Gazete Emek- Koronavirüs salgınının zirve döneminin geride bırakıldığını belirten Erdoğan, "Hala süren bazı kısıtlamaları bir müddet daha ödememiz gereken bedeller olarak görmeliyiz" dedi. 

Erdoğan, Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin ise "Burada bir kez daha Ayasofya'nın kiliseden değil, müzeden camiye dönüştürüldüğünün altını çizmek istiyorum" dedi ve "Ayasofya'yı yanlış bir kararla da olsa müzeye biz çevirmiştik, onu yeniden camiye de biz döndürüyoruz. Yerin altında yatan yüzlerce milyon ecdada ve üstünde yaşayan 83 milyon vatandaşımıza karşı sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmiş olmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. 1934'te kimler müzeye çevirdi? Bir yanlışı biz düzeltiyoruz olay bu kadar basit" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Salgının zirve dönemini alnımızın akıyla geride bıraktık. 

Vaka ve ölüm sayılarının yeniden aşağı yönlü oluşu sevindiricidir. Gayret ve çabayla bu sayıları sıfıra yakınlaştırmalıyız.

Dünyada rekorlar kırılan salgını sakin geçiriyoruz.

Ülkemizdeki her kesimi yeni döneme hazırlamanın gayreti içerisindeyiz. Türkiye'nin yükselişi kimsenin önünde duramayacağı geri döndüremeyeceği bir ivmeye ulaşmıştır. Yeter ki milletçe sahip çıkalım. Halen süren kimi kısıtlamaları bu çerçevede ödememiz gereken bedeller olarak görmeliyiz. Salgının seyrine bağlı olarak bunları da en kısa sürede yeniden değerlendireceğiz. Salgın döneminde hastalığın bizi yenmesine, köşeye sıkıştırmasına, esir almasına izin vermedik.

Hala süren bazı kısıtlamaları bir müddet daha ödememiz gereken bedeller olarak görmeliyiz. 

Türkiye'nin yükselişi kimsenin engelleyemeyeceği bir ivmeye yaklaşmıştır.

Ekonomide toparlanma ve yeni atılım için gereken her türlü adımı atıyoruz.

Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığını görüyoruz, sağlam alt yapımız sayesinde kolayca salgının üstesinden geliyoruz.

Baro yönetimleriyle ilgili kanun değişikliğinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

'EKONOMİDE AÇIKALNAN VERİLER KIPIRDANIŞA İŞARET EDİYOR'

Yaptığımız açılışlar, düzenlediğimiz programlar bunun en somut ifadesidir. Birkaç gün önce ülkemizin en yüksek köprüsü olan Beğendik Köprüsü'nü ve yanındaki yolları hizmete açtık. Meclis'imizde kısa bir ara dışında çalışmalarına devam etti. Geçtiğimiz hafta görüşülerek kabul edilen baro değişikliği kanunun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Özel sektörün işine sahip çıkmasını takdirle izliyoruz. Ekonomide açıklanan her veri, kayıpları telafinin ötesinde bir kıpırdanışı haber veriyor. Turizmin de en kısa sürede beklediği çıtayı yakalayacağına inanıyorum. Artık bu bölgede Türkiye'nin içinde almadığı, destek sağlamadığı bir projenin yürüme şansı yok.

Ülkemizdeki her kesimi yeni döneme hazırlamanın gayreti içerisindeyiz. Kimi sektörlerde ülkemize karşı uygulanan çifte standart, önümüzde aydınlık bir gelecek olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Suriye'de, Kuzey Irak'ta ve Libya'da ortaya koyduğumuz iradenin salgın döneminde kesintisiz sürmesini sağladık. 

'AYASOFYA MÜZEDEN CAMİYE ÇEVRİLDİ'

Ayasofya'nın müzeden camiye döndürülerek vakfıyesindeki amacına uygun şekilde hizmet vermeye başlayacak olması hepimizi sevindirmiştir. Ayasofya'nın kiliseden değil müzeden camiye dönüştürüldüğünün altını çizmek istiyorum. 

Harap halde teslim alınan Ayasofya, tam anlamıyla bize ait bir eser haline dönüştürülmüştür

İstanbul'un fethinden utanmak bu topraklarda yaşayan hiç kimsenin hissiyatı olamaz. 

Demekki bunların maksadı kültürel mirası savunmak değil, Türk ve İslam düşmanlığına kılıf bulmaktır. 

Hiç kimse merak etmesin Ayasofya'nın kültürel miras vasfını koruyacağız. 

Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, İstanbul'daki 600 yıla yaklaşan hakimiyetimizi bırakmak niyetinde değiliz. Ayasofya konusu başta olmak üzere, milletimizin özgürlüğü ve haklarıyla ilgili konularda kararımızı kendimiz veririz. 

Ayasofya'yı yanlış bir kararla da olsa müzeye biz çevirmiştik, onu yeniden camiye de biz döndürüyoruz. Yerin altında yatan yüzlerce milyon ecdada ve üstünde yaşayan 83 milyon vatandaşımıza karşı sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmiş olmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. 1934'te kimler müzeye çevirdi? Bir yanlışı biz düzeltiyoruz olay bu kadar basit.  

'BİZİM FARKLI DİN MENSUPLARINA KARŞI BİR DÜŞMANLIĞIMIZ YOK'

Avrupa'da Müslüman nüfusa düşen ibadethane sayısı ile ülkemizdeki gayrimüslim nüfusa düşen ibadethane sayısı arasında 4-5 kat fark vardır. En son Süryanilere ait Bakırköy'deki bir arsanın bizzat temelini ben gittim attım. Öbür tarafta Balat'ta aynı şekilde demir kilise diye anılan Ortodoks kilisesinin açılışını Bulgaristan Başbakanıyla ben bizzat açılışını yaptım. Bizim asla farklı din mensuplarına karşı ve ya mabetlerine karşı bir düşmanlığımız yok. Tam aksine biz de saygı var.

Türkiye olarak çifte standarda maruz kalmaktan kurtulamıyoruz. AB'ye tam üyelik sürecimiz bunun örneği. 

Libya'da meşru hükümet sırf Türkiye destekliyor diye yıpratılmaya çalışılmakta.

'MİLLETİMİZ DARBECİLERİ HÜSRANA UĞRATMIŞTIR'

Yarın 15 Temmuz darbe girişiminin 4. yıl dönümüdür. FETÖ mensuplarına kahramanca karşı koyarken şehit edilen 251 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık diliyorum. 

Dünyada örneği olmayan bir şekilde, uçağa, helikoptere, tanka silaha sadece ve sadece kalbindeki imandan aldığı güçle karşı koyan milletimiz gün ağırmadan darbecileri hüsrana uğratmıştır. Türkiye'de devletin sahibinin milletimiz olduğunu 15 Temmuz'da bir kez daha gördük. Tankların koruması altında Belediye Başkanının yanına giden bir anamuhalefet başkanı vardı. Orada kahvesini yudumlarken Atatürk Havalimanı'nda ne olduğunu seyreden bir anamuhalefet başkanı vardı. Kardeşlerim, biz milletimizle beraber yürüdük, milletimizle beraber o gece darbeyi ve darbecileri elhamdürüllah bitirdik. Yarın Cumhurbaşkanlığı Külliyemizin önündeki şehitler anıtında ve darbecilerin hedef aldığı Meclisimizde düzenlenecek anma toplantılarına katılacağız.

Dost ve kardeş Azerbaycan’a karşı Ermenistan tarafından yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum. Bu saldırı Ermenistan'ın çapını aşan bir saldırıdır.

Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim