Gazete Emek- Devlet içinde gizli şekilde örgütlenmiş bir yapının olduğunu da belirten HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Devlet içinde gizli şekilde örgütlenmiş bir yapı, planlı operasyonlarla ajandasını adım adım hayata geçiriyor. Bu gizli, örgütlü yapının siyaset ve yargı ayağı var. Bürokrasi, medya ve sermaye ayağı var" ifadesini kullandı. 

Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Demirtaş'ın paylaşımları şöyle: 

Merhabalar. Kısıtlı imkanlarla gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Ülkede yaşananların adını doğru koymamız gerekiyor. Bir süredir, anayasal düzen fiilen değiştiriliyor ve yerine otoriter, tekçi bir rejim inşa ediliyor. Ve bu, sadece açık siyasi yöntemlerle de yapılmıyor.

Bize yönelik operasyon da aynı amaçla, otoriter ve tekçi bir rejim kurabilmek için yapıldı, yapılıyor. Bize karşı kurulan siyasi kumpasta rol alanlar hakkında, elimizde güçlü hukuki belgeler ve deliller var.

Bu yapılırken kamu gücü, yasa dışı bir şekilde ve fütursuzca kullanılıyor. Devlet içinde gizli şekilde örgütlenmiş bir yapı, planlı operasyonlarla ajandasını adım adım hayata geçiriyor. Bu gizli, örgütlü yapının siyaset ve yargı ayağı var. Bürokrasi, medya ve sermaye ayağı var.

Dolayısıyla hem umutlu olun hem dirençli; hem kaygılı olun hem de cesur. Az kaldı. İyiler kazanacak, hep birlikte kazanacağız.

Ve tüm partiler şimdiden sahada seçim hazırlığına (seçim güvenliğini de sağlayacak şekilde) başlamalıdır. Önümüzdeki seçim, Türkiye siyasi tarihinin en önemli ve en muhteşem seçimi olacaktır. Bu seçimle, demokrasiyi yeniden ve gerçek anlamda inşa etme fırsatı doğacaktır.

HDP şimdi bunu yapıyor. Ancak bu yetmez. 81 il ve tüm ilçelerde forumlar, paneller, konferanslar, çalıştaylarla tüm muhalefet aynı etkinliklerde buluşabilmeli, Türkiye’nin geleceğini halkla konuşarak netleştirmeli ve halkın gücünü görünür kılmalıdır.

Muhalefet artık kendini yakın geleceğin iktidarı olarak görmeli ve bu ciddiyetle, çözüm önerilerini ortaklaştırarak halkla doğrudan buluşmalıdır. Sadece partiler değil; medya, akademi, entelektüel camia ve sivil toplum kuruluşları halkla buluşma etkinlikleri düzenlemelidir.

Sırf AKP karşıtlığı üzerinden gelecek inşa edilemez. Artık AKP’yi değil, geleceği konuşmanın zamanıdır. AKP ilk seçimde kaybedecektir. Ancak bu sırada, demokrasi ilkeleri etrafında topluma güven veren güçlü bir alternatifini ortaya çıkarmak, muhalefetin tarihi sorumluluğudur.

Türkiye hepimizindir. Hepimiz birlikte Türkiye’yiz. O halde, birlikte yönetebilme ve geleceği birlikte inşa edebilme erdemini ortaya koymak zorundayız.

Demokrasi için parlamento içinden ve dışından etkili bir mücadele yürütmek elbette şarttır. Bunu yaparken Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-muhafazakar ayrımı olmaksızın yan yana durmaktan, yan yana görünmekten imtina etmemeliyiz.

Editör: TE Bilişim