarıyoruz. Pandemi dönemi boyunca alkışlarıyla ve çok çeşitli destekleriyle yanımızda olan halkımıza çağrımızdır: şuan Yapmakta olan eylem ve etkinliklerde sağlık ve sosyal hizmet hakkınız için bizlere destek olun. Mücadelemiz yalnız kendimiz için değil, sağlığa erişim hakkınız ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmemiz içindir. 

Bizim yani hem sağlık hizmeti alan hem de üretenlerin SESini duyun ve acil durumlar dışında sağlık ve sosyal hizmet kurumlarına gelmeyerek eylemlerimize destek verin.

Yine sendikalı, sendikasız tüm sağlık emekçilerine çağrımızdır.

Bizler ancak birlik olur, birlikte mücadele edersek kazanabiliriz. İş yerlerinde nasıl ekip olarak çalışıyorsak, ekibin tüm bireyleri mücadelede de aynı ruhla bir arada durmalıyız. Şimdi hep birlikte iş bırakıp güçlü bir şekilde sorunlarımızı dile getirip, bizi yok sayanlara varız diyelim, sorumluların görev ve yükümlülüklerini hatırlatmak için uyarımızı yapalım.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya da hiçbirimiz."

Ayrıca Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası bugün İstanbul Tıp Fakültesi önünde toplanıp İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürüyüş düzenleyip burada basın açıklaması gerçekleştirecek.

Kaynak: Dokuz8haber

Editör: TE Bilişim