Gazete Emek- HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu yargılandığı dava Sincan Cezaevi Kampüsü'nda görülüyor. Demirtaş'ın bizzat katıldığı duruşmalar 3 gün sürecek. Demirtaş’ın Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davası, daha önce kendisi hakkında hazırlanan ve dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye gönderilen 31 fezlekenin toplamından oluşuyor.

Bugünkü duruşmada savunmasına Kürtçe başlayan Demirtaş, ilk olarak açlık grevindeki Leyla Güven'i selamladı. Demirtaş, mahkeme heyetine seslenerek, "Yargılamayı tarafsız yürütemeyeceğiniz gerekçesiyle öncelikle heyet olarak çekilmelisiniz, aksi halde reddi hakim talebinde bulunacağız" dedi. 

Duruşma salonuna gitmek isteyenler ilk nizamiye kapısından henüz geçemezken, gazetecilerin salona girmesine de zorluk çıkarıldı. Uzun süren görüşmelerin ardından gazeteciler salona alınırken, AFP muhabirinin duruşmayı izlemesine izin verilmedi.

Sincan Cezaevi Kampüsü’ne girişler polis tarafından yasaklandı. Polis duruşma soluna yalnızca 45 kişi alınacağını belirterek, salona giden koridoru kapattı. 

Duruşmada yurt dışından gelen heyetlerde yer alan çok sayıda kişinin duruşma salonuna girmesi de engellendi. 

DEMİRTAŞ'TAN HEYETE: TARAFSIZ DEĞİLSİNİZ DAVADAN ÇEKİLİN

Duruşma Demirtaş'ın savunmasıyla başladı. Demirtaş savunmasına mahkeme heyetine Kürtçe seslenerek başladı.

İmralı tecritini kınayan Demirtaş, Leyla Güven’in açlık grevi eylemeni selamladı ve savunmasının girişini Kürtçe yapacağını ifade etti.

Demirtaş, "Mahkeme heyetinden iki talebim olacak, mahkeme heyeti olarak tarafsız ve bağımsız yürütemeyeceğiniz gerekçesiyle öncelikle heyet olarak çekilmelisiniz, aksi halde reddi hakim talebinde bulunacağız" dedi.

'SAHTE DELİLLERLE BENİ TUTUKLADINIZ'

Demirtaş sözlerine şöyle devam etti:

"Beni sahte bir Twitter hesabından atılan tweetlere dayanarak tutukladınız. Üstelik bu deliller bugün cemaat üyesi olmakla suçlanan kişiler tarafından hazırlandı ve siz bunlara dayanarak beni tutukladınız.

'AKP SEÇİMİ KAZANSIN DİYE BENİ İÇERİDE TUTTUNUZ'

24 Haziran'da düzenlenen seçimde cumhurbaşkanı adayı olmama rağmen tahliye talebimi reddettiniz. AKP seçimi kazansın diye beni içeride tuttunuz. Bir hücrede seçim çalışması yürüttüm ve buna siz sebep oldunuz. Ben içeride olduğum için AKP seçimleri kazandı. Heyet olarak tutukluluğun devamı kararlarınızla AKP’ye açık destek sundunuz.

'BU KADAR HUKUK BİLGİNİZ VARDIR HERALDE SAYIN HAKİM'

Adalet Bakanlığı'na 'biz bu AİHM kararını ne yapalım' diye sormuşsunuz. Adalet Bakanlığı kim? Benim AİHM’de karşı tarafım. 'AİHM kararı ne zaman kesinleşmiş?' Bu kadar hukuk bilgiliniz vardır herhalde sayın hakim.

'VERDİĞİNİZİN KARARIN GEREKÇESİ HÜKÜMETİN RAPORUYLA AYNI'

AİHM'in aldığı karardan sonra tahliye talep ettik, siz hükümetin tavrını görmeyi beklediniz. Tahliye talebimizi reddettiğiniz kararınızın gerekçesi AKP'nin hazırlamış olduğu AİHM kararı hakkındaki rapor ile aynı. Bari gerekçelerinizin farklı yazsaydınız, daha saygın olurdu

'ALENEN TARAF TUTTUNUZ'

Mahkeme heyetine, tahliye talebimi incelerken, AİHM kararı kesinleşti mi diye Adalet Bakanlığı’ndan görüş istediniz. Adalet Bakanlığı hükümeti AİHM'nde temsil eden kurumdur, yani taraftır. Siz davamda taraf olan bir kurumdan görüş isteyerek alenen taraf tuttunuz.

'AİHM KARARLARININ NASIL UYGULANACAĞINI BİLMİYORSANIZ NASIL HAKİM OLDUNUZ?'

AİHM kararı için Adalet Bakanlığı’ndan görüş istediniz. Adalet Bakanlığı AİHM yargılamasında karşı taraftır. Siz dosyadaki tarafa 'ne diyorsunuz uygulayalım mı bu kararı' dediniz. AİHM kararlarının nasıl uygulanacağını bilmiyorsanız nasıl hakim oldunuz?

'BENİ SİZ TUTUKLAMADINIZ Kİ SİZDEN TAHLİYE TALEP EDEYİM'

Sizden hiç tahliye talep etmedim. Şimdi de etmiyorum. Burada 90 yaşıma gelsem, ağzımda diş kalmasa da yine sizden tahliye talep etmeyeceğim. Siz beni kendi iradenizle tutuklamadınız ki tahliye edebilesiniz. Ben burada tutuklu değilim, bir siyasi rehineyim. Ben bir siyasi rehineyim ve siyasi rehineler tahliye talep etmezler.

'HAKKIMDA KARAR VEREN HAKİMLERDEN BİRİ DE AKP'Lİ ESKİ AVUKAT'

İstanbul İstinaf Mahkemesi bütün dünyanın gözü önünde hiç utanmadan usule, yasaya, her şeye aykırı olan bu kararı onadı. Karar veren hakimlerden biri de AKP’li eski avukat. Hakim olduktan sonra jet hızıyla istinaf hakimi oldu.

'KRALA YASLANAN DÜŞER'

İstinaf Mahkemesi benim kararımı onadığı esnada Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Recep Tayyip Erdoğan'la fotoğraf veriyordu. Bunların hiçbiri tesadüf değil.

Yine diyorum krala yaslanan düşer."

'TARAFSIZLIĞINIZI VE GÜVENİLİRLİĞİNİZİ YİTİRDİNİZ'

Tutukluluğun devamına karar verirken 'dijital deliler var' dediniz. Hangi deliller? Sahte gizli tanık, sahte dinleme, olmayan ses kayıtları, olmayan telefon görüşmeleri. Tarafsızlığınızı ve güvenilirliğinizi yitirdiniz.

Türkiye bir şiddet sarmalında. Ben ve arkadaşlarım Türkiye'yi kurtarmaya çalışıyoruz. Bu yargılamada vereceğiniz çekilme kararı sadece hukuk değil, siyasette de umut olur, ülkenin barış ve demokrasisine hizmet edin.

İhlaller çok açık, 'AİHM'den etkili bir karar çıkacak, önlem alalım' diyen hükümetin Demirtaş masası, bir formül buldu: İstanbul'daki mahkemeden ceza çıkarttılar.

Tüm ısrarlarımıza rağmen İstanbul'da ceza çıkarılan dosyamla şu an yargılandığım ana davamı birleştirmediniz. Yüksek yerlerden fısıldanan her ne idiyse. Denildi ki, 'Demirtaş'ın o dosyasına kimse karışmasın. O dosya, hükümetin siyasi operasyon dosyasıdır.' Beni ilk tutuklatan savcı, 'Bu dosya çok uyduruk, bundan bir şey çıkmaz' diye birleştirmemişti.

'DOSYADAN ÇEKİLERE DOĞRU BİR KARAR VERİN'

Biz demokrasinin tek gücüyüz, buna destek olup olmayacağınız size kalmış. Ben ve avukatlarım tahliye talep etmiyoruz, dosyadan çekilerek doğru bir karar vermenizi istiyoruz.

Memleketin tek demokrasi gücü biziz. Siz de buna katkı sunmak ister misiniz bilemiyorum. Bunca yaşanmışlıktan sonra bu heyet bir karar alıp üzerindeki ağır siyasi baskıya karşı bir duruş sergileyemezse hiçbir şey değişmeyecektir.

'BARIŞ KONUŞMAMA 'PROPAGANDA' DEMEK İÇİN AHLAKSIZ OLMAK LAZIM'

Ceza verilen İstanbul'daki barış konuşmama 'propaganda' demek için sağır, vicdansız, ahlaksız olmak lazım. O mahkeme öyle yaptı. Barış konuşmamıza, verebileceği en ağır cezayı verdi. Fiili tahliyemi engelleyecek süreyi öngörerek yaptı bunu.

'MAHKEMENİN VERDİĞİ MAHKUMİYET SÜRESİ 2023 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE TEKABÜL EDİYOR'

İlginçtir, İstanbul'daki mahkemenin verdiği 4 yıl 8 ay mahkumiyet süresi neye tekabül ediyor biliyor musunuz? 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine. Benim niyetim yok 2023 için, fakat böyle hesap edilmiş. İnce bir mühendislik hesabı.

'DAVADAN ÇEKİLİP CAN ÇEKİŞEN YARGIYA UMUT OLUN'

Sizlerin bugün, ‘Mahkememizin saygınlığı, hukukun onuru, adaletin şahsiyeti ve sanığın hukuki güvenliğini korumak açısından Selahattin Demirtaş yargılamasından çekiliyoruz’ demeniz lazım. Tutanağa şu şerhi geçip çekilin. ‘Bu koşullarda, yargı baskı altındayken, kamuoyunda oluşturulan algılar ve siyasetçilerin yaptığı açıklamalar bizim bu dosyada bağımsız ve tarafsız yargılama yapmamızı imkansız hale getirmiştir.’ Kendimi kurtarmak veya davayı uzatmak için demiyorum. İsterseniz bana ceza verip bu davadan öyle çekilin. Bu dava vesilesiyle, Türkiye’de can çekişen yargıya umut olun."

Demirtaş mahkeme heyetinden tahliyesine ilişkin şerh düşen heyet üyesi hariç mahkeme başkanı ve diğer üyenin dosyadan çekilmesi ya da reddi hakimin kabulü talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verdi.

AVUKAT AKTAR: 'BEN MUHTEMELEN DEMİRTAŞ KADAR ÖZGÜR KONUŞAMAYACAĞIM'

Verilen aranın ardından duruşma avukatların beyanlarıyla devam ediyor. Avukatlar reddi hakim talebinin gerekçelerini açıklıyor.

Duruşmada söz alan avukat Mehmed Emin Aktar, "Buradaki en özgür kişi sabah konuşmasını yaptı, ben muhtemelen onun kadar özgür konuşamayacağım" dedi.

Aktar'ın ardından söz alan avukat Aydın Erdoğan, "AHİM Kararının uygulanması hiçbir izne ve onaya muhtaç değildir. Yargı kararının mahiyeti ve vasfı kesindir, yargı organları verdikleri kararlarla hatırlanır" dedi.

Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Cihan Aydın ise 'Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin olmadığı yerde doğru ve adil bir karar verilmesi mümkün değildir. Biz sizin bu ret kararını vermenizin güç olduğunu biliyoruz, ancak buna bir son verilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

'AİHM KARARI RESMİ SİTESİNDE YAYIMLANDIĞI ANDAN İTİBAREN BAĞLAYICIDIR'

Avukat Benan Molu da, AHİM'in kararının reddedilmesi kapsamında reddi hakim gerekçelerini açıkladı. Molu, "AHİM kararı, resmi sitesinde yayınlanmasından itibaren bağlayıcıdır. Derhal Tahliye kararı uygulanmamış, usulsüzce tutukluluğa devam kararı verilerek ihlale devam edilmiştir" dedi.

AVUKATLARA YETERLİ YER AYRILMAMASINA VE İZLEYİCİLERİN İÇERİ ALINMAMASINA TEPKİ

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube Eş Başkanı avukat Alişan Şahin, duruşma salonunda avukatlara yeterince yer verilmemesi, ve duruşmayı izlemek isteyenlerin içeri alınmaması nedeniyle mahkeme başkanı ve heyetine tepki göstererek, salonu terk etti.

Mahkeme başkanı, HDP milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın 'mahkeme düzenini bozduğu' gerekçesiyle duruşmaya 10 dakika ara verdi.

142 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

‘Örgüt kurma ve yönetme’, ‘Örgüt propagandası’ ve ‘Suç ve suçluyu övme’ iddialarıyla suçlanan Demirtaş, 142 yıla varan hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Diyarbakır’da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınmıştı. 

 Demirtaş hakkında son 1 yılda 33 dava açıldı. Demirtaş’ın yarın Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davası, daha önce kendisi hakkında hazırlanan ve dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye gönderilen 31 fezlekenin toplamından oluşuyor.

Demirtaş için yeni iddianame: 10 yıla kadar hapsi istendi

‘Örgüt kurma ve yönetme’, ‘Örgüt propagandası’ ve ‘Suç ve suçluyu övme’ iddialarıyla suçlanan Demirtaş, 142 yıla varan hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Demirtaş hakkında bugün kabul edilen yeni bir iddianamede ise 10 yıla kadar hapis cezası istendi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demirtaş’ın 2 Eylül 2016’da Van Büyükşehir Belediyesi yeni hizmet binasının açılış töreninde yaptığı konuşmasıyla ilgili yürüttüğü soruşturma tamamladı. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Demirtaş “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”le suçlanıyor.


Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim