Gazete Emek- Aylarca yakınlarıyla görüşemeyen mahkûm yakınları da yetkililere dilekçeler yazarak, seslerini duyurmaya çalışıyordu. Devletin arşivlerine bulunan o dilekçelere Ortadoğu news ulaştı. İşte o dilekçelerden bazıları:

Oğlu Mahmut Şahin için Başbakanlığa hitaben mektup Rahime Şahin, mahkumlara baskı ve işkence yapıldığını belirterek yardım istiyor. Şahin, şunları söyledi; “Bu kötü duruma son vermek için başvuracak tek kimsemiz sizlersizin. Buradaki ve Ankara’daki makamlara yaptığımız başvurular hiçbir sonuç vermedi. TBMM Başkanı ve milletimizin bir temsilcisi olarak sorunumuzu gündeme getirerek bir çözüm bulunması bütün gayretinizle çaba harcamanızı, sorunlarımıza ve acımıza ortak olmanızı istirham ederim”

Mektuplardan biri de PKK Merkez Komite üyelerinden Mehmet Şener’in annesi Saliha Şener’e ait. Başbakanlığa hitaben yazılan mektupta anne Şener oğluyla uzun süre görüşemediğini söyledi. Oğlunun son görüşmeye battaniyeye sarılı halde geldiğini belirten Şener, “Oğlumun hayatından endişe ediyorum. Cezası neyse çekmeye o da razı, biz de razıyız. Ama cezaevindeki uygulamalar onları da, bizleri de canından bezdirmiştir. Oğlumun insan olma hakkının tanınmasını istiyorum. Yalnızca insani muamele istiyorum. Dertlerimizi bilmenizi ve cezaevindeki baskı ve dayağa sona erdirilmesi için girişimde bulunmanızı talep ediyorum” dedi. Cezaevinden çıktıktan sonra Öcalan’la ters düşen Şener, Suriye’de öldürüldü. 

Dilekçeler arasında, PKK kurucularından ve halen örgüt yönetiminde bulunan Rıza Altun’un annesi Hatice Altun adına başbakanlık makamına yazılan da var. Altun hem oğlu hem kızının cezaevinde olduğunu belirterek, şunları söylüyor; “Ben Ankara’da oturuyorum, her hafta görebilmek umuduyla Diyarbakır’a gidiyorum ama 2 aydır görebilmek mümkün olmadı. Cezaevinden gelen aileler, cezaevi içinde ölümle sonuçlanan ağır işkencelere dayanamayıp kendilerini yaktıkları, bazılarının kendilerini astıklarını ailelerden duyuyoruz. Bütün bu söylentilerin ne derece doğru olduğunu bilmiyoruz. Ancak iki aydır oğlumdan ve kızımdan haber alamamak bir anne olarak beni derinden endişelendiriyor ve üzüyor. Çocuklarımın hayatından endişe ediyorum. Cezaevinde bu uygulamaların sona erdirilmesini yüksek makamınızdan arz ve talep ediyorum”

Bir süre örgüt içinde faaliyet gösterdikten sonra ayrılan ve halen Avrupa’da yaşayan Şükrü Gülmüş’ün eşi Halime Gülmüş, 1994 yılından beri kayıp olan Ali Tekdağ’ın annesi Arife Tekdağ da yetkililere dilekçe yazanlar arasında. Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Milli Güvenlik Konseyi’ne yazılan dilekçelerde talepler hep aynı. Devleti yönetenlerin Diyarbakır Cezaevinde yaşananlara müdahale etmesini isteyen aileler, mahkumların üzerindeki baskıya son verilmesini istiyor.


Kaynak: OrtaDoğuNews

Editör: TE Bilişim