Gazete Emek- Ulusal Kadın Voleybol Takımı, bir süredir ülke gündeminde. Ancak bunun nedeni gerici söylemler değil, onların başarıları. Bu yıl FIVB Milletler Ligi'nde bronz madalya kazanan, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ise çeyrek finale yükselerek, turnuvayı 5’inci tamamlayan kadın voleybolcular, ülkenin spor tarihine şimdiden isimlerini yazdırdı. Kadın voleybolcular, şimdi de 18 Ağustos-4 Eylül tarihlerinde Avrupa Şampiyonası'nda mücadele edecek. Başarılarıyla tüm ülkeyi gururlandıran kadın voleybolcular Romanya'da oynanacak D Grubu müsabakalarında ev sahibi ülkenin yanı sıra İsveç, Finlandiya, Ukrayna ve Hollanda ile karşılaşacak.

Şampiyona öncesi BirGün’ün sorularını cevaplayan Ulusal Kadın Voleybol Takımı oyuncularından Ebrar Karakurt, Hande Baladın ve Simge Aköz, hedefin madalya olduğunu söylüyor. Belirli kesimlerin hedef göstermelerine karşın da açıklamalarda bulunan kadın voleybolcular, en güzel cevabın sahadaki başarıları olduğuna dikkat çekiyor.

Ülkenin Olimpiyat tarihinde bir ilki başardınız. Bu başarı için ne söylersiniz?

Hande Baladın: Olimpiyatlara gitmek hepimizin hayaliydi. ‘Gitmek zor’ diyorduk, olimpiyatlara gittik. ‘Gruplardan çıkmak zor’ diyorduk, gruplara çıktık. Çeyrek finalde ucundan kaybettiğimiz için aslında çok üzüldük. Çünkü daha fazlasını da yapabileceğimizi biliyorduk. Ülkemize madalya getirebileceğimizin de farkındaydık. Olimpiyatlarda kazandığımız tecrübe büyük. Bundan sonraki olimpiyatlarda da orada öğrendiklerimizi yansıtacağız.

Ebrar Karakurt: Son yıllarda yükselen bir başarı grafiğimiz olduğunu düşünüyorum. 2018’de bir kadro değişimimiz oldu ve ondan sonra başarılar art arda geldi. Yeni ve genç bir jenerasyonuz. Olimpiyatlardaki sonucunu başarı olarak adlandıramayız çünkü bizim hedefimiz hep daha yukarılarıydı. Ama bizim için gerçekten güzel bir deneyim oldu. Umarım 2024 Paris’te o kürsüde olacağız.

Simge Aköz: Olimpiyatın son günü hepimiz biraz buruk dönsek de bu başarı ülke tarihinde bir ilkti. Çok güzel mücadele verdik. Gitmeden önce de aslında verdiğimiz söz buydu. Son topa kadar mücadele edecektik. Gerçekten başardığımıza inanıyorum. Önümüzde 2024 Olimpiyatları var orada daha tecrübeli daha başarılı yer alacağız. Olimpiyat gerçekten her sporcunun hayalini süsleyen bir yer. Olimpiyat köyüne girdiğimiz andan itibaren onun büyüsüne kapıldık. Aynı zamanda da çok ciddi ve çok kuvvetli bir gruptaydık, bunun bilinciyle oradaydık. ‘Ölüm grubu’ dedikleri bir gruptan biz üçüncü olarak çıktık. Çok güzel mücadele verdik. Olimpiyatlardaki hedefimiz adım adım ilerlemekti. Ve biz her gün çok daha emin adımlarla ilerledik. Bizim takımımız keyif aldığı zaman elinden gelenin en iyisini ortaya koyuyor.

AVRUPA'DA HEDEF MADALYA

Avrupa Voleybol Şampiyonası'nda mücadele edeceksiniz. Hedefiniz ne?

Hande Baladın: Avrupa Şampiyonası’nda da hayalimiz ve hedefimiz madalya. Biz yine her maçın keyfine vararak, son topa kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ebrar Karakurt: 2019’da Avrupa Şampiyonası’nda ikinciliğimiz var. Final oynamak istiyoruz. Gönülden istiyorum ki finali tekrar Sırbistan’la oynayıp onları yenmek. Onlar bizi Ankara’da kendi seyircimizin önünde yenmişti. Biz de umarım Sırbistan’ı kendi seyircilerinin önünde yenebiliriz. Hedefimiz her zaman altın madalya ve kürsüde olmak. Hedeflerimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Umarım hedeflediğimiz başarılara ulaşacağız.

Simge Aköz: Olimpiyatlarda gitmeden önceki hedefimiz çeyrek finale adımızı yazdırabilmekti. Takımımız jenerasyon gereği olimpiyatlarda tecrübesiz. Ama Avrupa Şampiyonası için bu tecrübemizi ortaya koyma vakti geldi. 2017’den beri çok güzel derecelerimiz var. Bu takımın her katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya alacak duruma geldiğini düşünüyorum. O nedenle hedefimiz madalya.

Belirli kesimler tarafından sık sık hedef gösteriliyorsunuz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hande Baladın: Biz sahada dimdik ayaklarının üzerinde duran kadınları temsil ediyoruz. Bu şekilde de kız çocukları voleybola adım atıyor ve spora başlıyor. Bizim de hedefimiz bu. Biz nasıl ablalarımızı izlediysek, onları örnek aldıysak, buralara gelmek için hayaller kurduysak, onlar da belki aynı hayalleri yaşıyorlar. Belki imkânlar yetersiz olabilir ama biz istedikten sonra başaramayacağımız hiçbir şey yok.

Ebrar Karakurt: Bizi desteklemeyen, bizi karalamaya çalışan insanlar olabilir ve biz bu insanlara en gerekli cevabı sahada vereceğiz; verdik, vermeye devam edeceğiz. Çünkü her insanın görüşleri ve düşünceleri farklı. Birçok kız çocuğuna örnek olduk olmaya da devam edeceğiz. Voleybolun tanınırlığı geçmiş yıllara göre çok daha fazla arttı. Hatta sloganımız bile, biz voleybol ülkesiyiz. Gerçekten bizi destekleyenlerin sayısı çok arttı. Voleybol bu ülkenin sahip olduğu en başarılı takım sporu.

Simge Aköz: Yaptığımız işlerle biz ne kadar başarılı kadınlar olduğumuzu defalarca ispatladık. Türk kadın voleybolu, kadın hareketinin en büyük öncülerindendir. Spor veya başka bir iş, fark etmez. Kadının yapamayacağı hiçbir şey yok. O yüzden sporda erkek egemen bir durum olabilir ama Türkiye’nin en başarılı sporlarından biri, kadın voleyboludur. Senelerdir de bu böyle. Son yıllarda elde ettiğimiz başarılarla birlikte, bence seyirci kitlesi de arttı. Gönülleri kazandığımıza inanıyorum. Bundan sonra da kadına olan desteğin artacağına inanıyorum. Bize de bu umut veriyor.

ALGIYI KADINLAR YIKACAK

Ülkede spor denince maalesef akla gelen ilk futbol takımları. Spor alanındaki erkek egemen yapı için ne söylersiniz?

Hande Baladın: Son zamanlarda voleybolun basındaki değeri ülkeye gelen başarılarla biraz daha arttı. Ama biz kazandığımız başarılarla bunu daha da üst seviyeye çıkacağını biliyoruz. Biz her zaman ülkemizi daha iyi temsil edebilmek için mücadele ediyoruz. Başarılarımızla voleyboldan söz ettireceğiz. Türkiye’nin ana sporu maalesef futbol gibi bakılıyor. Ama biz bu algıyı başarılarımızla değiştireceğimize inanıyoruz.

Ebrar Karakurt: Erkek futbol takımıyla kadın voleybol takımına sağlanan imkânlar aynı olmayabilir ama bizim arkamızda büyük bir federasyon var. Bize her zaman elinden gelenin iyisini vermeye çalışıyor. Aynı olmayan imkânlarla da biz ülkemizi gururlandırıyoruz. Voleybolda erkek egemenliği yok. Bilhassa erkek voleybol takımımız bize göre biraz daha güçsüz. Ama diğer pek çok sporda böyle bir eşitsizlik olduğuna ben de katılıyorum.

Simge Aköz: Ankara’da oynadığımız Avrupa Şampiyonası’ndan sonra beklentimizin çok üstünde ilgi aldık. Aldığımız başarılarla da bunu taçlandırıyoruz. İnsanların bize ilgisi artıyor. Eğer bizi görmüyorlarsa biz de başarılarımızı gözlerine sokmayı tercih ediyoruz. Toplumların tabii ki branşlara olan ilgisi değişiklik gösterebiliyor. Örneğin Polonya’da voleybola büyük ilgi gösteriliyor. Amerika’da farklı bir branş… Türkiye’de de bunlardan biri futbol. Tabii ki bu ilgiyi kazanmak için biz başarılı olmak zorundayız. Bunun bilincindeyiz ve elde ettiğimize de inanıyorum.

Kimi çevrelerin tüm hedef göstermelerine rağmen sevgiyle kucaklanıyorsunuz. Bu size ne hissettiriyor?

Hande Baladın: Olimpiyatlardan sonra çok fazla seyirci kitlemiz oldu. Onların desteğini görmek bizi mutlu ediyor. Bu mesajlarla sahada yapmak istediklerimizi onlara iletebildiğimizi hissediyorum.

Ebrar Karakurt: Bizim daha fazla desteğe ihtiyacımız var. Bizi desteklemeye devam etsinler. Pişman olmayacaklar, terimizin son damlasına mücadele edeceğiz. Daha güzel başarılarda hep beraber seviniriz.

Simge Aköz: Her kadın istediği şeyi yapabilsin, her çocuk istediği imkâna sahip olabilsin. Bunların en büyük destekçisi de bizleriz. Elde ettiğimiz başarılarla belki de onların imkânlarını arttırabiliriz. Umarım herkes umut ettiği şey için mücadeleye devam eder. Biz de sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

BİZDE DE ‘YAPAMAZSIN’ DİYENLER OLDU, ASLA YILMAYIN

Geçen aylarda yaşadığı eşitsizliklerden gözyaşlarıyla bahseden Merve Akpınar gündeme gelmişti. Kadınların spor alanında verdikleri bu mücadeleyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz nelerle karşılaştınız?

Ebrar Karakurt: Merve Akpınar’ın da yaptığı çok büyük bir hareket aslında. Kadınların çıkarması gereken sesi çıkarıyor. Çok gurur duydum onunla. Umarım gerçekten hedeflediği yerlerde olur. Başarmak istediği her şeyi başarır. Eğer biz de kadınlara, kız çocuklarına en ufak bir örnek olabiliyorsak, ne mutlu bize. Ailem benim en büyük destekçilerimdi. Antrenörüm, ailem, hepsi beni destekledi. Ancak ailesi desteklemeyen kız çocukları olabilir. Tek tavsiyem yılmamaları. Neyi başarabileceklerini, onları desteklemeyenlere göstermeliler. Bu gerçekten verilebilecek en güzel cevap. Bize de yapamazsın diyenler oldu ama şu an buradayız. Bu ülkeyi layıkıyla temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel cevap vermenin yeri ve zamanı var onu versinler.

Kaynak: BirGün

Editör: TE Bilişim