Gazete Emek- Eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım açıklama yaptı.


Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şu şekilde:

Seçimlerden hemen sonra iki açıklama yapıldı. Seçim gecesi önce CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti. 29 bin 500 civarında oyla kazandığını ifade etti. Biz de aynı gece 11:25'te eldeki bilgilere göre biz kazandığımızı söyledik. Evvelsi gün YSK Başkanı Sadi bey yaptığı açıklamada İmamoğlu'nun önde olduğunu ifade etti.

Seçim tamamlandıktan sonra ortaya çıkan anormallikler, şaibeler, yolsuzluklar gibi anormalliklerin gündeme geldiğini hep beraber gördük.

Yargısal süreç şu an itibariyle devam ediyor.

2014 seçimlerinde AK Parti 84 itiraz yapmış 7'si kabul edilmiş. CHP 45 itiraz yapmış 4'ü kabul edilmiş. Toplamda 191 itiraz olmuş 19'u kabul görmüş.

Bu itiraz süreci seçim kültürümüzde her seçimde olmuştur. İlk itiraz 1946'da olmuştur. O seçimler yarı serbest seçimlerdir. Açık oy, gizli tasnif olmasına rağmen itirazı CHP yapmıştır. Bu itiraza tahammülsüzlük anlaşılabilmiş değildir. 2014 seçimlerinde Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e kadar götürmüştür. Biz hukukun peşindeyiz. Biz vatandaşın verdiği oyun sandıkta hiç edilmesinin önüne geçmeye çalışıyoruz kısmen de başardık. 29 binden başlayan fark 12 bin 200 seviyesine gerilemiştir.

İki parti, iki aday birbirine yakın oy aldığı halde neden benim oyum artmaktadır? Bu sorunun cevabını bekliyorum.

İstanbul gibi memleket büyüklüğünde şehri yönetecek başkanın şaibeler ve sakatlanmış bir seçim sonucuyla başkan olması doğrusu pek hoş bir şey olmaz.

Oyların sadece yüzde 10'u sayılabilmiştir. Tamamı sayılabilmiş olsaydı rakip aday CHP buna rıza gösterseydi mutlaka bu seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Terse dönecekti bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Maltepe'deki sayım da tamamlandığında bu süreçler tamamen bitmiş olacak. Böylece YSK bir karara varmış olacaktır.

Bir tahammülsüzlük var ortada. 'Seçimi kazandık, mazbatayı verin' Seçimin kazanıldığının kararını sen mi vereceksin? YSK verir bu kararı. Anıtkabir'de bu ünvanla imza atarsan, sokakta dolaşıp mitingler yaparsan YSK'nin vereceği kararı etkilemekten başka ne iş yaparsın?

Hukuk devletinde hakimlerin kararlarını etkilemek mümkün değildir. Hepimize düşen sonucu sükunetle beklemektir. Dış ülkelerin Türkiye'ye baskı yapması hepimizin canını sıkmaktadır.

Usulsüzlükler, şaibeler, yanlışlıklar oy hırsızlıklarıyla sınırlı değil. Daha birçok yanlışlar var. Mesela Büyükçekmece'deki olay.

GÜLER'DEN AÇIKLAMA

AKP İstanbul Milletvekili Abdullah Güler yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

Büyükçekmece'de askıya çıkan seçmen listesinde yaptığımız incelemede 717 seçmenin Büyükçekmece seçmen listesinde yer aldığı tespiti yapılmış ve bu seçmenler YSK kararı doğrultusunda durdurulmuştur. Bu konu daha sonra soruşturmaya tabi tutulmuştur. 12 kişi hakkında işlem yapılmış, tanesi tutuklanmıştır. Bu iki kişi 2017 Nisan ayında Büyükçekmece'de çalışan işçinin Kaymakamlığın oluruyla İlçe Seçim Kurulu'nda çalışmasıyla bu olaylar meydana gelmeye başlamış.


Kaynak: Cumhuriyet

Editör: TE Bilişim