Gazete Emek- Sağlık Bakanlığı'nca paylaşılan vaka sayısı haritasına göre 15- 21 Şubat 2021 tarihleri arasında oransal olarak en çok vakanın görüldüğü iller sıralamasında 5'inci sırada yer alan Rize'de artan vaka sayıları üzerine ek tedbirler getirildi.

AKP'nin salgın günlerinde Rize'de yaptığı kongrede salonda salgın önlemi alınmaması tartışmalara neden olmuştu.

Kongrede konuşan Erdoğan, "Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize'de salonlar lebaleb dolu" demiş, tablodan övgüyle söz etmişti.

Rize Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu kentte artan koronavirüs vakaları nedeniyle daha önce alınan kararlara ilave yeni tedbirler getirdi ve denetimlerin sıklaştırılması kararı aldı.

Alınan kararlar şu şekilde;

İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu‘nun değişik tarih ve sayılarla aldığı kısıtlama kararlarına ilaveten aşağıdaki kararların yeniden hatırlatılması ve düzenlenmesine ihtiyaç duyulmuştur:

1- Tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bankalara girişlerdeki HES kodu uygulamasına hassasiyetle devam edilmesi,

2- Cenaze namazlarının vakit namazlarından öncesine ve sonrasına denk gelmeyecek şekilde (örneğin saat 11:00, 14:00) yapılması, katılımın en fazla 30 kişiyle sınırlandırılması, cenaze sonrası ev veya başka bir mekanda toplu taziye ve mevlit, hatim vb. etkinliklerin yasak olması uygulamasına hassasiyetle devam edilmesi,

3- Vatandaşlarımızın yoğun olarak bir araya geldiği özellikle market, toplu taşıma ve berber vb. yerlerdeki denetimlerin hassasiyetle devam edilmesi,

4-Camilere gelen vatandaşların seccadelerini de beraberlerinde getirmeleri uygulamasına devam edilmesi ve bu uygulamanın din görevlilerimizce denetlenmesinin sağlanması,

5- İş yerlerinin ya da binaların önünde iki veya daha fazla kişinin bir arada oturarak ya da ayakta sohbet etmesi, çay ve sigara içilmesi vb. sosyal mesafenin ihlal edildiği faaliyetlerin yasaklanması uygulamasına hassasiyetle devam edilmesi,

6- Sahil bantlarında, parklarda sosyal mesafeye uyulmadan oturma, sohbet etme vb. davranışların yasaklanması uygulamasına devam edilmesi,

7- Sokağa çıkma yasağı günlerinde sadece zorunlu ihtiyaçlar için yürüme mesafesinde market, fırın vb. yerlere gidilebileceği, kısıtlamadan muaf olanlar hariç (onlar da sadece muafiyetleri çerçevesinde ve muafiyet güzergahları olmak kaydıyla) araç ile herhangi bir yere gidilemeyeceğinin bilinerek hareket edilmesi ve buna ilişkin denetimlerin yoğun olarak devam etmesi,

8- İlimizde hafta sonu köy evlerine gitme ve köyde sosyal mesafeye uymayan ziyaretler, misafirlikler gibi alışkanlıkların salgının yayılımına önemli etkisi olduğu için bu tarz hareketlerden kaçınılması ve köylerde bu denetimlerin artırılması,

9- Muhtarların, apartman-site yöneticilerinin vb. yönetiminde bulunduğu alanda sorumlulukları olduğu bilerek bulundukları yerde pandemi kurallarına aykırı davranışlara müsaade etmemesi ve anında ilgili birimlere gerekli bildirimleri yapmasına karar verildi.

CHP’DEN PANDEMİ OHAL’İ ÖNERİSİ

Ordu, Giresun, Samsun, Trabzon ve Rize nüfuslarına oranla en çok koronavirüs görülen iller oldu. CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde 100 binde görülen vaka oranının zirveye çıktığı iller için 'pandemi OHAL’i' uygulamasına geçilmesini istedi.

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Hancıoğlu’nun önerileri şöyle:

"Karadeniz bölgesindeki beş ilin verileri, standart kısıtlamaların bu bölge özelinde sonuç alıcı bir etki yaratmadığını ortaya koyuyor. Bu durum karşısında, vaka sayılarının zirvede seyrettiği Karadeniz Bölgesi için ivedilikle ‘pandemi OHAL’i’ ilan edilmesi artık bir zorunluluk. Salgınla mücadele konusunda yetkinleşmiş otoritelerin, bilim insanlarının, sosyal bilimcilerin önerileriyle bir acil eylem planı oluşturulmalı. Örneğin tıpkı salgının başlangıç döneminde, ülke dışından gelen vatandaşlarımıza uygulandığı haliyle, bölgedeki asemptomatik pozitif vaka ve temaslıları, halen boş durumda bulunan yurtlarda izole edilmeli.

Bir diğer seçenek ise birçok uzman tarafından da sık sık gündeme getirilen ‘14 günlük tam kapanma’ seçeneği. Bölgede salgının zirve yaptığı beş il özelinde, tam kapanmanın ekonomik maliyet ve sosyal etki analizleri yapılarak ve tam kapanma sürecinde yaşanacak tüm kayıpların kamu kaynaklarıyla telafi edilmesi üzerine bir planlama oluşturulması da gündeme alınmalı."

“GİRİŞ ÇIKIŞ KAPANABİLİR”

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da, "Bu illerde diyelim ki vakalar 100 binde 200’den 300 civarına yükseldi. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile örneğin o ile giriş-çıkış yasaklanabilir, o ilde vakaların çok olduğu özellikle bazı mahalleler, ilçeler varsa oraya giriş-çıkışın kapatılması söz konusu olabilir. Veya sokağa çıkma kısıtlamaları örneğin ilin bir bölgesinde kaldırılabilir, bir bölgesinde farklı bir yaklaşım geliştirilebilir" önerileri getirdi.

“TURİZMCİLERDEN SEZON ÖNCESİ KISITLAMA TALEBİ”

5 ilin yer aldığı Karadeniz Bölgesi'nde turizm sezonu öncesi sektör temsilcileri kısıtlama tedbirlerinin yaz dönemine kadar en üst düzeye çıkarılarak, sezona kadar vakaların düşürülmesi çağrısında bulundu. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, "Turizmin bu sayıların artışında teorik olarak katkısı olabilir, çok daha fazla tedbir alınmalı" dedi.

“KISITLAMAYSA KISITLAMA, KAPANMAYSA KAPANMA”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Hasan Volkan Kantarcı, Kovid-19 virüsünün geçen yıl ortaya çıkmasıyla turizmin etkilendiğini belirterek, süreçte turizm serbestliği kriterlerinin değiştiğini ve aşıların ön plana çıktığını söyledi.

13 Mayıs'ta Ramazan Bayramı ile yaz turizm sezonunun başlayacağını kaydeden Kantarcı, "Bizim artık sezonda dolu dolu iş yapmamız gerekiyor. Bahara yaklaştığımız bugünlerde vaka sayıları bölgemizde yüksek. Bununla alakalı alınması gereken tedbirler her ne ise alınması gerekiyor. Kısıtlamaysa kısıtlama, kapamaysa kapama. Ama artık mart ve nisan aylarında, Ramazan ayı tamamlanana kadar gereken tedbirlerin alınıp sezon öncesinde hazır vakaların minimize edilmiş hale gelmiş olması gerekiyor" diye konuştu.

“FEDAKARLIKTA BULUNMAYA RAZIYIZ”

Normalleşme sürecine dahil olabilmek için sektör olarak gereken fedakarlıkları yapmaya hazır olduklarını dile getiren Kantarcı, şunları söyledi:

"Biz baharda yapabileceğimiz işlerden vazgeçelim. Yeter ki Ramazan Bayramı sonuna kadar vaka sayıları düşsün, bölge ve ülke olarak turizm sezonu özellikle bölgemizde yaklaşık 4 aylık yoğun sezona hazır hale gelelim. Şu an şubat ayı tamamlanmak üzere. Verilere baktığımız zaman hem de aşılanma sayı oranlarını karşılaştırdığımız zaman mart ve nisan ayında bir hareketlilik yine olmayacak. Düşük geçecek.

Önümüzdeki aylarda gereken tedbirler sonuna kadar alınsın, ne varsa yapılsın. Biz yine fedakarlıkta bulunmaya razıyız. Neticede sezonun başlamasına 2.5 aylık bir zaman kaldı. Devletimizin gereken tedbirleri almasına ve vakaların bir an önce düşmesi gerçek normalleşmeyi yakalamak en büyük beklentimiz."

“ÇOK DAHA FAZLA TEDBİR ALINMALI”

İnsanların birbirlerine temasıyla yayılan Kovid- 19 virüsünün, kontrolsüz ve tedbirsiz turizm faaliyetleriyle daha fazla yayılma imkanı olduğunu söyleyen Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın da şöyle konuştu:

"Her sektörün özel bir durumu var. Turizm sektörü de bunlardan bir tanesi. Gönlümüz arzu eder ki, hiçbir sektör zarar görmeden bu mücadelemizi başarıyla verelim. Maalesef bazı sektörler insan kalabalığını, mesafeyi ve yoğunluğu sağlıyor. Turizmin böyle bir özelliği var. Turizmin bu sayıların artışında teorik olarak katkısı olabileceğini bildiğimizden dolayı buralarda çok daha fazla tedbir alınması gerekiyor.

Tedbirler alınmadan, kontrol altında olmadan her türlü hareket ve bir araya toplanma bu sayıların büyümesine sebep olur. Aksi halde mücadelemizde önümüzdeki günler için daha zor günler bizi bekler."

Kaynak: Sol haber

Editör: TE Bilişim