Gazete Emek-  Alman Emniyet Teşkilatı’na, uzun uzun olay anını ve sonrasını anlatıp, eşkal tanımı yaptıktan sonra, çok önemli olduğuna inandığı bir noktanın raporlanması için de ısrar ettiğini söyleyen Acarer, "Olay kriminal değil, politik. Bu nedenle, tetikçilerden çok, işi verenlerle ilgilenmeniz doğru olacaktır. Biraz uzun sürecek ama hepsini eksiksiz kayda geçirmenizi istiyorum” dediğini aktarıyor ve ekliyor:

“Türkiye’de, bir iktidar çeteleşmesi var. Sedat Peker‘in anlattıkları kapsamında bir çamur ortaya çıktı. Bu çamur, şimdiye kadar biz gazetecilerin anlattıkları ile örtüştü ve üstüne yani parçalar koyabildik…”

Acarer, BirGün'deki köşesinde kaleme aldığı yazısında, "Bu ilişkiler ağını, 30 Haziran’da yazdım, fotoğrafları da o tarihte yayınladım. Aynı gün bir İngiltere numarasından, mesaj aldım. Bir dergi röportaj yapmak istiyordu. Hemen olması için ısrar ettiler. Bir saat sonra yola çıkacaklarını söylediler. Sözde yoldan arayıp adres aldılar. Biraz safçaydı ama ikna oldum. Fakat gelmediler. Bir başka güne ertelediklerini söylediler. O gün de gelmeyince, 'Siz kimsiniz' diye mesaj attım. Göz emojisi koydular. Bana göre 'Bu seni gözlüyoruz' demekti. Aynı gece, 'Sana tahmin ettiğinden yakınız' mesajı gönderdiler. Üzerinde durmadım, telaşlanmadım. İşlerim yoğundu, savdım" bilgisini paylaşıyor.

“DEJENARASYONA KATKI SAĞLAYAN ÖNEMLİ İSİMLER VARDI”

Acarer, "Dejenerasyona katkı sağlayan önemli isimler vardı. Bunlardan biri, EKBA Holding’in sahibi Cihan Ekşioğlu’ydu. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun para kasalarından biri olarak nitelendirildi" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Yine iddialar kapsamında Ekşioğlu yurtdışından aldığı silahları -İsrailli 2 firma-, 20 katına Türkiye Savunma Başkanlığı’na sattı. Üzerine sadece yerli ve milli tanımlaması olan bir patent koydu. Buradan büyük bir servet elde etti.

Ancak Ekşioğlu, bu para ile yetinmedi. Tabii bu illegal para havuzuna başka ve üst düzey üye olanlar da. FETÖ Borsası’nı icat etti. Amaç iş insanlarının mallarını gasp etmekti. Bu hedef ile namlı bir ‘FETÖ’cü olan ve ‘hakkındaki soruşturmalar kapatılan’ Burak Başlılar ile ortak çalıştı.

“ASLINDA O DA BİR CEMAAT ÜYESİYDİ”

İstanbul, Akmerkez’deki plazanın iş bloklarında ofis açıldı. Burak Başlılar da Cihan Ekşioğlu’nun kasasıydı. Cemaat ile en ufak iltisakı olan kişileri, ‘mesala Bank Asya’ya para yatıranı ve bir derneğe küçük bir bağış yapanı’ bile fişledi. Bundan sonrasını yargı üzerine aldı.

2016-2018 yılları arasında, Yargıtay Başkanı, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile özel organizasyonlarda bir araya gelen İsmail Rüştü Cirit’ti. Aslında o da bir cemaat üyesiydi. Eski Cumhuriyet Başsavcısı ve siyasetçi İlhan Cihaner’e hazırlanan 11 sayfalık raporda, görüşleri yer alır. Eski ‘FETÖ’ savcısı Zekeriya Öz ile ilişkileri medyaya yansıdı.

En çok, bu şahsın görevde olduğu dönemde iş insanlarının mallarına çökme operasyonları yapıldı. Gaspçılık ortaya çıktı. Ekşioğlu’nun, Cirit ile yakın ilişkisi ona makamında hediye ettiği bir tablo üzerinden belgelendi.

“EKŞİOĞLU AİLESİ DE KENDİNE BİR SERVET SAĞLADI”

Ekşioğlu ve havuz paraya yine doymadı. İstanbul Alkent 2000 adlı lüks villalarda, siyaset dizaynı ve gaspçılık için, seks ilişkileri üzerinden kasetilik ve arşivcilik çalışmaları yapıldı. Bu faaliyette, Ekşioğlu’nun eşi Katarina Ekşioğlu da yer aldı.

Sonunda büyük bir para kaynağı oluştu. İddialar, bu para kaynağın bakan, bürokrat, yargı hatta siyasetin en tepe noktasına ulaştığını anlatıyordu. Ekşioğlu ailesi de kendine bir servet sağladı. Öyle ki, Katerina Ekşioğlu farklı şehirdeki kuaförüne, özel uçak ile gidiyordu. Elinde tuttuğu biftek altın yaprakları ile kaplıydı.”

Emniyet şube müdürünün yüzüne şaşkınlıkla baktığını söyleyen Acarer, "Ona sordum: 'İnanılmaz bir hikaye değil mi?' 'Öyle' diye karşılık verdi. Devam ettim, 'Ben de olsam inanmazdım ama ben bu öykünün fotoğraflarını yayınladım.' Sürdürdüm: 'Hani anlamakta zorlandınız ya sayın müdür. Size, bana, ‘elalemin karısının kızının fotoğraflarını yayınlamayacaksın, yazmayacaksın ulan’ diye bağırarak saldırmışlardı ya… Sanıyorum ki tüm bunlar ile bağı var" ifadesini kullanıyor.

Kaynak: Ahval

Editör: TE Bilişim