Gazete Emek- Eğitim Sen Bursa Şubesi Mali Sekreteri Yusuf Özmen, sosyal medya hesabından Bursa'daki bir okulun merdivenlerindeki yazıların fotoğrafını paylaştı.

Fotoğrafta merdivenlerde, 'Ya Türkçe konuş ya da sus', 'Dilimiz kimliğimizdir', Dilimizden utanmayalım', Türkçenin bir eksiği yok ya sizin?', 'Türkçe ağzımızda ana sütü gibi temiz olmalı' şeklinde cümleler yazıldığı görüldü.

Özmen paylaşımında "Bu resmi bugün Bursa'da bir okulun merdivenlerinde çektim. Aklıma 12 Eylül Diyarbakır Cezaevinde yazılı " Türkçe konuş çok konuş" sloganı geldi. Bir sürü etnik unsurun bir arada yaşadığı bir yerde 'Ya Türkçe konuş ya da sus' demek en hafif tabirle faşizmdir" ifadelerini kullandı.

'EN UFAK TABİRLE FAŞİZM'

Artı Gerçek'ten Remzi Budancir'in haberine göre, Yusuf Özmen, okul gezileri yaptıkları sırada söz konusu yazı ile karşılaştıklarını söyledi. Yazıyı ilk gördüğünde aklına 1980 asker darbesinin ardından işkencelere akıllarda yer alan Diyarbakır Askeri Cezaevi'nin geldiğini belirten Özmen şöyle konuştu: “Çok faşizan bir yazı olması açıkçası direk aklıma Diyarbakır zindanlarında ‘Türkçe konuş çok konuş’ sloganını getirdi. Çok farklı bir yaklaşım değil. Özellikle Bursa gibi Kürtlerin, Suriye’den gelen göçmen Arapların, onarca farklı etnik unsurun bir arada yaşadığı bir yerde ‘Ya Türkçe konuş Ya Sus’ demek en ufak tabirle faşizm olarak nitelendirilir” dedi.

Özmen, yazıyı gördükten sonra okul müdürü ile de görüştüklerini söyledi. Müdürün şikayetlerine pek aldırış etmediğini anlatan Özmen, “Müdürle görüştüğümüze bunu yapma gerekçesinin ‘Ana dilimizi koruma amacıyla yaptık. Anadilimizi koruma dışında başka hiçbir amacımız. Bu ülkede yaşayan herkesin dili Türkçedir’ şeklinde bir açıklama yaptı. Geçiştirdi açıkçası. Uzatmadan o yazıları kaldırmayacağını söyledi. Okul müdürü açıkçası pek oralı olmadı. Bu konu ile ilgili kendisine bir şey yapılmayacağının oda farkında. Çünkü yöneticilerin tamamı aynı kafada” diye konuştu.

Okul müdürünün merdivenlerine Türkçe ile ilgili sloganların yazdırdığı okulda Kürt ve Arap başta olmak üzere pek çok etnik yapıya sahip öğrenciler de var. Okullarda seçmeli derslere Anadilin tercih edilmesine yönelik çağrılarda yapılıyor. Okul idaresinin bu yaklaşımı 'öğrencilerin kendi anadillerini tercih etmesinde olumsuz etkiye neden olmuyor mu' sorusuna Özmen, “Bursa gibi bir şehirlerde ana dil ile ilgili talepler maalesef çok az oluyor. Çünkü insanlar linç ediliyor, korkutuluyor, eziliyor. Doğal olarak ana dil ile ilgili talepler çok cılız çıkıyor. Dille ilgili talepler ise bir şekilde ya bastırılıyor, yada verilen dilekçeler sümen altı ediliyor” cevabını verdi.

MERDİVENDEKİ YAZILAR MECLİS'E TAŞINDI

Bursa’daki okul merdivenlerinde 12 Eylül dönemini hatırlatan yazıları Meclis'e taşındı. HDP Batman Milletvekili Ruştu Tirkayi, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması üzerine soru önergesi verdi. Tiryaki’nin yönelttiği sorular şunlar:

-Bakanlığınız yukarıdaki iddiadan haberdar mıdır, bu görüşlere katılmakta mıdır?

-Söz konusu yazıların yazılmasında sorumluluğu bulunan kişi veya kişiler hakkında başlatılmış idari ve/veya adli bir soruşturma var mıdır, var ise ne aşamadadır?

-Daha önce benzer bir olayın meydana geldiği Adana'nın Seyhan ilçesi Onur Mahallesi’nde bulunan 125. Yıl Ortaokulu’nun müdürü hakkında başlatılmış olan soruşturmanın akıbeti nedir?

Sancar: Bütün kimliklerin özgür ve eşit yaşamasını hedefliyoruz

Sancar: Bütün kimliklerin özgür ve eşit yaşamasını hedefliyoruz

-Şehit Jandarma Komando Er Ramazan Okur Ortaokulu'nda, bakanlığınızın 12668 sayı ve 2012/37 No'lu Seçmeli Dersler Genelgesi ile 2012-2013 eğitim yılından itibaren uygulamaya geçirilen Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi verilmekte midir?

-Söz konusu okulda 2012-2013 yılından bugüne Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi almak için başvuran öğrenci sayısı kaçtır? Bunların yıllara göre dağılımı nasıldır?

Editör: TE Bilişim