AKP ile MHP aylardır, erken seçim için hazırlık yapıyordu. Bunun için ittifak kararı aldılar, ittifakın içeriğini netleştirdiler. Soranlara ise "Erken seçim ihanettir, seçimler zamanında yapılacaktır" diye açıklamalar yaptılar. Sonra bir anda kimsenin beklemediği bir anda önce Bahçeli'ye açıklama yaptırıldı ardından ise Bahçeli'nin açıklamasından 2 ay öncesine erken seçim kararı verildi. Amaç muhalefet daha kendisini toparlamadan bir anda seçimleri oldu bittiye getirmekti. 

İYİ Parti'nin seçimlere girmemesi planlanıyordu, Abdullah Gül, kararını daha netleştirmemişken muhalefeti bir karar almaya zorlayacaklardı, birçok milletvekili ve yöneticisi cezaevindeydeyken, HDP'nin zora sokulması hedefleniyordu. Bütün bu planlar hızlı bir şekilde yeni sisteme geçmek, ve seçimleri kazanmak için yapıldı. CHP'nin İYİ Parti'nin meclise girmesi için yaptığı "15 vekil" hamlesi biraz işlerini bozdu. Çok sert açıkalamalar geldi. Bunun siyasi ahlaksızlık olduğunu söylediler, mühendislik projesi dediler falan fistan...

CHP'nin bu hamlesi AKP'nin siyasi planlarını bozmak adına olumluydu ancak kendi adaylarını çıkarma noktasındaki belirsizlikleri de seçmenin pek hoşuna gitmedi. CHP seçmeni, cumhurbaşkanı adaylarının kendi içlerinden çıkmasını istiyordu. Ancak CHP'de çok iyi biliyor ki kendi içlerinde çıkaracakları bir adayın Erdoğan karşısında kazanma şansı yok. Bunun için Abdullah Gül seçeneğini de masaya yatırdılar. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu seçeneğe pek yanaşadı ve kendisinin aday olduğunu bir kez daha vurguladı. Akşener, CHP'nin adayının ikinci tura kalması durumunda ise destekleyeceklerini söyledi. CHP içinde bazı isimler Cumhurbaşkanlığı için adaylığını açıkladı. Muharrem İnce ile Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz bunlardan ikisi. Genel Başkan yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın "Genel Başkan aday olmayacaksa ben adayı" demesi bana çok ilginç geldi. CHP içerisinde disiplinsizlik ve başıboşluğa alışmıştık ancak bu kadarına pes diyorum. 


Afrin dönemi ile birlikte medya tarafından biraz palazlandırılan Yılmaz'ın hemen bir anda kendisini Cumhurbaşkanlığı adaylığına layık görmesi böyle gereksiz bir özgüvene sahip olması şaşırtıcı. CHP'den Kılıçdaroğlu başta olmak üzere hangi isim aday olursa olsun Erdoğan karşısında hiçbir şansı olmaz. Hatta Erdoğan'a ilk turda seçimleri kazandırırlar. Abdullah Gül ve eski Anayasa Başkanı Haşim Kılıç bu süreçte  en mantıklı adaylar olarak duruyor. 367 tartışmaları dışında siyaseten hiç yıpranmamış olan Haşim Kılıç, ikinci tura kalırsa İYİ Parti'den, Saadet Partisi'ne ve HDP'ye çok itirazlar olacağını zannetmiyorum. Bir Ahmet Necdet Sezer formülü bu şekilde tekrar uygulamaya geçirilebilir. Bir diğer seçenek ise Abdullah Gül. Gül'ün bu kadar tartışma yaşanırken hiçbir şey söylememesi, aday olmayı düşündüğünü gösteriyor. Zirra AKP içerisinde de Gül'e yönelik şimdiden "FETÖ" eleştirileri gelmeye başladı. 


Gül, CHP veya Saadet Partisi'nin adayı olursa kazanma şansı çok düşüktür ve birçok kesimden büyük eleştiriler alır. En mantıklı davranış ise Gül'ün 100 bin imza ile bağımsız Cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Gül, bu şekilde, "Kamuoyu'ndan adaylığım için ciddi bir talep oluştu. Bu ülkede Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık yapmış biri olarak halkın bu talebini görmezden gelemezdim. Ne CHP, ne Saadet Partisi ne de başka bir partinin adayıyım. Ben bağımsız olarak bu seçimde Cumhurbaşkanlığına adayım" derse çok ciddi bir hava yakalar. Bu şekilde hem Gül, hem de diğer siyasi partiler zor durumda kalmaz. Siyasi partiler de bu defa bağımsız bir aday olan Gül'e desteklerini verebilirler. 2. tura kalması durumunda da Gül'ün kazanma şansı yükselir. Ama Abdullah Gül seçildikten sonra eski dava arkadaşları ile arasına ne kadar mesafe koyar ve kendisini destekleyenlerin ne kadar yanında olur bu da ciddi bir muamma olarak durur. 

Gelgelim HDP'ye ve onun adayı Selahattin Demirtaş'a. 

HDP, bu süreci en dürüst şekilde yürüten parti. Eş Genel Başkanları tutuklandı, çok sayıda milletvekili tutuklandı, milletvekillikleri ellerinden alındı. Parti yöneticileri, il ilçe eş başkanları ve yöneticileri defalarca gözaltına alındı, tutuklandı. HDP'nin örgütlenememesi için her türlü çaba gösterildi. Bütün bunlara rağmen, HDP yine seçimlere en hazır partilerden biri olarak giriyor. Çamur medyasının görmezden geldiği HDP'nin cumhurbaşkanı adayı da tutuklu Selahattin Demirtaş oldu. Demirtaş, bu ülkede vicdanlı herkesin çok büyük desteğini ve saygısını kazanmış bir isim. Demirtaş'ın adaylığı yine çok büyük bir kesimde büyük bir heyecan yarattı. Çamur medyasının yarattığı algı operasyonu olmasaydı ve demokratik bir ortamda seçimlere girilebilseydi, Erdoğan'ın en büyük rakibi Demirtaş olurdu. Ancak öyle bir atmosfer maalesef yok ve Türkiye'de ilk kez bir cumhurbaşkanı adayı seçim sürecini cezaevinden yürütecek. Şunu da belirtmek gerekir; Demirtaş'ın cezaevinden seçim sürecini yürütmesi dışarıda olan adaylardan yine daha etkili olur. 

HDP'nin Milletvekili adayları da çok önemli. Böyle zorlu bir süreçte HDP içerisinde siyaset yapmak, neredeyse ateşten gömlek giymek gibidir. HDP'nin 7 Haziran'da olduğu gibi yine seçmenlerini heyecanlandıracak adaylarla seçime girmesi önemlidir. Yapılan birçok ankette HDP'nin baraj sorunu görünmüyor. Ancak HDP'nin göstereceği adaylar da bu durumu daha da netleştirecek. HDP'den aday olacak insanlar, büyük bir sorumluluğun altına girdiklerini çok iyi bilmelidirler. Bu büyük sorumluluğu alanlar da tarihteki yerlerini alırlar. Çünkü daha önce sürecin tozbembe olduğu dönemlerde HDP'den çıkmayan bazı kişilerin sürecin bozulması ile birlikte nasıl saf değiştirdiğini çok iyi biliyoruz. Özelikle bu zorlu süreçte HDP'nin içinde olan, gözaltı, baskı ve tutuklamalara karşı HDP'nin paradigmasından vazgeçmeyen insanlar HDP için çok değerlidir. HDP'nin bu isimlerle birlikte yola devam etmesi, yoldaşlık yapması seçmen açısından da oldukça önemlidir. Ancak, baskı ve kayyum siyasetine karşı kaçarak bir daha partiye uğramayanların bu süreçte tekrar vekillik için kapıyı zorlaması, o kapının yıpranmasına sebep olur. 

HDP'nin de bu zorlu süreçte kendisi ile birlikte her türlü zorluğu sırtlayanlarla yoldaşlık etmesi seçmenin büyük taktirini kazanır.