Gazete Emek- AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İstanbul'a talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethi, sadece Osmanlı'yı değil, Cumhuriyet'i de bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Asıl olan gönüllerin fethedilmesidir. Bugün ecdadımızdan aldığımız ilhamla her yeri eman ve esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. 29 Mayıs 1453'ü maziden atiye kurduğumuz köprünün en önemli ayaklarından görüyoruz.

Ayhan Bilgen: "İktidarın açılım yapma ihtiyacını duyduğunu biliyorum"

MUHALEFETİ HEDEF ALDI

Çamlıca Tepesi neydi, bir kirlilik abidesiyle o kulelerle. Çevrecilik adına konuşanlar, 'Burada bir çevre katliamı var' demediler. Biz geldik, oradaki demir yığınlarını kaldırdık ve muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi'ni diktik.

Ana muhalefet 'Bunlar kaçkın diyor, bunları buraya alamayız' diyor, 'Bunları göndereceğiz' diyor. Aramızdaki fark bu. Bunlar medeni değil, gayri medeni. Medeniyetimizin başkenti İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz.

ATATÜRK HAVALİMANI

Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser şehrin vahası, güzellik anıtı olarak insanımıza hizmet verecektir. Şu anda biz de öyle yapıyoruz. Dünyanın en modern, en işlevsel havalimanlarının başında gelen İstanbul havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor.

Atatürk Havalimanı ise askeri havalimanı, sivil pistiyle kısmen bu vasfını sürdürecek. Biz yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz. Yabancı devlet insanları da burada karşılanıyor. Biz Atatürk Havalimanı'na 1006 odalı şehir hastanesi yaptık 3 ayda. Ana muhalefetin hal binasını hastane takdim etmesi gibi milleti aldatma çabasında değiliz. Onlara o yakışır. Sancaktepe'de benzer bir hastaneyi yaptık. Bu iki hastanede de havaalanı var. Yurtdışında ölüme terk edilen vatandaşlarımız vardı ya, bizler oradan ambulans uçağımızla aldık, getirdik burada tedavileri devam ediyor.

İstanbul Atatürk Havalimanı'nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmak İstanbullulara haksızlık olacaktı. Türkiye'nin ve İstanbul'un daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Yap-işlet-devret yöntemiyle Hazine'ye yük getirmeden ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız dünyada ilklerden, modern, lüks. Bu havalimanımızı daha da geliştiriyoruz. Yolcuların otel ihtiyacı için de gerekli desteği vereceğiz. Pistlerdeki eksiği de giderecekler. İGA belki de dünyada bir numara olacak. Kargo kısmı Atatürk Havalimanı olan yeni havalimanımızı büyütmeye devam ediyoruz.

Atatürk Havalimanı'nda 5 milyon metrekare üzerindeki alanı millet bahçesi yaparak İstanbul'un hizmetine sunuyoruz. Fethi çağrıştırması için 143 bin 500 ağaç dikiyoruz. Vatandaşımızın her türlü ihtiyacını karşılayacak altyapı kuruyoruz. 350 yaşında zeytin ağacının da dikimini yaptık.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın sorularına tek tek cevap verdi: Şimdi sen benim sorularıma cevap vermeye hazır mısın?

"AĞAÇ SEVGİSİ BİZDEN DAHA FAZLA KİMSE YOKTUR"

Açık konuşuyorum; bizden daha samimi ve gayretli çevreci de yoktur, ağaç sevgisi bizden daha fazla kimse de yoktur. Bu iş bizim işimiz. Biz kimin ne dediğine, kimin kendini nasıl paraladığına bakmadan eser ve hizmet kervanımızı yürütmeye sürdürüyoruz.

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

Kılıçdaroğlu, Kandil'e selam çakıyor. Van'ın terkedilmişliğinden söz ederken bu şehri 2011'deki depremin ardından sıfırdan inşa ettiğimizden adamın haberi yok. Depremin ardından Van'ın ne halde olduğundan haberin var mı Bay Kemal? Bugüne kadar biz Van'a takribi olarak en az 35 milyar harcama yaptık. CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; İstanbul'u, Ankara'yı, Van'ı yaşadınız. Daha ilk geceden itibaren Van'da sizin yanınızda olanlar kimlerdi? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı. Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı. CHP'li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonunu destekleyeceği yerde bunları belediyeleri engelleme çabası ile takdim ediyor.

Kılıçdaroğlu yolsuzluk operasyonlarına karşı çıkarak safını belli etmiştir. Bu zat; inanın yalancı. Bu zat; omurgasız, bir proje, bir aparat. Bu zatın ülkede yapılan eserleri engellemeye çalışmaktan başka bir gayretine şahit oldunuz mu?

İstanbul'u aldığımız zaman İstanbul'da su var mıydı? Yok. Susuz bir İstanbul vardı. Kimden almıştık, CHP'den. Ve CHP'den aldığımız İstanbul'da susuzluğu en kısa zamanda giderdik ve İstanbul'u suya kavuşturduk.

Ne diyorlar, 'Biz gelirsek bak bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödeme yapmayacağız'. Ya siz ne cinssiniz ya! Devlette devamlılık esastır, bunu nasıl dersiniz. Bu ülkede yargı var, biz bir hukuk devletiyiz. Nasıl vermezsin, şakır şakır ödemeye mecbursun.

Canan Kaftancıoğlu, Silivri Cezaevi’ne gönderildi

KILIÇDAROĞLU'NA 10 SORU

Kılıçdaroğlu'na birkaç soru sormak istiyorum. Bu sorulara laf çevirerek, yuvarlak sözler ederek değil, kesin, net cevaplar vermesini bekliyorum. Şayet bu delikanlılığı yaparsa kendisini siyaseten ve tıbben mazur görmekten vazgeçip muhattap almaya başlayabiliriz.

1- PKK'dan YPG'ye gölücü terör örgütünün bütün unsurlarını DHKP-C'den TİKKO'ya, FETÖ'den DEAŞ'a tüm terör ögütlerini, siyasi uzantılarını, medya destekçilerini, yurt dışında bağlantılarıyla birlikte en şiddetli şekilde lanetliyor mu, lanetlemiyor mu?

2- Türkiye'nin PKK ve YPG'ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu, desteklemiyor mu?

3- İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği tartışmalarında bir kez daha ortaya çıkan Batı'nın terör örgütlerine ve ülkemizin milli çıkarlarına yönelik riyakar tutumuna karşı kendi devletinin izlediği politikarın yanında mı, değil mi?

4- Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'de sınır hattından kalıcı ekonomik bölgeler oluşturma çabalarına kadar verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı?

5- Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşı sürdürdüğümüz mücadeleye en azından ilkesel düzeyde destek veriyor mu, vermiyor mu?

6- Mahkeme kararları ve kurum açıklamalarıyla yalan olduğu tescillenmiş iddiaları bir kenara bırakıp siyaseti ülkenin ve milletin çıkarları üzerinden yürütmeye var mı, yok mu?

7- Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerinie hazırlatmak ve onaylatmak yerine kendi partisinin mensuplarıyla ve ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi, yönelmeyecek mi?

8- Bin yıllık kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımız haline getirdiğimiz bu toprakların tüm değerleri, sembolleri ve kazanımlarıyla asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu, etmiyor mu?

9- Partisi içindeki her türden terör örgütü destekçisini, her türden hırsızı, tecavüzcüyü, istismarcıyı tasfiye etmeyi düşünüyor mu, düşünmüyor mu?

10- Yüreği yetip 2023'te cumhurbaşkanı adayı olacak mı, olmayacak mı?

Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı dava ertelendi: "Utanç verici"

GEZİ EYLEMCİLERİNE 'SÜRTÜK' DEDİ

9 yıl önce ağaç bahanesi ile çakılan kıvılcım bir anda bir kalkışmaya dönüştü. Bu eşkıyalar, bu teröristler adeta camilerin içini pisletti. Bunlar böyle, bunlar sürtük. Bunlar için ulu mabet nedir, ne değildir, böyle bir şey yok. Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu biz zaten biliyoruz. Bay Kemal oradaydı. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber çünkü kendileri de terör sevici. Bunlardan bu vatana ve bu millete hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerdir.

TEPKİ YAĞDI

Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar çürük, bunlar sürtük” ifadelerini kullandı. Sosyal medyada yankı yaratan Erdoğan’ın sözlerine tepki çığ gibi büyüdü.

#sürtük etiketi, Twitter’da hızla yükselerek TT listesinde 1. sıraya yerleşti.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Erdoğan’ın sözlerinin yer aldığı bir paylaşımı alınlılayarak, “Ya sen?” diye yazdı.

Sosyal medyada Erdoğan’ın sözlerine yönelik tepkilerden bazıları şöyle:


 

Kaynak: BirGün 

Editör: TE Bilişim