Enkidu kimdir ? Enkidu işçidir, emekçidir yok olandır. Yanı sıra Enkidu saf kişidir. Nasıl saf kişidir? Enkidu içinde yer aldığı kabilesi ile dağda yaşamını sürdürürken, zigguratların altında görevli türbanlı rahibe kadınlar, ziggurat tapınağına henüz şehir yaşamını görmeyen kırsal alanlarda yetişen insan topluluklarını, kabile bireylerini bir şekilde örgütleyip şehir yaşamına ve ziggurata kazandırma adına sürekli uğraş verirlerdi. Buradaki amaç cemaatlerini geliştirmek ve genişletmekti.

Türbanlı rahibeler diğer şehirde yaşayan kadınlardan farkını ayırt etmek için türban takarlardı. Kadın rahibeler dağda, bayırda yaşayan insanları aramak adına, tapınak avcıları ile sürekli bir arayış içinde yola koyuluyorlardı. Günün birinde tapınak avcıları her zamanki gibi doğada yaşayan insan topluluklarını ziggurata örgütlemek adına gezinirken, hayvanlar arasında yarım insan yarım hayvan biçiminde bir varlığın dağda yaşamakta olduğunu görürler. Bu yarım İnsan, yarım hayvan biçimli karakter Enkidu'dur. Ziggurat Tapınak avcıları gözlemlerini gidip rahibeye anlatırlar.

Böylece rahibe tapınak avcıları ile Enkidu'nun bulunduğu yere giderler. O dönemlerde rahibeler kadın olma sıfatıyla çekiciliğini kullanarak, karşı cinsi etkilerdi. Rahibe de aynı şekilde Enkidu'ya yakınlaşır ve etkiler. Bu durum tarihin ve Sümer dönemin objektifidir. Kadın rahibe aylarca o yabani bölgede hayvanlar, insanlar arasında kalıyor. Gel git zaman derken Enkidu bu güzel kadın olan rahibeden etkilenip ve yakınlaşma ile birlikte olur. Tabii evcil bir hayvan düşünelim  kendinize ne kadar alıştırırsanız, belli bir zaman sonra nereye giderseniz peşinizden gelir. Böylece kadın rahibe şehire, yani ziggurat tapınağına döndüğünde beraberinde Enkid’yu da getirir. Artık Enkidu şehir insanı oluyor. Gel git zaman derken o sırada "Gılgamış" denilen bir adam çıkıyor. Belli rivayetlere göre Gılgamış o dönemlerde şehir devletleri olduğu için O kentin Kralı olarak bilinir. Sümerler döneminde şehir devletlerinin özellikleri; her şehir ayrı kanton ve birbirinden bağımsız Kral yönetimleri esastı.

Enkidu, ziggurat tapınakları ile artık şehir insanı olmaktadır. Fiziki yapısı gereği yarı hayvan yarı insan şeklinde müthiş bir fiziki güce sahiptir. Bu özelliği ile Gılgamış (Kral) ile ilk tanışmalarında Enkidu dan etkilenip ve Enkidu'yu yanına alan Gılgamış, zaman içerisinde çok iyi bir dostluk ilişkileri oluyor. Gılgamış, Enkidu ile dağ bayır demeden her yere saldırıyorlar ve güç üstüne güç katıyorlar. Sürekli yayılmacı politika izleyen Gılgamış, kendisine sadık olan adamı Enkidu'yu geldiği Klan toplumundaki; kendisini dünyaya getiren, büyüten kısacası ailesi olan toplum yani Humbaba'ya gönderir ve hepsini yağmacı bir şekilde öldürmesini ister. Neden diye sorması gerekirse de enkidu artık hizmetkârlığı gereği sormadan gider. Humbaba'yı ve toplumunu öldürtür. Enkidu o kadar kendisini efendisine karşı kaptırmış ki kendisini dünyaya getiren var eden toplumunu öldürüp, soyunu kurutabilecek kadar kendisini kaptırmış ve körelmiştir.

Burada ders edinmesi gereken durum günümüzde kendisini inkar edip, aslını yok eden bireyler devreye girmektedir. Bu çerçeve ile baktığımızda, Enkidu insanlar arasında soy çerçevesinde değil de kendisini Gılgamış'a kanıtlaması için, Humbaba'nın yerini Gılgamış'a gösterir. Yeter ki çekinmeden Humbabayı öldürsün, kendini Gılgamış'a kanıtlayabilsin.

Enkidu'nun da belli taraftarı vardı; Enkidu saf biriydi, dağdan şehre inen bir yarı insandı. Tabiri caizse boş bir levha idi. O levha zigguratlar tarafından dolduruldu. Gılgamış ona bir rütbe verdi ve rütbesini kaybetmemek için de Gılgamış'ın bütün isteklerini kabul etmesi gerekiyordu. Bu yüzden en önde yürüyüp Humbabayı, atasını öldürmüştür. Bu destanda Enkidu'nun kısası böyleydi. Bu kıssayı genelde devrimciler davasına ihanet eden bireyler için, belli milletler de kendi ırkına hainlik eden bireylere İthafen tarihe geçirmektedirler. Enkidu'nun özelliklerini nitelendirdiğimiz de saf, kandırılmış, kandırılmak ile kalmayıp gözü körelmiş ve rütbesi için soyunu kurutacak bir şahıs olduğu dipnotlar da çokça karşılaşabiliriz. Enkidu'nun saflığı da şu şekilde izah edebiliriz; Enkidu, arzularına yenik düşmüş biridir. Humbabayı ve kabilesini bırakıp, kadın rahibenin peşinden şehre ziggurata gitmiştir.

Günümüzde "Enkidulaşmış Zihinler" yumağında benzeri çokça örnekler vardır. Enkidu'ya en çokta işçileri yakın örnek olarak görürüm, Kapitalist sistemde her işçi kendi karnını doyurmak için bir başka işçinin işine taliptir ve her işçi bir başka işçi karşısında ucuz işgücü olarak kullanılır. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Bu düzen doğrultusunda işçiler arasına terfiye edilen işçiler ile beraber önceden işgücü çerçevesinde mesai yapmış işçiler arasında yoğun bir çatışma vardır. Terfiye edilen işçiler ödülü olarak yani rütbesi(müdür, şef) nedeniyle, efendisine daha çok yaranmak adına emekçi işçilere bir patrondan daha acımasızca kötü çalışma koşulları yaratır. Bu davranışları sergilerken, patronun ona vermiş olduğu rütbe ile adeta körelmiş ve Enkidu  gibi geldiği toplumu aklından çıkarmıştır.