Gazete Emek-  Türkiye’de çıplak arama olmadığı yönündeki sözleriyle gündeme gelen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, yaptığı yeni açıklamada, “Bu uygulamananın var olması insan hakları ihlali konusu olduğu anlamına gelmez. Türkiye’de bu tür arama hiç yoktur demiyorum” dedi. Zengin, “Madem böyle bir mesele var, bir zahmet bunun şikayetini de yapın. Bu kadınların tamamı şikayetçi olmasını beklerdim, ama şikayetçi değiller. Bu konuda haksızlığa uğradığımı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu’nda “Türkiye’de çıplak arama yok” diyen, ancak her kesimden gelen eleştiri ve itirazlar üzerine insanlık dışı muamelenin 60 yıldır yürürlükte olduğunu itiraf eden Adalet Kalkınma Partisi (AKP) Grup Başkanvekili Özlem Zengin yeni bir açıklama daha yaptı. “Pembe Oda denilen uygulamayı biz getirdik ve çok da doğru yaptık, ama ‘FETÖ’cüler bunu kullanarak cezaevinde hamile kalıyorlar” sözleriyle kamuoyunun büyük tepkisini çeken Zengin, Haber Global’de gazeteci Buket Aydın’ın konuğu oldu.

Zengin’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

Sosyal medyada size yönelik sistematik bir saldırı olduğunu neden düşünüyorsunuz?

Bunun başörtülü olmamın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu mesele yalan ve kampanya üzerinden yapılıyor ve bu büyük haksızlık. İş o kadar haddinden çıktı ki bir günde 55 bini aşkın tweet atıldı. Seçkin üniversiteler mezunu insanlar gidip tehdit ettiler. Sonra olay bana döndü. Sanki bana bu tweeti attığı için tutuklanmış gibi anlaşıldı. Maalesef bu bana yönelik değil, Cumhurbaşkanı hakaret ettiği için tutuklandı. Türkiye’de kadın ya da erkek olun siyasi kimliğiniz ne ise o derece sahip çıkılıyorsunuz. İstanbul Barosu’nda da bu durum böyle işleniyor. Hiçbir zaman bana yönelik bir açıklama yapılmadı. Meral Akşener’den bir geçmiş olsun mesajı bekler ve bu şekilde ifadelerini kullanmamasını isterdim. Gerçek ile gelinen nokta arasında hiçbir bağlantı yok. ‘FETÖ’cülerin sistematik şekilde hedefindeyim. Neden çünkü onların içinde hiçbir zaman olmamış olmam ve onlara karşı çıkmam.

Adalet, şiddet gören kadınların görüntüleri sosyal medyaya düşmeden sağlanamayacak halde mi?

Bu konuyla ilgili iki aşama var. Birincisi tutuklama ve soruşturma açılması. Samsun’daki kadının dokuz kez şikayetini kim ciddiye almadıysa buna soruşturması açılması lazım. Herkesin sorumluluğu var. Herkes görevini iyi yaparsa biz bunun önüne geçebiliriz.

“AKŞENER’İN TERCİHİ”

Ekrem İmamoğlu’nun Akşener ve Buldan’ı aynı potada erittiği 8 Mart mesajını nasıl yorumluyorsunuz?

Muhataplarının cevabı benim için önemliydi. Bu tartışmanın dışında kalmak istedim. Ancak İYİ Parti’nin net bir tavrı yok. Siyasetin içinde bir grup rahatsız olup genel başkanları olmuyorsa sıkıntılıdır. Tedirginlik yarattı. Meral Akşener de buna bir cevap değil, geçiştirmeyi tercih etti. Herkesin kendi tercihi.

HDP kapatılmalı mı?

Bu sorunun cevabını siyaset değil adalet ve yargı verecek. Bu kararı sanki siyaset veriyormuş gibi anlatılmasını da problemli olarak görüyorum. HDP grubunun genel kurulundaki tavrı terörle arasına mesafe koymayan bir parti. Bu kararı yargı karar verecek.

“BOĞAZİÇİ’NDE MEVZUATA YA DA HUKUKA AYKIRI BİR OLAY YOK”

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylara tepkini ne oldu?

Melih Bulu’yu çok yakınen tanıyorum. Ve bu olay Melih Beye büyük haksızlık. Hukuken mümkün olduğu için o da başvurdu. O kadar akademisyen içinde o uygun görülmüş. Boğaziçi’nin kendi kuralları varmış gibi değil bu. Öğrenciler itiraz edebilirler ama artık oraya siyaset giriyorsa. Terör örgütlerinden oraya akınlar oluyorsa mesele büyütülmek istendi. Orada mevzuata ya da hukuka ayrı bir olay yok.

Kadınlar için özgürlük tanımınız sadece başörtüsüyle mi sınırlı?

Bu konuda çok uğraştım ama sadece bu değil, kadın, erkek ve hayvan hakları konusunda da çok mücadele verdim. Başörtüsü konusunda artık bir doymuşluk olmasını istiyorum. Bu olay açık bir kadının saçını tarayıp çıkması gibi düşünülsün. Başörtülü kadınlar sadece başörtüsünü savunmuyor.

“MUHAFAZAKAR CAMİADA BAŞI AÇIK KATINLAR DAHA AVANTAJLI”

Yakın ilişkide olduğunuz genç bir kadın başını açmak istese, tepkiniz ne olurdu?

Ailem benim hakim olmamı istiyordu, genç bir kızın başını örtmesini istemesini doğru bulmuyordu. Annem hala başörtülü değil. Anne-kız bir yere gittiğimizde anneme hep kızın kapalı falan diye söylemler olurdu. Annem bu konuda dimdik durdu. Hayatın içinde bunlar var. Yakın arkadaşlarımdan da başını açanlar oldu. Hiçbir engel olmayıp başını açmak isteyen arkadaşlarım da oldu. Muhafazakar camiamızda başı açık olan kadınlar daha avantajlı duruma geldi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İstanbul Sözleşmesi var ya da yok iken hukuk mevzuatı ortadan kalkmıyor. Bu tartışmaların kadın meselesine zarar verdiğini düşünüyorum.

Kendi camianızda KADEM ile ilgili eleştiri aldığınızda ne hissediyorsunuz?

KADEM’in isim annesiyim ve bu isim son derece önemlidir. Kadın ve Demokrasiyi anlatıyor. Kadın dernekleri genel anlamında yardım olarak kurulurdu. Ben bunu aşmaya çalıştım. Haksız bir eleştiri yapılıyor. Muhafazakar camiada itiraz etmek isteyenler kadın meselesini konu alıyor. İtirazlar hangi konuda ise buna buradan itiraz etsinler. KADEM’e haksızlık yapmasınlar.

Kaynak: Kronos 

Editör: TE Bilişim