Gazete Emek- CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili her gün yeni bilgiler ortaya çıktığını kaydetti ve bir fotoğraf gösterdi. “Şu aile fotoğrafına bir bakar mısınız?” diyen Öztrak, “Yine yurtdışına kaçan bu şahsın, İçişleri Bakanlığı’na davet edildiği, basında yazılıp çiziliyor. İçişleri Bakanlığı’ndaki bu görüşmelerin ardından, ilgili şahsın, ertesi gün, yurtdışına kaçtığı da biliniyor. Sezgin Baran Korkmaz yurtdışına nasıl kaçtı? Bu kaçışa kimler göz yumdu? Bunların mutlaka aydınlatılması gerekir.

‘BİR YANDA ERDOĞAN, BİR YANDA YURTDIŞINA KAÇAN KORKMAZ’  

MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, şöyle devam etti: “Kara para aklama suçundan yargılanan ve şaibeli bir şekilde yurtdışına kaçan Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili, her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Şu aile fotoğrafına bir bakar mısınız? Erdoğan ortada. Bir yanda yurtdışına kaçan Sezgin Baran Korkmaz. Bir yanda ABD’de Mormon tarikatının önemli bir üyesi, Jacob Kingston. Bu şahıs ABD Hazinesini dolandırma suçunu itiraf etmiş, Türkiye’ye kaçarken de ABD’de tutuklanmış birisi. Bir tarafta da SBK Holding’in Türkiye yetkilisi var.

‘OLMAYAN MASAK RAPORU ÜZERİNDEN TEDBİR KARARI KALDIRILDI’ 

Şimdi bu fotoğraftaki Sezgin Baran Korkmaz’ın, malvarlığı üzerindeki tedbir kararının kaldırılması için bir MASAK raporu veya yazısının olmadığını, 9 Haziran tarihinde MASAK açıkladı.

Bu durumda, olmayan MASAK raporu üzerinden, mahkeme tedbir kararını 6 Kasım 2020’de nasıl kaldırdı? Bugün Adalet Bakan Yardımcısı olan, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Sezgin Baran Korkmaz’ın mal varlığı üzerindeki tedbir kararının ivedilikle kaldırılmasını neye istinaden istedi? Hâkimler ve Savcılar Kurulu, tüm bu şaibeli iş ve işlemler için ne yapıyor? Bu konularda, HSK’da yürütülen bir inceleme var mı?


 

ERDOĞAN VE ‘PEKER’DEN 10 BİN DOLAR ALAN SİYASETÇİ’ 

Öztrak, ‘Sedat Peker’den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi’ tartışmalarıyla ilgili de konuştu: “Erdoğan, kendi atadığı İçişleri Bakanı’na da bir şey diyemiyor. Çünkü o Bakan da Erdoğan’a ayar verip raconunu kesti. Yetmedi, arkasına Cumhur İttifakı’nın küçük ortağını aldı. Kavgalı evin ahalisi, birbirlerine kumpaslar kuruyor. Şantaj yapıyor. Ama artık yargı da, Türkiye Büyük Millet Meclisi de ortalığa saçılan pislikleri görmezden gelemez.

‘SOYLU BİLGİYİ SAKLIYOR, BU SUÇTUR’ 

İçişleri Bakanı görevi nedeniyle elde ettiği bir bilgiyi, mafya elebaşından 10 bin dolar alan siyasetçinin ismini hâlâ saklıyor. Savcılara suç duyurusunda bulunmuyor. Bunu soran Meclis Başkanına cevap vermeye tenezzül etmiyor. Başkan’ın bilgi istediği 27 Mayıs’tan bu yana, 18 gün geçti. Hâlâ Meclis Başkanına verilmiş bir cevap yok. Bu nasıl bir keyfi yönetim anlayışıdır? Ne yargıyı, ne de milli iradenin tecelligâhı Meclis’i takıyorlar. İçişleri Bakanı’nın bu yaptığı alenen suçtur. Suça ortaklıktır.

‘SOYLU, GÖREVDEN ALINMALIDIR’

Meclis’te de siyasete bulaşan bu ağır şaibeleri temizlemek için, vakit geçirmeden, bir Araştırma Komisyonu kurulmalıdır. İçişleri Bakanı 10 bin dolar alan siyasetçiden başlayarak, tüm bu iddialar için TBMM’de hesap vermelidir. Soruşturmanın selameti açısından, bundan önceki bakan soruşturmalarında olduğu gibi, İçişleri Bakanı,
görevinden ya ayrılmalı ya da alınmalıdır.

Siyasetin arınması, temizlenmesi için yapılması gerekenler bellidir. Sayın Genel Başkanımız bunu, İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde açıklamıştır.”

Kaynak: Kronos

Editör: TE Bilişim