Gazete Emek- Erdoğan bir buçuk saat süren kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. HDP'li Paylan'ın Ermeni soykırımı tanıması konusunda meclise sunduğu tasarı hakkında konuşan Erdoğan HDP'yi Türkiye partisi olmamak ile suçladı. Erdoğan, "HDP asılsız Ermeni iddialarının bayraktarlığına soyunarak adeta ısrarla bu ülkenin partisi olmak istemediğini söylemektedir." ifadelerini kullandı.

"Bu densizliğin mecliste sergilenmesini açık bir ihanet olarak görüyoruz"

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: 

"Türk ve Ermeni halkları arasındaki düşmanlığı tahrik etmek için sergilenen bu riyakarlığın en büyük zararını Ermeni toplumunun gördüğü ve göreceği de unutulmamalıdır. Nitekim ülkemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımızın ve misafirlerimizin de bu istismar siyasetinden de rahatsız olduklarını biliyoruz. Bu densizliğin kendi ülkemizin meclisinde milli irademizin tecelligahı olan bu yüce kurumda sergilenmesini ise saygısızlığın ötesinde açık bir ihanet olarak görüyoruz. 

Geçmişte kimi zaman sözlü olarak ortaya konulan bu ihanetin kanun teklifi seviyesine yükseltilmiş olması ister istemez bu alçakları kimlerin cesaretlendirdiği sorusunu akıllarımıza getirmektedir. Bunların, Türkiye'nin verdiği hiçbir mücadeleye ve milletimizin çektiği hiçbir sıkıntıya çere bulmaya yönelik herhangi bir işe, bırakınız somut bir destek vermeyi, ağız ucuyla dahi ortak olduğunu duymadık.

"BUNLARI, MECLİS'İN BİR MENSUBU OLMAYA YAKIŞTIRMIYORUZ"

Ama mesele tarihi çarpıtarak, ülkesine terör örgütlerini destekleyerek milletini ihanete geldiğinide bakıyorsunuz hepsi de en ön sıralarda yer alıyorlar. Daha geçtiğimiz aylarda meclisteki grubunun bir diğer üyesinin eli kanlı teröristin biriyle yakın ilişkisinin ortaya çıkması sebebiyle milletvekilliği düşürülen HDP asılsız Ermeni iddialarının bayraktarlığına soyunarak adeta ısrarla bu ülkenin partisi olmak istemediğini söylemektedir.

Biz de doğrusu bunları bu parlamentonun bir mensubu olmaya yakıştıramıyoruz. PKK terör örgütünün, parlamentodaki uzantısı durumunda olan bu hainlerin her şeyden önce bir defa bu milletin vergi ve ücretleri ile beslenmesine benim milletim artık tahammül edemiyor. 

"TAKDİRİ MİLLETİMİZE BIRAKIYORUZ"

Bilindiği gibi Ermeni isyanlarında Kürt kardeşlerimizin yaşadığı yerlerde de çok büyük kayıplar verilmiştir. Dilinden Kürtleri düşürmeyen HDP'nin çoluk çocuk demeden onları katleden Ermeni çetecilerin borazanlığını yapmasının takdirini milletimize bırakıyoruz.

Ekranları başın bizi izleyen milletime sesleniyorum: Boyu kadar tüfeği, eline vermek suretiyle Kandil'e taşıyan bu teröristleri ne ile izah edeceksiniz? Diyarbakır annelerinin kaçırılan yavrularının o hüznünü ne ile izah edeceksiniz? Utanmadan sıkılmadan  parlamentonun kürsüsünde hala kalkıp da diğer siyasi partileri suçlamayı kalkan bu müptezelleri ne ile izah edeceksiniz?

"TBMM'NİN BU ALÇAKLIĞIN HESABINI SORACAĞINA İNANIYORUM"

Bu muhasebeyi en başta da dedeleri ve nineleri Ermeni çetelerince alçakça şehit edilen Kürt kardeşlerimiz yapacaktır, yapmalıdır. Coğrafyamızın neresinde olursa olsun Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arabıyla, Boşnak'ı ile diğer tüm unsurlarıyla bu milletin fertlerinin canına namusuna, geleceğine kast eden vatan topraklarını kirleten herkesi de ülkemizden milletimizden özür dilemeye davet ediyoruz.

TBMM'nin haddi de hukuku da ahlakı da çiğneyen bu alçaklığın hesabını müsebbibinden soracağını ve gereğini mutlaka yapacağına inanıyorum. Aynı şekilde, meclisteki ikinci büyük partinin milletvekilleri arasında benzer hezeyanları dile getirenlerin de milletimiz bunun hesabını inşallah sandıkta onlardan da soracaktır.

"Birinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için üzüntülerimizi bildirmeyi insani bir vazife olarak görüyoruz"

Erdoğan, geçtiğimiz gün ABD Başkanı Joe Biden'ın 24 Nisan açıklamasında ‘Ermeni Soykırım’ ifadesini kullanmasına da tepki gösterdi. Erdoğan Biden'a, "Önce Ermeniler ile olan bu tarihi gayet iyi öğrenmesi lazım" dedi.

Erdoğan konu ile ilgili şöyle konuştu:

Ülkemizin dört bir yanında Ermeni çetelerin yaptığı katliamların, sergilediği zalimliklerin hatıraları hala canlıdır. Ermeni propagandası, saçma sapan rakamlar ifade etse de Anadolu'da hayatını kaybeden Ermeniler'in kat ve kat fazlası müslümanın bu çeteler tarafından hunharca şehit edildiği bir  gerçektir.

Elbette inancı ve kökeni ne olursa olsun tek bir masum canın, tek bir sivil insanın öldürülmesi trajedidir. Bu anlayış ile birinci dünya savaşının zorlu şartlarında hayatını kaybetmiş olan Osmanlı Ermenileri için üzüntülerimizi ve taziyelerimizi bildirmeyi insani bir vazife olarak görüyoruz.

"BİDEN'IN MEYDAN OKUMAYA KALKINMASINI BAĞIŞLAYAMAYIZ"

Yıllardır da bu hassasiyeti içeren açıklamayı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ancak tarihin ve onun ilmiyle uğraşan tarihçilerin yapması gereken tartışmanın ülke içinde ve dışında siyasi çekişmelerin mezesi haline dönüştürülmesine de asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz.

Bu istismara yeltenenlerin her şeyden önce Birinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden Türk, Ermeni ve diğer tüm milletlerden milyonlarca sivil masum insanın hatırasına saygısızlık ettiğini düşünüyoruz. Çeşitli ülkelerin yönetimleri ve parlamentoları tarafından güya tanınan Ermeni iddialarına ilişkin ifadelerin bizim nezdimizde hiçbir hükmü yoktur. ABD Başkanı'nın açıklamasını da bu şekilde görüyor ve tamamı yalan yanlış bilgiler üzerine kurulu olduğu için üzerinde durmaya değer bile bulmuyoruz.

Sayın Biden, önce Ermeniler ile olan bu tarihi gayet iyi öğrenmesi lazım. Bunları bilmeden kalkıp da Türkiye'ye meydan okumaya kalkmasını bizim bağışlamamız mümkün değil.

"FİYATLARI SEBEPSİZ ARTIRANLARA EN KÜÇÜK ACIMA DURMAYACAĞIZ"

Kabine toplantısı sonrası kamera karşısına çıkan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Doğalgaz ve elektrik başta olmak üzere ortaya çıkan fiyat artışlarının can yakıcı düzeyde olduğunun farkındayız. Baharın ve yaz aylarının sağlayacağı rahatlamaya şimdiden gözünü dikenlere karşı teyakkuz halindeyiz. Fiyatları sebepsiz yükseltenlere en küçük acıma duymayacağız.

Bundan sonra milletimizin temel ihtiyaç maddelerin fiyatlarını sebepsiz artıranlara en küçük müsamaha göstermeyeceğimizi, en küçük acıma duymayacağımızı buradan açıkça belirtmek isterim.

Sosyal yardım sistemimizin parametrelerine göre desteğe ihtiyacı olan tüm vatandaşlarımızın yanındayız. Bir buçuk milyar lira tutarındaki yaşlı ve engelli maaşlarını öne çekerek Cuma günüden itibaren ödeyeceğimiz sizlerle paylaşmak istiyorum.

"BİZİM İÇİN ARTIK YENİ KALKINMA AÇILIMLARI VAR"

Küçük engeller bizi büyük hedeflere ulaşmaktan alıkoyamayacak. Son 10 yılda nice toplumların felaketine, nice devletlerin yıkılmasına yol açan senaryolar ülkemizde başarıya ulaşamayacak.

Kendi güvenliklerini, refahlarını güvence altına almak için bu milletinin enerjisini söndürenlerin devri geri gelmeyecek. Bizim için artık büyük ve güçlü Türkiye var.

Küçük engeller bizi büyük hedeflere ulaşmada alı koyamayacak. Senaryolar ülkemizde başarıya ulaşamayacak. Kendi güvenliklerini refah altında tutmak için bu milleti sömürenlerin devri geri gelmeyecek. Bizim için sadece artık güçlü Türkiye var. Bizim için artık yeni kalkınma atılımları var. Bizim için birlik ve beraberlik hamlesi var.

"BU YOLUN SONU MUASIR MEDENİYET SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKIYOR"

Geçtiğimiz 20 yılda hayata geçirdiğimiz onca eser ve hizmeti ülkemize kazandırdık. Milletimizin her kesimine ulaştırdığımız demokrasi, hak ve özgürlük devrimlerini bunun için yaptık.

Geçtiğimiz 20 yılda içeride ve dışarıda nice badire ve sinsi tezgahlardan kurtarmak için bu gaye ile adım attık. Türkiye'nin geldiği yeri görmemek için ya bu ülkeye husumetli olmak ya da kalbi ve ruhu kararmış olmak gerekir. 

Milletimizin akıl, sağ duyu, feraset sahibi her ferdi ülkemizin nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyor. Şimdi de vatandaşlarımıza diyoruz ki yaşadığımız sıkıntılar dünyanın ve onunla birlikte ülkemizin içinden geçtiği tarihi değişim ve dönüşüm sürecinin sancılarıdır. Sabredersek, azmedersek, devam edersek, sağlam durursak, bu yolun sonu, cumhuriyetimizi kuran Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyet seviyesinin üstü diye tarif ettiği büyük ve güçlü Türkiye'ye çıkıyor.

"HERKESİN 2023 İÇİN KENDİNE GÖRE BİR HESABI VAR"

Geçmişte küresel yönetim ve ekonomi sisteminin kurulduğu her dönemde ülkemizi siyasi istikrarsızlıkların, sosyal kaosların, ekonomik sıkıntıların altında ezerek, sürecin dışında tutmayı başarmışlardır. 

Meclisimizin açılışının 102. ve Cumhuriyetimizin ilanının 99. yıl dönümüne ulaştığımız şu dönemde artık bu kısır döngüyü kırmakta kararlıyız. Herkesin 2023 için kendine göre bir hesabı var. Ama unutulmamalıdır ki asıl olan milletin hesabıdır, milletin iradesidir, milletin sözüdür.

Rahmetli Menderes, yeter söz milletin diyerek tek parti faşizmine ilk büyük darbeyi vurmuştu. Rahmetli Özal, çağ atlayan Türkiye diyerek, küresel tuzakların bendinde ilk gediği açmıştı. Biz de 20 yıldır, durmak yola devam diyerek milletimizin maziden atiye kurduğu köprüyü takip ettik, güçlendirdik. Artık tüm bu emeklerin mücadelelerin ve fedakarlıkların karşılığını alma, hasadını yapma, neticesini görme vaktinin eşiğindeyiz.

"PROGRAMI VE PROJESİ OLMAYANLARIN ÇIKARDIKLARI GÜRÜLTÜ, SADECE KENDİ KARIN GÜRÜLTÜLÜDÜR"

Ülkemizi vesayetin zincirlerinden kurtardık. Enflasyonu da yeneceğiz. Ülkemizi darbelerin utancından kurtardık, hayat pahalılığın da üstesinden geleceğiz. Ülkemizi terör örgütlerinin pençesinden kurtardık, çarşı pazardaki ateşi de söndüreceğiz. Türkiye'yi bölgesinin en güçlü, itibarlı, onurlu devletlerinden biri haline getirdik, insanımızın yüreğindeki sıkıntıların hepsini de çözeceğiz.

Çünkü biz bu ülkeye güveniyoruz, çünkü biz bu millete güveniyoruz, çünkü biz kendimize güveniyoruz. İçeride de dışarıda da karşımızda ne olduğunu ve bununla nasıl mücadele edebileceğimizi, nasıl sonuç alacağımızı gayet iyi biliyoruz. 

Ülkenin hiçbir meselesinin çözümü konusunda en küçük bir tefekkürü, tezekkürü, programı ve projesi olmayanların çıkardıkları gürültü, sadece kendi ihtiraslarının karın gürültüsünden ibarettir.

Dünyada da, bölgede de, Türkiye'de de ne olup bittiğinden, gelişmelerin nereye gittiğinden habersiz olanlar, varsın masa sandalye sıra kavgasıyla kendilerini avutup dursunlar. Biz ülkemiz ve milletimiz için ne yapılması gerekiyorsa onun hazırlığını ve icrasını sürdürmeye devam edeceğiz. 

"MEDENİYET MİRASIMIZ TÜM UNSURLARINI HEDEF ALINDI"

Aziz milletim, bu toprakları bin yıldır kanları ile yoğurarak vatan yapan ecdadın emanetine 85 milyon olarak hep birlikte sahip çıkıyoruz. Malazgirt'ten İznik'e, Konya'dan Söğüt'e, Bursa'dan Edirne'ye, İstanbul'dan Ankara'ya uzanan bu uzun tarihimizin her günüyle biz gurur duyuyoruz.

Geçtiğimiz asrın başlarında derin acılar çekerken bütün bunlar ile beraber asla umudumuzu mücadele azmimizi kaybetmemiş bir milletiz. Galiçya'dan Libya'ya uzanan geniş coğrafyada verdiğimiz savaşların hiçbirinde de utanç verici bir sahne göremezsiniz, bulamazsınız.

Bizim çekilmek zorunda kaldığımız yerlerin tamamında ise dünyanın en alçak en iğrenç en vahşi katliamları gerçekleştirilmiştir. Bu katliamlar sadece insanları değil camisinden mezarlığına, okulundan köprüsüne kadar medeniyet mirasımızın tüm unsurlarını hedef almıştır. Çok değil, 150 yıl önce içinde 500 caminin de bulunduğu binlerce ecdat yadigarı esere ev sahipliği yapan şehirlerde bugün numunelik birkaç yapı dışında hiçbir şey bulamazsınız.

"ANADOLU'DAKİ ERMENİLER, YABANCI DEVLETLERİN KIŞKIRTMASI VE DONATMASIYLA İSYAN BAŞLATTI"

Aynı şekilde nüfusunun yüzde 80'i, çoğunluğu Türk olan müslümanlardan oluşan şehirlerde mübadele gibi hukuki bir uygulamaya maruz kalmadığı halde bugün neredeyse tek bir müslüman yaşamıyor. Öyle bir baskı ve kuşatma altındayız ki, bizi kendi yaşadığımız büyük kayıpların hüznüyle bile baş başa bırakmıyorlar.

Kırım'dan Kafkaslar'a, Balkanlar'dan Kuzey Afrika'ya kadar geniş bir  coğrafyadan Anadolu'ya gelebilenler gelmişti. Ama geride kalanların önemli kısmının canı da malı da gitmişti. Birinci dünya savaşı, yani 600 asırlık bir cihan devletinin varlık yokluk savaşı sürerken, Anadolu'daki Ermeniler, yabancı devletlerin kışkırtması ve donatmasıyla isyan başlatıp müslüman ahaliye saldırdılar.

"PENÇE KİLİT OPERASYONUNA KATILAN ASKERLERİMİZE BAŞARILAR DİLİYORUM"

Aziz milletim, Türkiye'nin güvenliğinin sınırları dışında başladığı anlayışıyla yürüttüğümüz operasyonlarımıza devam ediyoruz. Bu operasyonlar güney sınırlarımızın tamamını hiçbir teröristin ülkemize sızamayacağı ve ülkemizden kaçamayacağı şekilde kontrol altına alana kadar sürecektir 

Neredeyse 40 yıldır terör örgütünün üstlenme barınma, eğitim, lojistik amacıyla kullandığı dağları, mağaraları birer huzur ve güven yuvası haline getirmekte kararlıyız. Bu harekatlarımızda komşularımızın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliklerinin korumalarına da katkı yapıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Irak'ta yeni bir safhası başlayan Pençe Kilit operasyonuna katılan askerlerimize başarılar diliyorum. Gazaları mübarek olsun. Rabbim hepsini de korusun, esirgesin.

Operasyon sırasında şehir düşen askerlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, ailelerine sabırlar diliyorum. Rabbim cenneti ile cemali ile müşerref kılsın diyorum. Yaralananlara acil şifalar temenni ediyorum. Şehitlik ve gazilik ile müşerref olan kahramanlarımız milletimizin şanla, şerefle, zaferle dolu tarihindeki mümtaz yerlerini almışlardır. 

"TERÖRİSTLERİN ÜLKEMİZ İLE İRTİBATLARI TAMAMEN KESİLECEK"

Sadece 2022 yılında son operasyonlar da dahil olmak üzere güney sınırlarımızdaki etkisiz hale getirilen terörist sayısı bini bulmuştur. Hiçbir şehidimizin kanı yerde bırakılmamış, ülkemize yönelik hiçbir saldırı cevapsız kalmamıştır. Pençe Kilit Operasyonunun amacı da Zap bölgesini teröristlerden tümüyle temizlemektir. Böylece sınır hattı boyunca kontrolünü ileriden sağlamadığımız hiçbir bölge kalmayacak, teröristlerin ülkemiz ile irtibatları tamamen kesilecektir.

Arazi ve hava şartlarının oldukça zorlu olduğu bu bölge, yıllarca terör örgütü tarafından girilemez diye nitelendirilmişti. Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri'miz, bu bölgedeki her  taşın altını, her mağarayı, her köşe bucağı temizliyor ve kalıcı olarak burayı güvenli hale getiriyor.

"TÜRKİYE KENDİ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN GEREKENİ YAPMAK GÜCÜNE SAHİP"

Ülkemizin yaptığı her harekat gibi son operasyon da BM sözleşmesinden komşularımız ile olan ikili anlaşmalarımıza kadar tamamen uluslararası hukuka uygun şekilde icra edilmektedir. Harekatlarımızda ne tek bir sivilin ne de herhangi bir kültürel mirasın zarar görmemesi için azami dikkat gösteriyoruz. Hamdolsun bu güne kadar böyle bir itham ile karşılaşmadık.

Türkiye, Irak topraklarında üslenen terör örgütü mensuplarının tepesine bindikçe ve onu kıpırdayamaz hale getirdikçe, Suriye tarafında birtakım hareketlenmeler olduğunu görüyoruz. Ülkemizin korumasındaki bölgelere yönelik saldırılarda bir özel harekat polisimiz de ne yazık ki şehit olmuştur. Bu saldırılara şimdilik önceden belirlenen uzun namlulu silahlar ile karşılık vermekle yetinmemiz kimseyi aldatmasın.

Bölgede etkinlik gösteren çevreler bu saldırıları engelleyemezse, Türkiye kendi güvenliği sağlamak için gerekeni yapmak gücüne, iradesine ve kararlılığına sahiptir.

Kaynak: T24 

Editör: TE Bilişim