Gazete Emek- Telefonla bağlandığı Beyaz Show adlı programda “Çocuklar ölmesin” dediği için hakkında verilen hapis cezası nedeniyle Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan öğretmen Ayşe Çelik önceki gün Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararının ardından 1.5 yaşındaki kızı Deran bebeğe ve özgürlüğüne kavuştu. Ayşe Öğretmen yaşadıklarını özgürlüğünün ilk gününde Cumhuriyet gazetesine anlattı.


22 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğu gecenin kendisi için çok zor geçtiğini belirten Ayşe Öğretmen, kendisini halen özgür hissetmediğini belirterek “Düşündüğünü yazan ve söyleyen tüm yazarların, aydınların, avukatların, gazetecilerin, akademisyenlerin, öğrencilerin, siyasetçilerin, annelerin özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum” dedi.

- Geçmiş olsun, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Gayet iyi, sağlıklı ve mutluyum. Her şeyden önce kızıma kavuşmanın heyecanını halen yaşıyorum.

- Cezaevindeki ilk gününüzden bahseder misiniz?

17 Nisan günü teslim oldum. Girdiğim koğuşta benimle beraber 43 yetişkin, 8 çocuk vardı. 6 çocuk 0-1 yaş arasındaydı. Onları görünce canımdan can gitti. Kızımı unutup, cezaevindeki bebeklere kahroldum. Hiçbir çocuğun yeri cezaevi olmamalı. 12 kişilik koğuşta 51 can ne demek. Her ranzayı iki kişi kullanıyorlardı. Geride kalanlar ise çoluk çocuk yerde yatıyorduk. Hijyenden uzak tuvaletin, banyonun olduğu yerde uyumak zorundaydık. Tuvalete giderken insanların yataklarına basmak zorundaydık. Özellikle karanlıkta bir bebeğe zarar vermemek adına yataktan çıkmıyordum. 

- Deran bebeği annenize emanet edip cezaevine girdiniz. Deran ile cezaevinde görüşebildiniz mi?

Cezaevinde olduğum süre boyunca Deran’ı hiç görmedim. Yanıma getirilmesini ben istemedim. Bir sürü arama ve eziyetten sonra onu camların ardından görmeyi göze alamadım. Düşünün canınızın diğer yarısını camın öteki tarafından göreceksin. Dokunup, öpüp, koklayamayacaksın. Buna dayanacak gücüm olmadığını biliyordum. Beni gördükten sonra ağlayarak, yanıma gelmek istemesini ve yanıma gelmesinin mümkün olmamasını düşündüm. Bu durum cezaevini çekilmez hale getirecekti. Yavruma da bu travmayı yaşatmak istemedim.

- Özgürlüğünüzün ilk günü nasıl geçti? 

Özgürlüğümün ilk gününde hem çok mutluyum bir o kadar da üzgün. Kızım beni tanımadı. Kollarımı açmış bana koşmasını beklerken, ağlayarak kaçması canımdan can aldı. Oysa ben böyle hayal etmemiştim. Kollarıma koşup gelmesinin hayaliyle dik durmaya çalıştım. Birkaç saat sonra bana bakmaya başladı. Benim için zor bir geceydi. Anneannesi onu yatırdı çünkü beni istemiyordu. Uyuduktan sonra kızıma sokulup bol bol kokladım.


Kaynak: Cumhuriyet

Editör: TE Bilişim