Gazete Emek- Çakıcı, "Recep Gürkan ile daha önce de konuştuk. Uzun saatler süren konuşmamızda devletimiz ile alakalı ortak noktalarımızda hiçbir çelişki yaşanmadı. O Kılıçdaroğlu gibi sözde milliyetçi değil" diye konuştu.

Çakıcı'nın açıklamasının bir bölümü şöyle:

"Recep Gürkan’ı ziyaret etmemi gündeme getiren CHP genel başkanı ve aynı zihniyetteki yol arkadaşları devlet düşmanları ile ortaklık yapmasınlar, bunu kamuoyuna açıklıkla ve yürekleri varsa ve tavır koyuyor ise işte o zaman ancak Atatürk’ü ağızlarına alabilirler.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile daha evvel telefonda ve Saros Körfezinde yakın arkadaşım olan Mustafa Atlıhan’ın tatil köyünde bir araya geldik. Uzun saatler süren konuşmamızda devletimiz ile alakalı ortak noktalarımızda hiçbir çelişki yaşanmadı. 

Sayın Recep Gürkan, PKK’ya ve bölücülerin siyasi kanadı olan HDP’ye, 6 okun biri olan milliyetçilik kavramını ve devletin Bekası ile ilgili tavrını açıkça ortaya koymuştur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi sözde Atatürkçü değil özünde Atatürk ilkeleri doğrultusundaki bir Türk milliyetçisidir.

Kemal Kılıçdaroğlu gibi düşünenler Atatürkçülük adı altında CHP’nin içini boşaltarak Gazi Mustafa Kemal’e ihanet içindedirlerdir. Eğer kalbi Atatürkçü olsalar PKK’nın siyasi kanadı HDP ile ortak seçime girmezlerdi, aynı yanlısı milliyetçiyim diyen bir Hanımefendi de yapmıştır."

CHP BELEDİYE BAŞKANI HAKKINDA İNCELEME BAŞLATTI

Alaattin Çakıcı'nın Edirne Belediye Başkanı CHP'li Recep Gürkan'ı makamında ziyaret etmesi üzerine CHP yönetimi inceleme başlattı.

CHP'li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın, organize suç örgütü yöneticisi olmaktan hüküm giyen ve Nisan ayında infaz düzenlemesiyle cezaevinden tahliye olan Alaattin Çakıcı'yı Pazartesi günü makamında kabul ederek hediye vermesi, parti yönetiminin tepkisine yol açtı.

Ziyarete ilişkin görüntülerin paylaşılmasının ardından, genel merkez yöneticileri Recep Gürkan'dan bilgi aldı.

Gürkan'ın, spontan görüşmenin, "Alaaddin Çakıcı'nın geçmişte cezaevinden arkadaşı olan ortak bir arkadaşlarının talebi doğrultusunda" gerçekleştiği bilgisini paylaştığı öğrenildi.

Çok sayıda CHP'linin tepkisi genel merkeze de yansıdı. Bazı genel merkez yöneticileri, Gürkan'ı arayarak bilgi alırken, ziyaretten duydukları rahatsızlığı da ilettiler.

Olayla ilgili inceleme başlatan CHP yönetiminin disiplin süreci dahil bütün seçenekleri değerlendirdiği kaydedildi.

CHP'li üst düzey yönetici: Gerçekten açıklaması zor

BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre CHP'li üst düzey bir yönetici, Gürkan'ın tavrına anlam veremediklerini ve son derece yanlış bulduğunu ilettiğini de belirterek, disiplin sürecinin işletilip işletilmeyeceği konusunun yetkili kurullarda değerlendirileceğini belirtti.
Söz konusu yönetici, "Kendisiyle görüşüp, bilgi aldık. O da kendince açıklamalarda bulundu. Bu gerekçeleri yetkili kurullarımız değerlendirir ve buna göre bir karar verir. Kendisi aslında deneyimli bir belediye başkanımız. Geçmişte milletvekilliği de yaptı, gerçekten açıklaması zor" dedi.

CHP'de, Çakıcı'nın ziyaretine, eski parti meclisi üyesi ve milletvekili İlhan Cihaner ile İstanbul Milletvekili Ali Şeker'in de yer aldığı "Gelecek İçin Biz" oluşumu yazılı açıklamayla tepki gösterdi.

"Arkadaşlar, bize bakıyor!" başlığı taşıyan açıklamada, "Oysaki o fotoğraf ortaya çıkalı sadece bir hafta olmuştu. 90'lı yıllarda adı derin devletle sıkça anılan dört isim (Alaattin Çakıcı, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve Engin Alan) Bodrum'da bir hatıra fotoğrafı çektirmiş ve bu fotoğraf basına servis edilmişti" anımsatılması yapıldı.

"Henüz bu fotoğrafın boyası kurumamışken, Çakıcı'nın CHP'li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan tarafından "onurla ağırlandığı"na ilişkin fotoğrafın düştüğü belirtilen açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:

"Sanki şehre gelebilecek en değerli kişi gibi ağırlanıyor, yetmiyor Atatürk'ün 1927 yılında Fransız bir fotoğrafçı tarafından çekilmiş orijinal portresi kendisine armağan ediliyordu. CHP Genel Merkezi'nin bu konuya da 'Fransız kalacağını' kestirmek pek zor değil. CHP'de son zamanlarda yaşanan bu tuhaflıklar o kadar çoğaldı ki, artık hiçbir yöneticinin böylesi bir rezalete karşı iki çift laf söylemesi dahi beklenmiyor. Her şeyi geçin, Atatürk'ün orijinal portresinin organize suç örgütü elebaşı olmaktan hüküm giyen birine armağan edilmesini nasıl açıklayabiliriz?

"Saçmalık boyutuna varan yeni bir olay cereyan ettiğinde, parti yönetiminin sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi başını öteki tarafa çevirmesi kötü bir alışkanlık halini aldı."

Kaynak: Sol Haber

Editör: TE Bilişim