Gazete Emek- AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dük akşam katıldığı TRT ortak yayınında gündeme ilişkin sorulara yanıt verdi.

 

 

Erdoğan'a sorulan sorular arasında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'yla ilgili ne düşündüğü de vardı.

 

Yayında ilgili soru, Erdoğan'a AKP'ye yakın Sabah gazetesinin yazarlarından Okan Müderrisoğlu tarafından geldi. Müderrisoğlu'nun "Bir dönem sizinle yol yürüyen ve önemli makamlara gelmiş isimler ve ayrı partiler kurdular. Geriye dönüp bakınca onlar için bir tanımınız ya da değerlendirmeniz oluyor mu zaman zaman?" diyerek yönelttiği soruya AKP'li Cumhurbaşkanı ise Davutoğlu ve Babacan'ın layık olmadıkları halde o makamlara getirildiğini belirterek yanıt verdi.

 

 

 

 

"ONLAR BUNUN KIYMETİNİ BİLEMEDİ"

 

AKP'li Cumhurbaşkanı'nın yanıtının tamamı şöyle:

 

"Onu onların düşünmesi lazım. Onların nasıl ihanetin içerisinde olduklarını kendilerinin düşünmesi lazım. Onlar o makamlara kendi layık oldukları için gelmediler. O makamlara getirildiler. Eğer onlara bakanlık verildiyse, başbakanlık verildiyse, hepsi onlara bir irade o makamları verdi. Onlar bunun kıymetini bilemedi. Öbür tarafta hakeza o da aynı. Şu anda masanın etrafında dönüp dolaşıp bir şey yapmaya gayret ediyorlar. Biz milletimizin ferasetine inanıyoruz. Kimin ne olduğunu net görür, oradan oyunu ona göre kullanır."

 

 

 

'ODESSA SALDIRISI: ARZU ETMEZDİK AMA OLDU...'

 

Erdoğan, Rusya'nın Odessa Limanı'nı bombalamasına ilişkin ise şunları söyledi: "Maalesef Odessa saldırısını arzu etmezdik ama oldu. Herkesten attığı imzaları, üstlendikleri sorumluluklara göre hareket etmelerini istiyoruz. Yoğun bir şekilde trafiği artırdık. Böyle bir şeyin olması bizi üzüyor. Varılan anlaşmanın ruhuna aykırı eylemlerden kaçınılmasını istiyoruz. Buradaki başarısızlık hepimizin aleyhine olacaktır. Biz anlaşmayı hayata geçirmeye kararlıyız. 

 

Savaşın başından beri önceliğimiz ateşkesin ardından sürdürülebilir barışın sağlanması. Umarım bunu da başarırız."  

 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

 

İSVEÇ VE FİNLANDİYA TAVİZ BEKLEMESİN'

 

- (İsveç ve Finlandiya sorusu üzerine) Her şeyden önce, PKK, PYG, YPG ile FETÖ'ye destek verilmeyeceğini, kırmızı çizgimiz olduğunu hatırlattık. Zirve bildirisinde de bu taahhüt ve teyit edildi, taviz verilmesini kimse bizden beklemesin dedik. NATO kayıtlarına bu terör örgütlerinin girmiş olması, Madrid zirvesinin en başarılı yanıdır.

 

- Somut beklentilerimiz var. İsveç'in caddelerinde polis korumasında bunlar gösteri yapıyor, kendi paçavraları ellerinde, sözde liderlerinin posterleriyle... Ancak İsveç vatandaşının sağ duyusu da ortada. Erdoğan istiyorsa, bunların verilmesi lazım diyor. Aklı selimin gereği de bu.

 

- İltisaklı yapıların da kapatılması gerekiyor. Bunu da istedik, soruşturma, iade... Eğer sermaye, para noktasında imkanı olanlar varsa bunlara da el konulması ve iade edilmesi bizden de isteniyor. Mal varlığı dondurma taleplerimize de cevap bekliyoruz.  

 

- Teröre desteğin sonlandırılması için atılan adımların muhasebesi ortaya konulacak. Türkiye'den kesinlikle bu konuda bir taviz beklenmesin. Gittik oraya geldik, teröristler gösteri yapıyor İsveç'te.

 

- (Tahran'daki üçlü zirve) Önemli konuları rahatlıkla ele aldık ve olumlu bir görüşme olduğunu ben de rahatlıkla söyleyebilirim. Savaşın yarattığı menfi koşullar ve aramızda bazı konularda anlaşmazlıklar elbette var.

 

Sayın Putin’e Batı'nın yaklaşım tarzı siyasetçilere yakışan bir tarz değil. Sen öyle bakarsan Putin size nasıl bakacak, öyle bakacak. 

 

-(Yunanistan krizi) Vahdettin Köşkü'nde Miçotakis'le yemek yedik. Bu yemekte kendisine dedim ki: Bundan sonra aramıza üçüncü ülkeyi sokmayalım. Aradan 3 hafta geçti. Amerika'da Kongre'deki konuşma yaptı. Oradan döndü Davos'a gitti. Benzer şeyler yaptı.

Sen de siyasetçisin ben de siyasetçiyim. Şunu bilmen lazım. Türkiye'ye karşı herhangi bir olumsuz adım attığın zaman benim ilk işim halkıma anlatabileceğim güçlü şeylerin olması lazım. Efes tatbikatı bunları çıldırttı. Bundan sonra benim Miçotakis ile görüşmem mümkün değil.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOGG’un 2023’te çıkaracağı otomobillerle ilgili konuştuğu sırada bir gazetecinin sözünü keserek “Fiyat sorma, fiyat sorma” ifadelerini kullandı.

 

ZAHO KATLİAMI: BİZ DOSTUMUZLA BÖYLE BİR DURUMA GİRMEYİZ

 

- (Zaho'daki katliam) Bu, PKK/YPG-PYD bunların alışılmış terör eylemlerinin bir benzeri. Buna biz yabancı değiliz. Türkiye'nin böyle bir şey yapması mümkün değil. Tüm Amerikalılara, aynı şekilde Rusya tarafına 'Bakın bu durum böyle, oyuna gelmeyelim' dedik. Aynı şekilde bunu Iraklı dostlarımıza da ilettik. 'Yaptığınız açıklamalara dikkat edin. Biz dostumuzla böyle bir duruma girmeyiz' dedik. Biz böyle bir şey yapamayız. Dert, Irak ve Türkiye arasındaki olumlu ilişkileri bozmak.

Konya'da yapılacak olan İslam Oyunları'na Irak'ın katılmaması konusunda açıklama yapmışlar. Üzüldüm. Irak böyle bir adımı atmamalı. Arkadaşlarımıza da söyledim. Görüşün bu açıklamayı geri çeksinler.

Bu arada Irak'ta hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Irak'ın doğusu hala sıkıntıda. ABD'nin maalesef burada ciddi, olumsuz yaklaşımları var. Madrid'deki görüşmelerde de bunu söylediğim gibi, Tahran'da da ABD'nin Fırat'ın doğusundan çekilmesi üzerinde durdum.

Binlerce tır silah, mühimmat, araç gereci ABD buraya yığdı, hala da yığmaya devam ediyor. Biz bunu Trump'a söylemiştik, aynı şekilde Biden'a da söyledik. Ama hala olumlu bir adım atılmış değil. Bize dokunmayana biz zaten dokunmayız.

 

- ABD'nin PKK/YPG ile işbirliği devam ediyor. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. ABD Merkez Komutanlığı'nın taziye yayınladıkları terörist kim diye bakarsanız. Türkiye'ye karşı terör eylemlerinde bulunan, Suriye'deki kız çocuklarını örgüte katmak için çalışan birisi. Belki Eylül toplantısında Biden'la görüşme fırsatımız olursa, bu olayları önlerine koyacağız.

 

FİYAT PAHALILIĞININ ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN TÜM ADIMLARI ATIYORUZ

 

- Bu salgın süreci, Ukrayna'daki savaş, tarihin en yüksek seviyelerine ulaşan enerji ve emtiya fiyatları, küresel alanda enflasyonist bir ortam oluştu. Bu diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'yi de etkiledi.

Tabi hayat pahalılığının yükünü azaltmak amacıyla gerekli tüm adımları da atıyoruz. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve ekonomi yönetimimiz çalışıyor. Hedef odaklı hayata geçirdiğimiz bu adımlarla zorlu koşullara karşı ülkemizin direnci artırmayı hedefliyoruz. Kur Korumalı TL'ye katılım çok oldu. Toplamda 1,8 milyon hesap açıldı. Bu sayı güvene işaret ediyor.

 

- Gerçek kişilere yönelik tasarladığımız ürüne gelen talep de tabana yayıldı ve beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Yapmış olduğumuz bu düzenlemelerin enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz.

Son haftalarda yaşanan petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkilemesini de bekliyoruz. Yıllık enflasyon düşüşünü önümüzdeki yıl ciddi bir şekilde Şubat-Mart döneminde görmeye başlarız. Kayseri'de resmi rakam 70 bin civarındaydı. Orada 70 bin kişinin o sıcağa rağmen meydana gelmiş olması bir şeyi gösteriyor. Diyor ki: "çıkış yolu burası"

 

'HAFTA SONU FINDIK FİYATINI AÇIKLAYACAĞIM'

 

- Bir de şu var. Vatandaşın araçlarıyla olsun, piyasadaki alışveriş hareketliliğine bakıyorum gayet iyi noktada. Maliyet enflasyonu noktasında bana göre işi yönetiyoruz. Şu anda bizim son yaptığımız zamlarla, vatandaşın cebine giren parada ciddi bir artış oldu.

Bu yıl sonu itibarıyla gözden geçireceğimiz bir süreçtik. Hafta sonu ben Ordu'ya gidiyorum. Orada da herkesin beklentisi "Acaba fındık fiyatları ne olacak" Açıklayacağız tabi. Fındığın olduğu yerlerde mevsimi geldi. Dalaverecilere bırakmadan bu açıklamayı yapacağız.

Ben Bay Kemal ve hanımefendinin ağızına bakıp açıklama yapmam. Biz bu açıklamayı yapıp, bütün fındık üreticisini asla enflasyona ezdirmeyiz.

 

KYK BURSLARI: BURADA FAİZ FALAN YOK 

 

- Biz göreve geldiğimizde üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 TL'ydi. Bir de üniversite öğrencilerinden harç alınıyordu. Harcı Bay Kemal söyledi de mi kaldırdık, yoksa yanındaki ortağı söyledi de mi kaldırdık? Şimdi yapılan çalışmalarla 850 TL'ye gelecek burs. Kredinin 3 ayağı var. Krediyi alıyorsan anında ödemen diye bir şey yok.

Sigortalı işi bulduktan sonra 2 yıl gibi bir süre içerisinde de bunu ödeyeceksin. Burada faiz falan yok. Başbakanlığım dönemimde de açıklamıştım. Ne faiz ne enflasyon. Sadece anapara. Biz öğrencilerimizi kesinlikle muhalefetin bu saçma sapan yaklaşımlarına ezdirmeyiz.

 

'BATTIK DİYENLER... HERKESİN ALTINDA ARABASI VAR...'  

 

- Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılırken denizden motorla geldiler eylem yaptılar ama biz kararlıydık yaptık. Aslında bu da bir şeyi gösteriyor. Ekonomik olarak battık diyenler var ya; Oradan arabalar, TIR'lar geçemeye devam ediyor. Herkesin altında arabası var. 

 

Bay Kemal yap-işlet-devret nedir daha öğrenemedi. Bize soruyor hala? 18 Mart köprüsü ne oldu. 2-5 milyar avroya yapıldı. Kore ile yapıldı. Dünyada en uzun açıklığa sahip böyle bir köprü. Biz eskiden ne çileler çekerdik. Lapseki'den geçmek için gece boyu arabada beklerdik. Şimdi 6 dakikada geçiyorsun. Bu köprü şimdi boynumuzda altın kolye. Orayı kullananlar bize dua ediyorlar.

 

'ALTILI MASANIN ALTINDA AYRI, ÜSTÜNDE AYRI HESAPLAR DÖNÜYOR'

 

-(2023 seçimi) AK Parti olarak öncelikle girdiğimiz her seçimi bir öncekinden önemli gördük. 2023 seçimlerini de bu zamana kadar girip galip çıktığımız seçimlerden daha önemli görüyoruz. Bu seçimi de bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Seçimlerin kazası, telafisi olmaz. Sen ben değil, bütün bir ülke kaybeder. AK Parti'nin kazanması Türkiye'nin kazanması demek.

 

- Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak partilerimiz arasında sıkıntı söz konusu değil. Adayımız hazır, arazide çalışmalarını sürdürüyor. Millet, Zillet ne derseniz deyin adına, bu ittifak kimi çıkarır bu bizi ilgilendirmiyor. Biz kendimizden sorumluyuz. Masanın altında ayrı, üstünde ayrı hesaplar dönüyor. Rakibin kim olduğu bizi ilgilendirmez. Hayırlı işler uzatılmaz, bu masadan hayırlı bir şey çıkacak olsaydı bu kadar uzatırlar mıydı bilmiyorum. Masadakilerin işi gücü yalan dolan fitne. Ortak noktaları terör örgütlerinin savunucuları olmaları. Onlar o makamlara layık oldukları için gelmediler, getirildiler. Eğer onlara bakanlık başbakanlık verildiyse, hepsinde bir irade o makamları verdi. Onlar bunun kıymetini bilemedi. Masanın etrafında dönüp dolaşıp bir şeyler yapmaya gayret ediyorlar. 

 

 O masadan ülkeye hayır çıkmaz. İsmi üzerinde durulacak kim var? Kemal Bey biliyorsunuz İstanbul'a aday olmuştu. Kağıthane'nin yolunu kaybetti Kağıttepe dedi. Ankara'da nüfus kağıdını kaybetti oyunu kullanamadı.





 

Editör: TE Bilişim