Gazete Emek- Saray'ı boykot eden baroları hedef alan Erdoğan, "Birtakım barolar adli yıl açılışını sırf mekanından dolayı provoke ediyor. Bu mekan şahsıma ait değildir" dedi. Erdoğan açıklamasının devamında baroları tehdit ederek, "İlk çözmemiz gereken meselelerden biri, tüm meslek teşekküllerinin seçim yöntemlerinin, temsili demokrasiye uygun hale getirilmesidir" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Adaletin tecellisi için fedakarca çalışan yargı mensuplarımıza milletim adına teşekkür ediyorum. Biz kendimiz ve tüm insanlık için adalet peşinde koşmalıyız. Karşımızda kendi konforu için dünyanın kalanını gözyaşına ve ateşe boğmaktan çekinmeyen bir anlayış var. Tarihin hiçbir döneminde zalimler eksik olmamıştır ama aynı şekilde zulüm de payidar olamamıştır. Günümüzün zalimlerinin de yol açtığı adaletsizlikler elbet bir gün sona erecektir. Bize düşen işte o güne kadar adalet mücadelesini sürdürmek, mazlumların yanında yer almaktır.

"DEVLETİN BAŞI MİSYONU KUVVETLER AYRILIĞI İÇİN TEHDİT DEĞİL"

24 Haziran seçimleriyle gelen yeni sistem, kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha belirgin ve keskin işletilmesine dayalıdır. Anayasa'nın hükümleri gereğince Cumhurbaşkanı sadece yürütmenin değil devletin de başıdır. Cumhurbaşkanı'na verilen devletin başı misyonu kuvvetler ayrılığı için bir tehdit değildir. Devlet sisteminde illa bir üstünlük aranacaksa bu ancak milli egemenliğin üstünlüğü olabilir.

SARAY'I BOYKOT EDEN BAROLARA TEHDİT

Yeni yönetim sisteminde yürütmenin de temsilcisi olan Cumhurbaşkanı'na yöneltilen ithamların çoğu temelsizdir. Yargı üzerinden Cumhurbaşkanı'na saldırmak doğrudan siyasal alanı hedef almaktadır. Yargı bağımsızlığı sözünü gündemde tutanlar en çok Cumhuriyet'e zarar veriyor. Birtakım barolar adli yıl açılışını sırf mekanından dolayı provoke ediyor. Bu mekan şahsıma ait değildir. Bu gazi mekan milletimizin ve tüm kurumlarımızın evidir.

CİRİT, TEK ADAM SİSTEMİNİ ÖVDÜ

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Saray’daki adli yıl açılış törenine katıldı. Törende açıklamalarda bulunan Cirit, başkanlık sistemini övdü, "Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle birlikte yargının denetleme görevi kuvvetlendirilmiştir" iddiasında bulundu.

"Hâkimler olarak bizler Türk milletinden aldığımız yargı yetkisini kullanıyoruz" diyen Cirit, "Hukuk ihtiyacı insanlık tarihi kadar eskidir. En gelişmiş hukuk sistemi hakları en çok koruyandır. İyi işleyen bir yargı sistemi ile insan haklarının korunmasının arasında bağ vardır. Kullandığımız kamusal gücün, huzurumuza gelen insanların hayatına ciddi etkileri olmaktadır" dedi.


"Bağımsız yargı yoksa hukuk devletinin varlığından söz edilemez" diyen Cirit, "Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle birlikte yargının denetleme görevi kuvvetlendirilmiştir" iddiasında bulundu.

Cirit, "Yargı Reformu Stratejisi'nde öngörülen 9 amacın gerçekleştirilmesi, adalet sistemimizin daha da güçlenmesine katkı sağlayacak" dedi.

"Hakimlerin coğrafi teminatının olması, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi açısından olumlu bir adımdır" diyen Cirit, şöyle konuştu: "Adli yıl açılışlarının halkın huzurunda, tüm tarafların katılımıyla şeffaf ve demokratik şekilde yapılması önemlidir."

"Yargı reformu adalete katkı sağlayacak" iddiasında bulunan Cirit, "Yargı reformunun kısa sürede yasallaşarak ülke gündemine getirilmesini bekliyoruz" dedi. Cirit, şöyle devam etti: "Özellikle yargıya ilişkin konuların şeffaf bir biçimde tartışılması gereklidir. Çatışma ve kavga, toplumsal diyalogun önüne geçerse sorunlar çözümsüz kalır."

SARAY'A GİDEN BAROLARA TEŞEKKÜR

"Adli yıl açılışının şeffaf ve demokratik bir şekilde yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum" diyen, "Katılan barolara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cirit, şöyle devam etti: "Bağımsız yargı ülkemizi ayakta tutan temellerden birisidir. Türk milleti adına kullanılan egemenliğin devlet dışında bir otoriteye bırakılması demokrasinin sonu olur."

"AN RAPORU DEĞERSİZ BİR KAĞIT PARÇASIDIR"

"Siyasi bir organ olan Avrupa Birliği, kendisini Türk Anayasa Mahkemesi’nin yerine koymaktadır" diyen Cirit, "AB’nin raporu değersiz bir kâğıt parçasıdır. AB’nin yargıya yapmış olduğu siyasi müdahale girişimi ileride verilmesi muhtemel kararlara gölge düşürülmüştür. Türk Yargı Etiği Belgesi görmezden gelinmiştir" diye konuştu.

Kaynak: Birgün

Editör: TE Bilişim