Gazete Emek- DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 78. Gününü geride bırakıyor. 78 gündür süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olan Leyla Güven için Diyarbakır’da bulunan Diyarbakır Barosu, Diyarbakır İHD, Diyarbakır TİHV ve Hak insiyatifi derneği ortak açıklama yaptı. Ortak açıklamayı İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun yaptı.  
 
Zeytun, Leyla Güven’in yanı sıra cezaevlerinde aynı taleplerle 250’yi aşkın kişinin süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu söyledi. 

 Leyla Güven’in ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirten Zeytun, şunları söyledi:

Kimi hapishaneler de mahpuslar, ciddi sağlık sorunları yaşanmaktadır. Bunu yanı sıra, cezaevi idarelerinin mahpuslara yönelik, eylemleri nedeniyle cezalandırıcı bir uygulamada (rutin sağlık kontrollerinin aksatılması, hücre cezası, disiplin soruşturması ve cezası) bulunduğuna yönelik ihlaller gündeme gelmektedir.
 
7 Kasım 2018 tarihinden bu yana açlık grevi eyleminde olan Leyla Güven sağlık durumu her geçen gün bozulmakta ve sağlık açısından kritik eşiği aşmış durumdadır. Leyla Güven’in bitkin ve yorgun olduğu, ciddi kilo kaybı yaşadığı (10 kiloya yakın), görme bozukluğu olduğu, tansiyon düşüklüğü yaşadığı, kas ve eklem ağrıları çektiği, bulantı nedeniyle sıvı almada zorlandığı, ses ve gürültüye karşı hassasiyetinin olduğu ve özellikle son 10 gün içerisinde enfeksiyon bulgusu olabilecek yüksek ateşlenme şikayetlerinin olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

Leyla Güven, avukatları ile son 15 gündür, sağlık durumunda oluşan olumsuzluklar nedeniyle görüşme sağlayamamaktadır. Açlık grevi eyleminin bu biçimiyle devam etmesi durumunda, kısa süre içerisinde yetersiz sıvı alımı ve uzamış açlığın oluşturduğu bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı oluşabilecek enfeksiyonlar sonucu,  çoklu organ yetmezliği ve bunun sonucunda telafisi mümkün olamayacak sonuçların ortaya çıkabileceği endişesini taşımaktayız. 
 
Belirtmek isteriz ki Leyla Güven’in talepleri, evrensel hukuk krîterlerine göre haklı taleplerdir. Zira insan hakları savunucuları olarak bizler de; İmralı hapishanesinde tutulan Abdullah Öcalan’ın ve aynı hapishanede bulunan 3 siyasi mahpusun maruz kaldığı ağırlaştırılmış tecrit ve izolasyonun, ulusal ve uluslararası sözleşmeler ve insancıl hukuk nazara alındığında bir insan hakları ihlali olduğunu belirtmek istiyoruz. Aynı zamanda bu durum Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Ceza İnfaz Kanunu hükümlerine göre de aykırılık teşkil etmektedir. 
  
Bu bağlamda başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hükümet yetkililerine ve ulusal-uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz;
 
DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in son sağlık durumu göz önünde bulundurulduğunda talepleri dikkate alınarak açlık grevinin sona erdirilmesi adına ACİL olarak girişimlerde bulunması gerektiğini hatırlatıyoruz.

Editör: TE Bilişim