Gazete Emek- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından konuştu.

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızının altı yaşında evlendirilmesi hakkında da konuşan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Bir kızımızın erken yaşta evliliği ile öncesinde ve sonrasında yaşanan acılar hususundaki görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu ana kadar arkadaşlarım gereken gayretleri gösterdiler. Bunları görmezden gelen bir muhalefet söz konusu. Her şeyden önce 13 yaşında nişan 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Daha küçük yaştaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Mağdur, Aile ve Sosyal Bakanlığımıza başvurduğu andan itibaren kurumlarımız bu konuyu sahiplenmiştir. İçişleri Bakanlığımız tarafından yürütülen soruşturmanın ardından konu yargıya intikal etmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız hukuki süreci yakından takip etmeyi sürdürmüştür. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız iddiaları tüm belgeleriyle soruşturarak iddianamesini hazırlamıştır. Davayla ilgili ilk duruşmanın yakında yapılması bekleniyor. Konu tüm bu süreçlerin ardından kamuoyunun gündemine gelmiştir. Mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımızın kurumlarımızın tamamı süreci titizlikle takip etmiş, gereken her türlü işlemi yerine getirmiştir.

'BAK KEMAL SEN BUNLARDAN ANLAMAZSIN'

Çocuklara yönelik taciz, tecavüz, reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi biz kimseye sorgulatmayız. Türkiye’de bu konuyla ilgili en önemli hukuki ve fiili reformlar bizim hükümetlerimiz döneminde hayata geçirilmiştir. Bay Kemal sen bunlardan anlamazsın. Senin böyle bir hassasiyetin yok. Son hadisede de aynı hissiyatla hareket ettik.

Böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak ahlaki olmayan bir çarpıtmadır. Diyanet İşleri Başkanlığımızın kınamasını yaptığı bu meseleyi hala dinimizle ilişkili hale getirmek ancak art niyet ürünü olabilir.

'SOSYAL MEDYA MECRALARINA KARŞI YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELE'

12-13 yaşındaki kız çocuklarının teşhir vitrini haline dönüşen sosyal medya mecralarına benzer rezilliklerin yuvası durumundaki mekanlara karşı yürüttüğümüz mücadeleye destek bekliyoruz.

Siz sırtınızı dönmekle benim bakanıma ders veremezsiniz. Sosyal medya ve benzeri mecralardaki rezilliklere göz yumanların bu hadise üzerinden insanlarımızın bir kısmının değerlerine saldırarak onlara linç uygulamaya kalkışmasına rıza göstermiyoruz. Vatandaşlarımız müsterih olsun."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Siyaseti halka dayanarak yapmak yerine küresel vesayet araçlarının ülkemizdeki temsilciğine soyunarak yürütmeye kalkmak bir asırlık cumhuriyet tecrübesinden nasiplenmemek demektir. Geçtiğimiz günlerde Meclis’e sunulan başörtüsü özgürlüğünü teminat altına almayı ve aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan Anayasa değişikliği teklifi ülkemizin sorunlarını milli iradenin gücüyle çözme kararlılığının son örneğidir.

Küresel krizlerin ve fırsatların önümüze çıkardığı fotoğrafı da ihmal etmiyoruz. Küresel sağlık krizini, küresel sağlık krizinin izlediği, bunlarla bağlantılı siyasi, ekonomik, sosyal sarsıntıların derinden hissedildiği bir dönemde doğru hamlelerle yol yürümemiz gerekiyor. Enerjiden gıdaya sorunlar giderek artarken biz Türkiye’yi bu genel gidişten ayrıştıracak çalışmalara ağırlık verdik. Bu süreçte bizim de ciddi bedeller ödememize yol açan sıkıntılarımız oldu. Bu sorun, bir dönem sınırlarımıza dayanan terör saldırılarıydı. Sınırlarımızdaki güvenlik hattını tamamlayarak bu sinsi ve çirkin hesapları bir kez daha bozacağız. Bir diğer sorunumuz malum enflasyon ve hayat pahalılığı. Bu sorunun da iç ve dış sebepleri var. Emtia fiyatlarındaki yükselişin en belirgin faktörü olan dış sebeplerin istikrara kavuşmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçerdeyse kimi panikten kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetlerdeki artışla izah edilemeyen fahiş fiyat artışlarına maruz kaldığımız bir gerçektir.

Bugün açıklanan ekim ayı işsizlik rakamları istihdamdaki artışın devam ettiğini göstermektedir. Asıl zor olanı başarırken daha kolay konularda kendi ayağımıza kurşun sıkamayız. Ürettiği, sattığı akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine kaybettirdiklerini unutmamalıdır. Hele hele bu yaklaşımı enflasyonun düşüşe geçtiği bir dönemde sergileyenler kendi bindikleri gemiyi kendi elleriyle deliyor demektir. Yıllık enflasyonun birkaç ay içinde yüzde 40'lı rakamlara ineceği ortada ve fiyatlamaların mevcut yüzde 80'li rakamlara göre yapıldığı bir gerçekken etiketlerin başka hesaplara göre belirlenmesi doğru değildir.

Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20’ler seviyesine 2024’te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Herkes hesabını 2023’te yüzde 20’ler seviyesine göre yapsın. Aksi yönde hareket edenlere hükümet olarak biz kendi yetkilerimizi milletimiz de tercihleriyle kendi iradesini kullanarak gereken cevabı verecektir. Ülkemizin bunca fedakarlıkla eşiğine getirdiğimiz Türkiye Vizyonu’nu bir avuç muhterisin kazanç hırsına kurban etmeyeceğiz. Biz hiç kimsenin işine, gücüne, karına karşı değiliz. Karşı olduğumıuz tek şey akıl ve vicdan sınırlarının da dışına taşan niyet ve eylemlerdir."

Editör: TE Bilişim