Gazete Emek- Toplumsal Bilgi ve İletişim Derneği’nin (TBİD), KONDA Araştırma Şirketi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ile çalışma yürüterek gerçekleştirdiği ‘Türkiye’de Dijital Şiddet Araştırması’nın sonuçları yayınlandı. Rapora göre Türkiye’den her beş kişiden biri dijital şiddete maruz kalıyor.  

KADINLAR, CİNSİYETLERİ NEDENİYLE DİJİTAL ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

Rapora göre dijital şiddet eylemlerinin en çok gerçekleştiği platformlar sırasıyla Instagram, Facebook, WhatsApp ve Twitter olarak belirlendi. Türkiye’de her beş kişiden birinin dijital şiddete maruz kaldığı tespitinin yer aldığı raporda, dijital şiddetle karşı karşıya kalan kişilerin en çok tanımadıkları kimseler ve troller tarafından bu eyleme maruz bırakıldıkları belirtiliyor.

Kullanıcılara göre dijital şiddete maruz kalma nedenleri ise cinsiyet, siyasi görüş, fiziksel özellikler, yaş, etnik köken şeklinde sıralanıyor. Raporda kadınların dijital şiddete çoğunlukla cinsiyetinden dolayı, erkeklerin ise dijital şiddete siyasi görüşleri nedeniyle maruz kaldıkları bulgusuna yer veriliyor.

LİSTE BAŞI İYİ PARTİ VE HDP

Raporda, siyasi görüşünden ötürü dijital şiddete uğrayanların yüzde 77’si tanımadıkları kişiler, yüzde 39’u troller, yüzde 19’u ise arkadaşları tarafından şiddete maruz bırakıldıklarını belirtiyor. 
Yaş grubu olarak bakıldığında ise en çok 18-32 yaş arası bireyler siyasi görüşleri sebebiyle dijital ortamlarda şiddete uğruyor. Rapora göre, AK Partili seçmenlerin yüzde 20’si, Cumhuriyet Halk Partili seçmenin ise yüzde 21’i siyasi görüşünden dolayı şiddete maruz kaldıklarını belirtiyor. Bu oran, HDP’li seçmenlerde yüzde 38’i bulurken İYİ Partili seçmenlerde ise yüzde 55’e ulaşıyor. MHP’lilerin ise sadece yüzde 8’lik kesimi dijital şiddete maruz kaldıklarını düşünüyor.



ETNİK KÖKENE GÖRE ARAPLAR, DİNİ GÖRÜŞE GÖRE ATEİSTLER

Etnik kimlik üzerinden dijital şiddete maruz kaldığını düşünenlerin yüzde 20’sini Araplar, yüzde 18’ini Kürtler, yüzde 13’ünü diğer kesimler, yüzde 11’ini Zazalar oluştururken bu oran Türklerde yüzde 5 olarak ölçülüyor.
 Dini görüşünden ve mezhebinden ötürü dijital şiddete en çok maruz kalanların ise yüzde 12’sini ateistler, yüzde 11’ini sofular, yüzde 10’unu ise inançsızlar oluşturuyor. İnançlıların dijital şiddete maruz kalma oranı yüzde 4 olurken, dindarlarda bu rakam yüzde 5 olarak kayıtlara geçti. 

BAŞA ÇIKMA YÖNTEMİ ENGELLEMEK VE ŞİKAYET ETMEK

Karşılaşılan dijital şiddetin türleri incelendiğinde, mağdurların çoğunluğun hakaret, küfür ve tehdit, taciz mesajları ve ısrarlı takibe maruz kaldığı bilgisine ulaşılıyor. Dijital şiddetle başa çıkmak için en sık başvurulan yöntemler ise kullanıcıları engellemek ve uygulama içinde şikâyet etmek. 

Dijital şiddete maruz kalan kişilerin karşılaştıkları davranış biçimlerine göre ilk sırada hakaret ve küfür, onun ardından yazılı veya sözlü taciz mesajları, hemen arkasında ise ısrarlı takip yer alıyor.

Raporda, gençler Instagram ve Twitter üzerinden şiddete maruz kaldığını dile getirirken ilerleyen yaşlar için bu mecralar yerlerini Facebook, telefonla aranma ve SMS’lere bırakıyor. Özellikle 49 yaş ve üzerindeki kişilerin beşte biri telefonla aranarak rahatsız edildiklerini söylüyor.

GENÇLER UYGULAMA İÇİ ŞİKAYETİ, YAŞLILAR HUKUKİ YOLU TERCİH EDİYOR

Raporda kadınlar, ailesinden biri ya da bir akrabası tarafından şiddete maruz bırakılma oranlarının daha yüksek olduğunu söylerken, erkekler ise siyasi görüşleri nedeniyle trollerin şiddetine uğradıklarını belirtiyor. Dijital şiddete maruz kalan her 10 kadından biri, bunu bir akrabasının yaptığını dile getiriyor. 

Dijital şiddetle mücadele konusunda ekran görüntüsü alma, bloklama, uygulama içinden şikâyet etme gibi mücadele yöntemlerinde 18-32 yaş grubu öndeyken, hukuki yollara başvurma ve çevreden yardım isteme yöntemlerinde ise orta yaş ve yaşlıları daha aktif konumda bulunuyor


Kaynak: Duvar

Editör: TE Bilişim