Gazete Emek- Belarus ile Avrupa Birliği üyesi Polonya sınırı arasında kalan çoğunluğunu Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu mülteciler, Avrupa’ya geçebilmek için Polonya sınırında bekliyor. Avrupa Birliği’nin desteğiyle Polonya’nın sınırlarını kapattığı göçmenler, ormanlık alanda ölümle yüz yüze bekliyor.

Konuyu gündemine alan Almanya’nın yüksek tirajlı gazetelerinden Bild, göçmen trafiğinin arkasında Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ve Rus Devlet Başkanı Vlademir Putin’in ve Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bulunduğunu belirtti.

Bild, mültecilerin hava yoluyla Moskova, İstanbul, Antalya, Hewlêr ve Şam’dan nasıl Minsk’e taşındığı ayrıntılı olarak anlatıldı.

"MİT Altaylı'ya talimat verdi, gazeteci kovuldu" Lube Ayar, Mehmet Eymür'ün konuşmasını paylaştı; Fatih Altaylı cevap verdi


MİNSK’E ÖZEL SEFERLER

Gazeteye demeç veren Alman Federal Polis Sendikası Başkanı Heiko Teggatz, göçmenlerin bölgeye yüzde 49 hissesi Türkiye Cumhuriyeti’nin elinde olan Türk Hava Yolları (THY) ile yüzde 51 hissesi Rusya’ya ait olan Aeroflot’un seferleriyle taşındığını bildirdi. Gazeteye göre, her iki hava yolu şirketinin Belarus-Polonya sınırı arasında yaşanan mülteci krizinde önemli bir rol oynadıkları Alman güvenlik birimleri tarafından da teyit edildi.

Haberde yer alan bilgilere göre, göçmenlerin taşınması için 2019/2020 kışında Ortadoğu ülkelerinden Minsk’e haftalık 17 olan uçak sefer sayısının bu kış 57’ye çıkarıldı.  Sefer yapılan kentlere, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr ile Suriye’nin başkenti Şam da eklendi.

Mültecilerin en önemli iki toplama merkezi ise İstanbul ve Moskova olurken, THY de İstanbul-Minsk sefer sayısını günde ikiye çıkardı. Belarus’un hava yolu şirketi Belavia’nın Antalya-Minsk seferlerinin ise internet üzerinden bilet alma işlemini iptal etmesine rağmen, bu seferler haftada 4 kere gerçekleşti.

BEHDİNAN VE SÜLEYMANİYELİ GENÇLER

Türkiye’nin Rusya ve Belarus ile yaptığı işbirliğiyle mültecileri AB’ye karşı silah olarak kullanma planının yanı sıra Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriye’yi boşatmayı amaçladığı belirtiliyor. Belarus’a ulaşan göçmenlerin Irak vatandaşı olanlarının önemli kısmı Behdinan ve Süleymaniye etrafındaki ilçelerden gelenler oluşturuyor.

Çoğunluğu genç olan Federe Kürdistan Bölgesi’nden gelen mültecilerin, Hewlêr veya İstanbul üzerinden Belarus’a taşındığı ifade edildi. Türkiye’nin 23 Nisan’da Federe Kürdistan Böglesi’ne yönelik saldırılarının hemen ardından başlayan göç dalgası da dikkat çekiyor.

Resmi rakamlara göre son bir yılda Irak vatandaşı 40 bine yakın kişi yurt dışına kaçarken, bunlardan 10’u yaşamını yitirdi, 12’sinin de akıbeti bilinmiyor.

Bahçeli’nin danışmanından Cem Yılmaz’a ‘PKK’ tehdidi!



10'DAN FAZLA MÜLTECİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Polonya sınırında ölüme terk edilen mülteciler ise dün sınır kapılarının açılması talebiyle yürüyüşe geçti. Polonya yönetimi ise sınıra 12 bine yakın güvenlik gücünü yığarak sert tedbirlere başvurdu. Belarus sınırı boyunca dikenli teller döşenirken, bölgede şu ana kadar soğuk hava ve kötü yaşam koşulları yüzünden 10’dan fazla mülteci hayatını kaybetti.


BELARUS VE AB’DEN KARŞILIKLI SUÇLAMALAR

Varşova ile Brüksel, ‘göçmenlerin sınıra kadar ulaşmasına izin verdiği için’ Belarus hükümetini, ‘AB’yi istikrarsızlaştırmaya çalışmakla’ suçluyor. Ayrıca, Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlara karşılık olarak, Belarus’un, göçmenleri sınıra gitmeleri konusunda cesaretlendirerek bilinçli olarak bir göçmen krizi yaratmaya çalıştığını iddia ediyor.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, göçmen krizi yaratmaya çalıştıkları suçlamalarını defalarca reddetti ve Polonya güçlerinin sınırda göçmenlere karşı şiddet uygulamasını eleştirdi.

İnsan hakları savunucuları, göçmenlerin Belarus’tan Polonya’ya geçmeye çalışırken dondurucu soğuklar, açlık ve susuzlukla mücadele etmek zorunda kaldıkları konusunda uyarılar yapıyor.

Polonya hükümeti yaz aylarından beri en az yedi göçmeni, sınırda hayatını kaybetmiş olarak bulunduklarını söylüyor.

 

Selvi, Erdoğan'ın Batman ziyaretini değerlendirdi: Kürtçe konuşulabiliyorsa Erdoğan sayesinde oldu

LİTVANYA SINIRA TAKVİYE GÜÇ GÖNDERİYOR

 
Bu sırada Litvanya hükümeti de olası bir göçmen akınına karşı hazırlıklı olmak adına Belarus ile sınırına asker gönderme kararı aldı. Ancak sınıra ne kadar asker gönderileceği ve bu takviye güçlerin tam olarak nerelere konuşlandırılacağı konularında bilgi verilmedi. Litvanya İçişleri Bakanı Agne Bilotaite de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, Belarus sınırında acil durum ilan edip etmeme konusunu da ele alacağını belirtti.

SINIRI GEÇMEYE ÇALIŞAN GRUBA POLONYA GÜÇLERİ ENGEL OLDU

Polonya hükümet sözcüsü Peter Muller daha sonra yaptığı bir açıklamada, sınıra ilerleyen düzensiz göçmenlerden bir kısmının sınırı geçme girişiminde bulunduklarını ve sınır güçlerinin onlara engel olduğunu söyledi.


BM'YE 'ACİL' ÇAĞRI


Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu ve Mülteci Hakları Komisyonu, Polonya Belarus sınırında yaşanan mülteci krizine ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliğini "Acil Durum Kararı" alarak yaşananlara müdahale etme çağrısında bulundu. Yapılan yazılı açıklamada "Sığınma talebiyle göç etmek zorunda kalan mültecilerin insani temel ihtiyaçlara dahi erişememesi, aralarında kadın, çocuk ve yaşlılarında bulunması olayın ciddiyetini göstermektedir" denildi. 

BM'nin mültecilerin durumunu gözetip "Acil Durum kararı alarak acil durum yardımına erişmelerinin sağlanması gerektiği" belirtilen açıklamada, "Bu kapsamda Avrupa Birliği üye ülkelerine uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda sorumluluk almaları ve dayanışma göstermeleri konusunda hareket etmelerine yönelik çağrıda bulunulması gerekmektedir" denildi. 

Açıklamanın devamında Baro şu talepleri sıraladı:

"* Polonya- Belarus sınırındaki ormanlık alanda mahsur bırakılan mülteciler için acil durum kararı alınmasını,

* Mültecilerin sığınmaya erişimlerinin sağlanması amacıyla ilgili devletler ile görüşmelerde bulunmasını,

*Mültecilerin bulunduğu alana insani yardımların ulaşılması yönünde faaliyetler yürütmesini,

* Mültecilerin bulunduğu alana geçici barınma araçlarının ulaştırılması amacıyla çalışmalar yürütmesini,

* Sığınma yolu sürecinde yaşanılan sağlık sorunlarının iyileştirilmesi için sağlık hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerekli çalışmaların yapılmasını,

*AB üye ülkeleri ve diğer ülkeleri uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda hareket etmelerine yönelik çağrıda bulunmasını talep etmekteyiz."

Editör: TE Bilişim