Gazete Emek- Euronews'in Le Point’ten aktardığına göre Demirtaş, moralini güçlü tutmaya çalışmasına rağmen, mide, yemek borusu ve damarlarıyla ilgili ciddi sağlık sorunları yaşadığını, cezaevi koşullarının zorluklarının ise bu sağlık sorunlarının artmasına yol açtığını söyledi.

Demirtaş, “en büyük destekçisi” olarak nitelediği eşinin aynı zamanda kendisinin “sesi” ve “nefesi” olduğunu ifade etti. Edirne’de ailesinden bin 300 kilometre uzaklıktaki bir cezaevinde tutulmasıyla ilgili bir soru üzerine Demirtaş. “Bu özellikle ailemi cezalandırma yönelik bir karar.” yanıtını verdi. Eşi Başak Demirtaş ile ilgili bir soru üzerine Selahattin Demirtaş, “Başak, 25 yıldır benim yaşam arkadaşım, o ayna zamanda yoldaşım. Ben özgürken, her zaman birbirimizi destekledik. O benim sesim, nefesim, en büyük destekçim. Benim için büyük bir onur ve gurur kaynağı.” dedi.

Cezaevinde edebiyatla ilgilenmesi ve kitap yazmasıyla ilgili bir soru üzerine Demirtaş, yazının kendisi için devrimci bir eylem olduğunu, duvarları yıkıp kendisini özgürleştirdiğini söyledi. “Tutuklandığınızdan bu yana 3. kitabınınız yayına girmek üzere, edebiyatın yaşamanızdaki rolünü nasıl tanımlıyorsunuz ?” sorusu üzerine Demirtaş şu cevabı verdi: “Yazmak benim için burada güçlü bir protesto eylemi, beni özgürleştiren duvarları yıkan, beni başka yerlere götüren, dış dünyayla tanıştıran devrimci bir eylem."

'DOĞRUDAN ERDOĞAN'IN TALİMATI İLE CEZAEVLERİNE KONULDUK'

Demirtaş, kendisini “siyasi rehine” olarak tanımlaması ve duruşmalarda Erdoğan’dan af talep etmeyi reddetmesiyle ilgili soru üzerine ise şunları söyledi:

“Biz buraya Erdoğan’ın doğrudan medya aracığıyla tehdit ve talimatlarıyla cezaevine konduk. Erdoğan hükümeti, 5 bine yakın savcı ve hakimi görevinden aldı. Hakimler, Erdoğan’ın kızdıracak kararlar alıp, tutuklanmaktan ve görevlerinden alınmaktan korkuyor. O, izin vermeden serbest kalmamız imkansız. Erdoğan’dan serbest bırakılmamızı istemenin onur kırıcı olacağını düşünüyoruz. Bizim geleceğimiz, vereceğimiz siyasi mücadelenin sonucuna bağlı.”

“AİHM’in serbest bırakılması yolundaki son kararı, Avrupa’dan özgür kalması için yapılan çağrılara rağmen yönetiminin neden hala kendisini cezaevinde tuttuğu? Kendisinin serbest kalması halinde Erdoğan için ciddi bir tehdit mi olduğu?” yolundaki sorulara Demirtaş şu yanıtı verdi:

'SİYASİ ROLÜMÜ OYNAMAYA DEVAM EDECEĞİM'

“Erdoğan benden çok şüpheleniyor ve hatta korkuyor, son üç seçimdir beni cezaevinde tutarak kazanmaya çalıştı. Ama beni cezaevinde tutmak ona kazandırmadı. Son yerel seçimde hezimete uğradı. Gelecek genel seçimde daha büyük bir yenilgiye uğrayacak.”

HDP eş başkanlık görevinden ayrılmasına rağmen, gelecekte nasıl bir siyasi rol üstleneceğiyle ilgili olarak Demirtaş, parti ve seçmenleriyle ilişkilerinin güven temelinde güçlü bir şekilde sürdüğünü ve parti lideri olmasa bile siyasi rolünün süreceğini söyledi.

Demirtaş, muhalefet partilerine üye siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanmasıyla ilgili olarak Batı’yı gerekli tepkiyi göstermemekle suçladı. Demirtaş bu konuda şunları söyledi: “Batı dünyası, Türkiye’deki ciddi ve keyfi insan hakları ihlallerine karşı Erdoğan’ın Doğu Akdeniz, Suriye ve göçmen krizi gibi konulardaki şantajına boyun eğerek, gözünü yumuyor. Ben bunun AB üyeleri liderleri için büyük bir utanç olduğunu düşünüyorum. Bunu yaparak kendi ve AB’nin değerlerine sırtlarını dönüyorlar.” Demirtaş, kayyIm atamalarına ve baskılara rağmen Güneydoğu’daki seçmenlerin kendilerini desteklemeye devam ettiğini belirtti ve partisinin, sivil toplumun her alanında kararlı çalışmalarının süreceğini sözlerine ekledi. 

Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim