Gazete Emek- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AKP milletvekilleri ve Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyelerini, sağlık politikaları, aşılamada gelinen nokta, TURKOVAC aşısı ve normalleşme süreci hakkında bilgilendirdi. 

​Bakan Koca, AKP Genel Merkezi’nde AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım başkanlığında düzenlenen toplantıda milletvekillerini ve partinin MKYK üyelerini bilgilendirdi. Bakan Koca, sağlık politikaları, 1 Temmuz itibarıyla başlayacak normalleşme süreci, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini duyurduğu ve Faz-3 aşamasına geçilen TURKOVAC aşısına ilişkin çalışmalar hakkında milletvekillerine bilgi verdi. 

Sağlık Bakanı Koca, cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış herkesin aşı randevusunun açılacağını bildirdi. 

Bakan Koca, dünyada etkili olmaya başlayan ve Türkiye’de de görülen delta varyantını milletvekillerine anlattı. Bakan Koca, milletvekillerine delta varyantının Türkiye’de 134 kişide görüldüğünü söyledi. 

Milletvekillerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantı basına kapalı olarak yaklaşık 3,5 saat sürerken, toplantının ardından herhangi bir açıklama yapılmadı.  

BİLİM KURULU'NUN ARDINDAN AÇIKLAMA 

Koca ayrıca toplanan Bilim Kurulu'nun ardından da açıklama yaptı. 

Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Aşı yan etkilerinin durumu ve yerli aşımız TURKOVAC'ın faz üç klinik çalışması. Salgını aşıyla aşacağız demiştik. Zaferden emin ve yakınız ama temkinliyiz. Koronavirüs küresel salgının beraberliğinde birçok zorluğu getirdi. Salgın hastalık ülkemize ulaşmada ilk dönemi yani salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceği hazırlık dönemiydi. 

Bu aşamada aldırdığımız tedbirler bize 3 ay kazandırdı. İkinci bölüm ise tanımadığımız bu düşmandan nasıl korunacağımızı öğrenmekle uğraşma dönemiydi. Nasıl bulaşıyor, nasıl hasta ediyordu? Kişisel hangi tedbirler alınabilir, sosyal hayatımızı nasıl düzenleyebiliriz sorularıyla geçen üçüncü dönem. 

Salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklandık. Bu dönemde dijital altyapımız çok hızlı sonuç almamızı sağladı. Üçüncü dönem ise mücadele dönemiydi. Salgın ilerledikçe hastalarımızı nasıl tedavi edeceğimizi öğrenmeye başladık. Bu bölümde çok canımız yandı, büyük kayıplar verdik. 

Güçlü sağlık altyapımız dünyada hastaların entübe edildiği, oksijen maskeli hastaların sıra beklediği durumlardan bizi korudu. Hiçbir altyapı eksikliği yaşamadık. 

En iyi ve en etkili tedaviyi en kısa sürede devreye aldık. Evde izolasyon önlemleri ve filyasyon çalışmalarıyla tam bir seferberlikle hastalıkla mücadele ettik. Salgın yönetiminin en zorlu günleri bu günlerdi. 

Dördüncü bölüm ise salgının kontrolünü ele alarak aşılamanın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazandığı aşamada. Salgının kısa sürede son bulacağına inancım tam. 

Salgınla karşılaşmadan önlemler aldık, salgından toplumumuzu korumak için tedbirler aldık ve şimdi de aşıyla salgından tamamen kurtulmanın eşiğindeyiz. 

Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının iki kattan fazla arttığını tespit ettik. Öyle görünüyor ki gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecektir. 

'50 BİN İNSANIMIZI KAYBETTİK' 

Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10'dan fazla artış gösterdi. 

Salgın dışında sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da vatandaşlarımızın salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina etmeleridir. Benzer birçok hastalığın teşhisinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artışlar yaşadık. 

Covid-19 ölümlerini DSÖ'nün kriterlerine göre tespit ettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmedi. Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması gibi 10 milyonun üzerinde ölüm de Covid-19 ve onun yıkıcı etkisi değerlendiriliyor. Üzücü olan hastalığı geçirmiş kişileri hastalığın bıraktığı hasarlarla neyin beklediği konusudur. Gelecek 3 yıl boyunca mevcut ölümlerin üç dört katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Bu son derece hazin vahim tablo ve beklentidir." 

Aşılarımızın hastalık sebebiyle gerçekleşen ölümleri önemli ölçüde sınırladığına şahit oluyoruz. Aşı olanlar virüsü kapsa da ölümden ve hastaneye yatıştan korunuyorlar. Dünyanın en hızlı aşılama programlarından birini yürütüyoruz. Aşı olsun yeter, günlük 1,5 milyon aşı yapabiliriz dediğimde inanmayanlar vardı, canları sağolsun. Devletimizin ve güçlü sağlık altyapı ve kahraman sağlık çalışanlarımızın gücüne güvenin." 

SORULAR VE YANITLAR 

"Biz özellikle şu dönemde hızla 18 yaş ve üzeri olan vatandaşımızı aşılamak istiyoruz. Bunu ne kadar erken dönemde yapabilirsek toplumsal bağışıklığı sağlamış olabileceğimizi ve ülkeye girişi oma ihtimali olan mutasyonlara karşı tedbir anlamında çözüm olacağına inanıyoruz. Şu an 25 yaşa kadar inmiş oldu. 

'18 YAŞ ÜSTÜ CUMA GÜNÜNDEN İTİBAREN AŞILANMAYA BAŞLAYACAK' 

Bugünden söyleyebilirim, Cuma günü itibariyle 18 yaşından gün almış olan bütün vatandaşlarımızı tanımlamış olacağız. Yani Cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak. Bizim hedefimiz 18 yaş üstü aşılanabilir olma durumu 55 milyona yakın vatandaşımız olduğunu. Kurban Bayramına kadar en az yüzde 70'ini en az bir doz aşılanmasını sağlamak istiyoruz. Vatandaşlarımızın erken dönemde aşılarını olmalarını özellikle rica ediyorum. Bu yazı daha rahat geçirmek, bayramı bayram gibi geçirmek için gayretlerimiz olmalıdır. 

Faz 3 çalışması 29 merkezde 40 bin 800 kişi üzerinde yapılacak. Plasebo yerine kıyaslamalı olarak Sinovac'la birlikte yapılıyor olacak. Ayrıca Macaristan, Azerbaycan, Kırgızistan'da da faz 3 çalışması yapılmış olacak. İlave birkaç ülkeyi daha bu çalışmayı katmayı düşünüyoruz. Onunla ilgili görüşmeler devam ediyor.. 

DELTA VARYANTI 

Delta plusla ilgili daha ülkemizde görüldüğünü bilmiyoruz, yani görülmedi, tespit etmedik. Delta varyantıyla ilgili şu ana kadar sekansı yapılmış olan, adı konan 134 vakamız oldu. Toplam 16 ilimizde görüldü. Giderek illerdeki dağılımı artmaya başladı. Yoğunluklu olarak da İstanbul'da görüldü. İstanbul'da 82 vaka, Düzce'de 18, Van'da 8, Ankara'da 4, İzmir'de 3, diğer illerimizde 1-2 olmak üzere toplam 16 ilimizde görüldü. Ülkemizde çok ciddi oranın olmadığını bilmiyoruz ama artabileceğinden şüphe ediyoruz. Aşıların bu varyanta da etkili olduğunu biliyoruz. Etkili olan aşıları erken dönemde bir an önce yapılmasının önemiyle birlikte biz 2 dozda delta varyantına daha güçlü bir etkinin olduğunu da biliyoruz. Önümüzdeki süreçte 18 yaşa kadar indirdiğimiz bu dönemde aşının tedarikiyle birlikte muhtemel 6 haftalık süreyi daha erkene de, 4 haftaya da çekebiliriz. Önümüzdeki haftalar bunu netleştirmiş oluruz. Tamamen 18 yaşa kadar vatandaşımızın en az bir kere aşılanmasını sağlamak birinci hedefimiz. İkincisi de hızla ikinci aşılarını vatandaşlarımızı bir an önce yapmak. Dolayısıyla delta varyantına karşı etkisini oluşturmak istiyoruz. 

AŞILAMA ÇALIŞMALARI 

Şu ana kadar bize Snovac aşısının 100 milyon dozun gelmesi gerekiyordu. En geç Nisan sonunda. Şu ana kadar gelen aşı miktarı 34 milyon oldu. BioNtech baştan hatırlarsanız 4,5 milyon Mart sonuna kadar teslim edilmek üzere anlaşma yapmıştık. Haziran ayında 30 milyon aşının gelmesi için sözleşme yapmıştık. 20 milyon aşımız geldi. Pazartesi ve Salı 5 milyon daha gelecek. Devamının bir sonraki hafta tamamlanacağını söyleyebilirim. Temmuz'un 3-4'ünde 30 milyon doz sağlanabilir. Uğur Hoca da bu noktanın üzerinde hassasiyetle duruyor. 

Aşı gündeminden çıkmak için 30 milyon aşıdan sonra daha çok üretim ve ARGE dahil olmak üzere başka konuları görüşmek üzere olacak. 

Sputnik'le ilgili 400 milyon doz geldi, 200 bin kişilik, testleri yapıldı. Rafel dozla ilgili çalışma Etik Kurulu'ndan geçti. Şehir hastanemizde 6. ayından ün almış olan kişilerin Snovac, BioNtech ve Turkovac aşımızı yapmak üzere çalışma başlatıldı. Buradaki etkinliğe göre paylaşmış olacağız. 

Aşıların etkisiyle ilgili, koruyuculuğu, hastaneye yatışı, yoğun bakım ve vefatlarla ilgili bir hazırlık yapıldı. Yayına hazır hale getirilme noktasına gelmiş oldu. Özellikle ek hastalıkla birlikte yaş arttıkça koruyuculuğun giderek azaldığını görüyoruz. Ama genç yaş grubunda ek hastalık olmayan kişilerde koruyuculuk daha fazla olduğunu söyleyebilirim. 

'BAZI ÜLKELERE YASAK KOYMAK GEREKEBİLİR' 

Şu an Hindistan gibi, Brezilya, Güney Afrika, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelere 14 gün olarak karantina uyguluyoruz. 1 Temmuz itibarıyla biraz daha detaylandırmış olacağız. Belki bazı ülkelere yasak koymak gerekebilir. Yurt dışından gelen Rusya'dan gelenler dahil olmak üzere 72 saatte PCR mutlak istiyoruz. Herkesin, özellikle yurt dışından gelenlerle ilgili yaygın bir şekilde örneklem yöntemiyle PCR çalışıyoruz. Bu örneklemle birlikte, yani geldiği ülkeden bize gösterilen PCR ve antijen sonucu dışında bizim örneklem yöntemiyle yaygın yaptığımız testlerle bir artış oranı giderek kötüye doğru oranların arttığını hissettiğimizde gereken yapılmış olur. Bu konuda hassas ve titiz çalışıyoruz. 

Kısıtlamaların devre dışı kalmasıyla veya azaltılmasıyla birlikte bu dönemde vakaların hareketlilikle birlikte temasla birlikte çok arttığını biliyoruz. Normalde bu kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte düşüşün stabil bir döneme girdiğini görüyoruz. Vakalar 5-6 bin bandında sabit kalmaya başladı. Bu hareketliliğin artışıyla birlikte genelde bu kadar sabit kalma sonrası daha önce de İngiliz varyantında gördüğümüz şekliyle, genelde yukarı doğru çıkış eğilimini görmüş oluruz. Bu endişemiz var mı, var. Ama şunu görüyoruz, bu dönemde yukarı doğru çıkıştan ziyade sabit kaldığını, daha önceki İngiliz varyantından farklı olarak, bu dönemde yoğun aşılama yaptığımızı biliyoruz. Aşının etkisiyle yukarı çıkışın baskılandığı kanaatindeyiz. Aşılamayı giderek yoğunlaştırmak kaydıyla aşağı doğru inebileceğini ümit ediyoruz. önümüzdeki dönemde zorunlu olmadıkça kısıtlamaları yapmak istemiyoruz. Herkesin özellikle kişisel güvenlik çemberini oluşturması gerektiği kanaatindeyiz. Mesafe korunabiliyorsa, o durumda maskeyi takmanız gerekmez, bu kapalı alanda da olabilir. Ama mesafenin korunmadığı açık alanlarda maske gerekli oluyor. 

MASKE KULLANIMI NE ZAMAN SONA ERECEK? 

Toplumsal bağışıklığın oluşmadığı bu dönemde maskeyi güvenlik çemberi içinde kullanmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. En az yüzde 70 aşılamanın olduğu dönemde maskelerden kurtulabileceğimiz dönem olur diye düşünüyorum. Vatandaşımız Özellikle aşılama noktasında hassasiyet gösteriyor, yoğun ilgi var. Aşılama dönemini bayrama kadar 18 yaş ve üstünü en az bir kez aşılama noktasında gayret içinde olmamız gerektiği kanaatindeyim. Bayram ve sonrasını rahat geçirebileceğimizi, yazı atlatacağımızı düşünüyorum. Üniversitelerin de çok daha rahat açılabileceğini söylemek istiyorum. Hızla pandemiyi ülke gündeminden çıkarmak istiyoruz. Yoğun aşılamayı sağlayarak bu toplumsal bağışıklığı tamamlamak istiyoruz. 

Normalde Ankara'daki vakaların biraz daha İstanbul'a göre yüksek olduğunu söyleyebilirim. İzmir için aynı şey değil. Aşılamanın Ankara'da oran olarak İstanbul'dan daha iyi olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın kişisel tedbirlere dikkat etmesi gerektiğini tekrar söylemek istiyorum. Aşılamayı arttırabilirsek bu oranların daha da düşebileceği kanaatini ifade etmek istiyorum."

 

Kaynak: Artı Gerçek 

Editör: TE Bilişim