Gazete Emek- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, Akademik Yıl Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.

 

 

Ekonomik krizi kabul eden Erdoğan, enflasyonun ve hayat pahalılığının tüm dünyada olduğunu savundu. Erdoğan, “Zengin daha da zenginleşirken tüm dünyada yoksulluk yaygınlaşma farklı toplum kesimleri arasındaki uçurum giderek büyümektedir” dedi.

 

BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMALARI: “ANAYASAL GÜVENCE…”

 

Erdoğan açıklamasının devamında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız” sözleri üzerine de konuştu.

 

Erdoğan, “Başörtüsü konusunu çözüme kavuşturduk. Bunu anayasal güvence altına alma teklifimizi Meclis’e getireceğiz. Hadi bakalım” ifadelerini kullandı.

 

Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

 

"Zengin daha da zenginleşirken tüm dünyada yoksulluk yaygınlaşma farklı toplum kesimleri arasındaki uçurum giderek büyümektedir. Dünya nüfusunun yüzde 1’ine tekabül etmeyen bir kesim parasına para katarken Afrika’dan Asya’ya milyarlarca insan temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorluk çekmektedir. Ekonomik krizle birlikte bu vahim tablonun fakir ülkeler aleyhine daha da kötüleştiğine şahit oluyoruz. Elbette son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları Batılı ülkelerde yaşlar dahil herkesi zorluyor. Kışla beraber bu ülkelerde enerji ve gıda güvenliği konusundaki endişeler giderek tırmanıyor. Prag zirvesinde liderlerden bunu dinledim. Hepsi bu kışı nasıl geçireceğiz hep bunları anlatıyorlardı, bizim böyle bir sorunumuz yok dedim. Liderler sadece anı düşünüyorlardı. Bir diğer tarafta Rusya Ukrayna arasındaki gelişmeleri maalesef akli selim değerlendirmiyorlardı.”

 

“TÜRKİYE YÜZYILI” ÇIKIŞI

 

"Türkiye son 20 yılda hayata geçirdiği yatırımlarla işte bu günlere hazırlık yapmıştır. Şairin ifadesiyle; birileri oyunda oynaşta iken biz bir satranç oyuncusu ustalığıyla tarihten medeniyetimizden aldığımız ilhamla milletimizi bu günlere hazırladık. Ülkemizin şartları ne olursa olsun 20 yıl boyunca sözümüzün arkasında durduk. Türkiye’yi çok farklı konuma taşıdık. Birileri bizimle dalga geçti. Biz 209 üniversiteye çıkarken ne gerek var dediler. Ama bilmiyorlardı ki bugün Kars’ta Ağrı’da üniversite olmazsa oradaki gençlerimiz nerede tahsilini yapacaklardı. Parası varsa Ankara’ya İstanbul’a gelecekti. Ama yoksa okuyamayacaktı. Ama şimdi tüm akademisyenlerimiz Hakkari’ye de Ağrı'ya da gidiyor. Ufuk budur. Ufkunuz varsa işte bu nesli yetiştirirsiniz. Ufkunuz yoksa o zaman yapılacak herhangi bir şey de yok. Az önce YÖK başkanımızın da ifade ettiği gibi Türkiye bu gelişimi sağlıyorsa atılan bu adımlarla sağlıyor. Geçmişte şöyle bir sıkıntı da vardı, eee Güneydoğu’ya Doğu’ya hocalarımız nasıl gitsin? Öyle herkesin altında otomobil de yok. Hep bunlar konuşuluyordu. Ama şimdi 59 havalimanına çıktık. Dolayısıyla hocalarımız artık uçağa binip Muş’a Kars’a Ağrı’ya gidebiliyor. Mesele ufuk. Varsa ufkunuz bu işi başarırsınız yoksa yaya kalırsınız. Türkiye’nin yüzyılı bu altyapıyla güçlendi."

 

"BAŞÖRTÜSÜ" TARTIŞMALARI

 

"Kılık kıyafet yasaklarından ideolojik baskılara, siyasi baskılardan altyapı eksikliklere kadar pek çok sorun vardı ülkemizde. İkna odaları. Ah ah! Dereceye girip ödül almaya hak kazandığı halde sahneden ağzı kapatılarak indirilen genç kızların görüntüleri bu dönemin utanç sahneleri olarak hafızalara kazınmıştı. Bunları biz unutuyor muyuz? Benim polisimi kızlarımızın ağzını kapatmak okula sokmamak, tekme tokat onları dışarı atmak gibi uygulamalara tabi tuttular.

 

Hatırlayın, harç meselesi. Harçlardan dolayı öğrenciler sürekli boykotlar boykotlar... Harçları biz kaldırdık. Şu anda öğrencilerin harç diye bir sorunu yok. Bitti o iş. Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere cevap veremiyor diye bağırıp durdular. İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik. 

 

Şimdi Meclis'e bugün inşallah Kabine toplantımız var. Anayasa teklifi değişikliğimizle bu temel hak özgürlüğünü anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Hadi bakalım. Çünkü yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ki. İhtiyaç yokken çıktı yasal düzenleme yapalım dedi. Senin yanında hiç hukukçu yok mu. Bu işler aşıldı artık. Eğer samimi ve dürüstsen gel Anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım."


 

Editör: TE Bilişim