Gazete Emek-  Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Olgunlar Caddesinde bulunan Madenci Anıtında Bartın'daki maden katliamında yaşamını yitiren 41 madenci için basın açıklaması yapmak istedi. Cadde polis barikatları ile kapatılırken, Anıt da barikatla ablukaya alındı. Caddeye yalnızca basın, sendika ve odaların yöneticileri alındı. Bu sırada caddeye girmek isteyenler polis tarafından engellendi. Olgunlar Caddesi yakınında bulunan Karanfil Caddesi ve Meşrutiyet Caddesinde bulunan kişiler polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

Bu sırada Olgunlar Caddesinde bulunan kitle, toplanmadan açıklama yapmayacaklarını, gözaltına alınanlar bırakılana kadar bekleyeceklerini ifade etti. Uzun bekleyişin ardından kitle basın açıklaması yapmayacaklarını duyurarak müdahaleyi alkış ve sloganlarla protesto etti. Alkışlarla caddeden ayrılan kitle yine polis tarafından dağıtıldı. Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube önüne geçen kitle polisler tarafından ablukaya alındı. Şubede polis müdahalesine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi.

"ANMAYA MÜDAHALE NE İNSANİ NE AHLAKİ"

KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Cemal Erdoğan, polis müdahalesini protesto ettiklerini söyleyerek basın açıklamasını gerçekleştirmeyeceklerini ifade ederek, “Polisin bu tutumu yabancı olduğumuz bir şey değil. Ankara Valiliğinin, polisin şiddetini her zaman maruz kalıyoruz. Bu nedenle protesto ediyoruz” dedi.

Ankara Tabip Odası Başkanı Muharrem Baytemür, “21.yüzyılda maden cinayetlerinin olması bu yüzyıla uygun değil. 41 gencecik insanı anmak için toplanmak istedik. Bundan daha meşru bir şey olamaz. Güvenliği sağlama konusu Ankara polisi bir başka tutum içinde. Acıyı yüreğinde hisseden herkes için bir hak bu anma. Yapılanın insani, ahlaki olarak bir açıklaması yok” dedi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, “Biz bu ülkede yasaların uygulanmasını istiyoruz. Bugüne kadar antidemokratik bir ülke olsak da. Var olan raporlar ortadayken, yapılmayan denetimler ortadayken göz göre göre katliamın önü açıldı. Anma gerçekleştirmek için karşı karşı kaldığımız polis şiddetini, bu keyfiliği gerekli yasal başvuruları yapacağız. Suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

TMMOB Ankara İKK adına konuşan Seyit Ali Korkmaz, “Bartın’da yaşanan ne ilk ne de son olacak. Soma’da, Ermenek’te yaşadık. Bunları dile getirmeye çalışıyoruz her fırsatta.  Bugün yaşadığımız örnek de bunun dile getirilmesine duyulan rahatsızlığın en net göstergesi” ifadelerini kullandı.

ESM Genel Başkanı Cemalettin Sağtekin, “Amasra’daki fark şu, bütün doğu Amasra tamamen Hattat denen bir firmaya ganimet bir şekilde verilmiş. 500 kişilik maden sahası üç vardiya çalışarak yürütmeye çalışıyor. 15 kişinin işini 1 3 kişi yapıyor. Hattat denen firma bir gram kömür çıkarmadı. Süreç aslında buradan başlıyor. Biz sisteme karşıyız. Soma’da benzeri vardı, Ermenek’te benzeri vardı. 6331 sayılı yasanın küçücük bir cümlesi var: İş sağlığı ve güvenliği. Orada başlıyor. Onun aslında işçi sağlığı ve güvenliği olması gerekirken sermaye destekleyen bir yasa. Biz bunları söyledik. Ermenek olmadan Ermenek’i, Soma olmadan Soma’yı, Karadon olmadan Karadon’u... 2008’de bakanlığa teslim ettik. Bu kadar bilinçli bir şekilde yapılıyor. Eğer bu iş kazası engellenemiyorsa bu kaza cinayettir” dedi.


 

Editör: TE Bilişim