Gazete Emek- Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir'de, parti binalarına silahlı olarak giren bir kişinin binayı ateşe verdiğini duyurdu. Saldırgan içeride bulunan parti görevlisini silahla ateş ederek öldürdü.

Polisin yaptığı müdahalede saldırgan gözaltına alınırken, yaşamını yitiren kişinin saldırgana kapıyı açan parti görevlisi Deniz Poyraz ismindeki kadının olduğu öğrenildi.

HDP İzmir İl Binası'nda katledilen Deniz Poyraz

KDP ve PKK arasındaki savaşa tepki gösteren peşmerge kızına 'ölüm' tehdidi

HDP'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"İzmir'de parti binamız silahlı bir şahıs tarafından basılarak binamız ateşe verildi. İçeride görevli bir arkadaşımız bulunmakta. Saldırının faili de azmettiricileri de bellidir. Herhangi bir olumsuzluktan iktidar ve kışkırtıcılar sorumlu olacaktır."

HDP'nin yer aldığı kattaki camların kırıldığı görülürken, polis bina çevresini güvenlik kordonuna aldı. Binanın yakınından geçen tramvayın seferleri de durduruldu. Bölgeye çok sayıda özel harekat polisi sevkedilirken, bir kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

SALDIRGANIN SURİYE’DE GÖREV YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI 

HDP İzmir İl Başkanlığı’na saldırı düzenleyen Onur Gencer’in sosyal medya hesabından, Suriye’de çekilmiş fotoğrafları paylaştığı görüldü. Deniz Poyraz'ı öldüren Onur Gencer'in de bozkurt işaretli fotoğrafı ve Suriye'de görev yaptığı ortaya çıktı

Altan Tan'dan Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'in sözlerine destek

HDP'DEN İL BİNASINDA TOPLANMA ÇAĞRISI

HDP saldırıya ilişkin partililere il binasında toplanma çağrısı yapıldı. Açıklamada, "İzmir’deki provokasyon ve alçakça saldırıya karşı HDP’liler Konak’ta bulunan il binamızda toplanıyor. Her saldırı korkak saldırganları küçültürken, partimize sahiplenmeyi arttıracaktır" ifadelerine yer verildi.

Öte yandan HDP MYK Üyesi Mahfuz Güleryüz de gazeteci İrfan Aktan'a yaptığı açıklamada, silahlı bir kişinin bina içindeki bir HDP çalışanını rehin alıp binayı ateşe verdiğini söyledi. Güleryüz polisin olaya müdahale etmesini beklediklerini belirtti. Güleryüz aylardır binalarının önüne getirilen bir kişi üzerinden hedef gösterildiklerini ve yetkililere şikâyet ettikleri halde bir sonuç alamadıklarını, bu saldırının göz göre göre geldiğini de ifade etti.

HDP’DEN AÇIKLAMA

HDP’den daha sonra konuya ilişkin yapılan basın açıklamasında şöyle dendi: “Aylardır partimizin iktidar partisi, İçişleri Bakanlığı tarafından hedef gösterilmesi, provokasyon amacıyla bazı ailelerin örgütlendirilerek il binalarımızın önüne yönlendirilmesi sonucu bu sabah saat 10:30 sıralarında İzmir İl binamıza silahlı saldırı gerçekleştirildi. 35-40 yaşlarında olduğu belirtilen silahlı saldırgan, içeride parti çalışanımız Deniz Poyraz’ın da bulunduğu sırada il binamızı bastı. Çevreye ateş açan ve binayı ateşe veren saldırgana uzun süre müdahale edilmedi. Saldırıda parti çalışanımız Deniz Poyraz yoldaşımız katledildi.

Saldırının duyulması üzerine kitlemiz Konak İlçe binamız önünde toplanmaya başlandı. Dün Sincan’da görülen Kobanî Kumpas Davasında yapılan provokasyon provası sonucu bugün bu saldırının gerçekleştirilmesinin amacı ve mesajı bellidir. Bu çok tehlikeli provokasyonu gerçekleştirenler, olayın azmettiricileri; partimizi, il örgütlerimizi hedef gösteren iktidardır, provokatörleri yönlendiren İçişleri Bakanlığıdır.”

Deniz Yücel, Nevşin Mengü'nün paylaşımına tepki göstererek detayları ile anlattı: Tekrarlamaktan yoruldum

İZMİR VALİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA

İzmir Valiliği'nden de saldırıya ilişkin açıklama yapıldı.

İzmir valiliği, HDP İzmir il binasına girerek parti üyesi Deniz Poyraz’ı öldüren kişinin eski bir sağlık çalışanı olduğunu açıklamıştı. Yazılı açıklamada, “İlimizde bugün saat 11.05 sularında 32 işyerinin bulunduğu bir iş hanının 2. katındaki HDP il binasına, sağlık çalışanı iken istifaen ayrılmış olan O. G. isimli şahıs girerek, parti çalışanı olan D.P. isimli şahsı tabanca ile ateş ederek öldürmüştür" denilmişti.

SALDIRGAN’IN İLK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

HDP İzmir il binasına girerek parti üyesi Deniz Poyraz’ı öldüren eski sağlık çalışanı O.G’nin ilk ifadesine Cumhuriyet ulaştı.

Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltında tutulan şüpheli, “Kimse ile bir bağlantım yok. PKK’dan nefret ettiğim için binaya girdim, rastgele ateş ettim” dedi.  Gaziemir ilçesinde oturan O.G’nin 27 yaşında olduğu öğrenildi.

‘EMİN OLUN BUGÜN İL BİNAMIZDA KİM OLSA DENİZ'İN KADERİNİ PAYLAŞACAKTI’

HDP MYK üyesi Mahfuz Güleryüz ise Deniz Poyraz’ın partide aşçı olan kadın çalışanın kızı olduğunu, annesinin rahatsızlanması üzerine annesinin işlerini sürdürdüğü ve aynı zamanda HDP üyesi olduğunu belirterek "Deniz neredeyse çocukluğundan beri HDP üyesi HDP çalışanı. Kadın çalışmalarında parti çalışmaların sürekli görev almış emektar bir arkadaşımız. Genç bir arkadaşımız. Çalışanımızın kızıydı ancak kendisi de parti çalışanımızdı. Bu faşizan saldırının gerçekleşeceğini biliyorduk. Bugün de tesadüfen Deniz içerideydi. Emin olun bugün il binamızda kim olsa Deniz'in kaderini paylaşacaktı. Bu topluca bir katliam girişimidir. Biz bunu daha önce de emniyetle paylaşmıştık."

'İL BİNAMIZDA ADETA TİYATRO OYNANIYORDU'

Daha önce de benzer saldırı girişimlerinin yaşandığını ifade eden Güleryüz, "İzmir il binasının önünde yaklaşık bir aydır adeta bir tiyatro oynanıyor. Sözüm ona çocuğu dağa götürülen biri parti binamızın önünde kendisine bir karakol kurularak nöbet tutturuldu. Emniyetle görüştüğümüzde bu durumun bizi her gün hedef gösterdiğini ifade ettik. Buradan geçen herkes 'ne oluyor' diyordu. 'HDP dağa insan mı kaçırıyor' diyordu. 'Bu hissiyatın yaratacağı şiddeti siz tahmin edebiliyor musunuz?' diye defalarca kendileri ile görüştük. Emniyete aynen bu durumu ifade ettik. Biri gelecek gözümüzün içine baka baka binamıza girecek ve binamızda cinayet işleyecek dedik. Bu dediklerimizin hepsi çıktı" diye konuştu.

'SUÇSUZ, SEBEPSİZ YER KIZIMI ÖLDÜRDÜLER'

Öte yandan parti binasına girmek isteyen Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz, " Suçsuz, sebepsiz yere kızımı öldürdüler" diye seslendi.

Poyraz polislere, "Açın yolumu açın çocuğumu görmek istiyorum. Evladımı görmek istiyorum. Her zaman ayakta olacağız. Ne kadar öldüreceksiniz, ne kadar katledeceksiniz. Her zaman ayaktayız. Yeter, yakamızı bırakın. Bunu faşistler yapıyor" dedi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN KINAMA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP İzmir İl Binası'na yapılan saldırıya ilişkin olarak, "HDP İzmir il binasına yapılan saldırıyı lanetliyorum." açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu, "Hayatını kaybeden Deniz Poyraz’a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Bu senaryoyu daha önce yaşadık, bu kez halkımız yutmaz. Uyarıyorum, kimse bu provokasyonlardan medet ummasın!" ifadesini kullandı.

MERAL AKŞENER'DEN KINAMA 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP İzmir il binasına yapılan ve Deniz Poyraz isimli yurttaşın yaşamını yitirmesine neden olan saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Kanlı saldırıyı kınayan Meral Akşener, şu ifadeleri kullandı:

"Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Başkanlığı’na yönelik saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Bulanık suda balık avlama hevesinde olanlar akıllarını başlarına alsınlar."

SEDAT PEKER'DEN UYARI

Sedat Peker, HDP İzmir İl Başkanlığı’na yönelik saldırının provokasyon amaçlı olduğunu söyledi ve uyarıda bulundu. 

Sedat Peker, HDP İzmir İl Başkanlığı’na yönelik saldırının provokasyon amaçlı olduğunu söyledi, “Saldırının çok daha büyüklerini ne yazık ki önümüzdeki zamanlarda yaşayacağız” uyarısında bulundu.

Twitter’da yaptığı paylaşımda “Eğer benim tecrübeme ve samimiyetime inanıyorsanız hiçbir şartla sokağa çıkmayın.” diyen Sedat Peker, şu yorumda bulundu: “Çok büyük bir oyun kurgulanıyor. Eğer siz sokağa çıkarsanız derin mehmet ve adamları terör örgütlerinin içindeki elemanlarını olaya dahil edip ortalığı yangın yerine çevirecekler. Sadece cahil olanlar, gafil olanlar ve aptal olanlar düşmanlarının kurduğu oyunun bir parçası olurlar (bu oyunu kuranlara lütfen hizmet etmeyin).”

DAHA ÖNCE DE UYARMIŞTI

Sedat Peker, 31 Mayıs’ta attığı tweet ile “neden sürekli Alevilik vurgusu yaptığını” açıklamış, “Derin mehmetin adamları tarafından geçmişte Gaziosmanpaşa’daki kahve saldırısından çok daha büyük bir eylem yapılıp, ülkede kaos çıkarma planlarını boşa çıkarabilmek içindir. Planları bir cemevine saldırıdır.” demişti.

40'A YAKIN YONETİCİ KATILACAKTI

Stêrk Tv’ye konuşan HDP MYK üyesi Mahfuz Güleryüz, HDP’ye yapılan saldırının gerçekleştiği saatte 40’a yakın yöneticinin de orada olacağını ancak acil bir olay sebebiyle gelmediklerini açıkladı. Toplantı ertelenmese bir katliamın yaşanacağını açıklayan Güleryüz, yandaş basının da canlı yayın yapmak için hazırlıklı geldiğini açıkladı.

DENİZ POYRAZ DAHA ÖNCE DE HEDEF ALINMIŞTI 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz, 2008 yılında Ülkücü bir grubun saldırısına uğramıştı.

KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı'nda (DİHA) yer alan habere göre, Ülkücü grup, Poyraz'ı Kadifekale'deki evini basarak öldürmeye çalıştı.

Mezopotamya Ajansının aktardığı habere göre Poyraz'ın evi, 17 Ekim 2008 tarihinde yalnız olduğu bir sırada aynı mahallede oturan bir grup Ülkücü kadın tarafından basıldı.

MİTHAT SANCAR: SALDIRILARDAN İKTİDAR VE MHP SORUMLUDUR 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin İzmir İl Örgütü binasına yönelik saldırı ve parti çalışanı Deniz Poyraz’ın yaşamını yitiresine ilişkin Genel Merkez’de açıklama yaptı.

Yaşanan saldırıya sert tepki gösteren Sancar, bugün parti binasında 40 kişinin katılacağı bir toplantı olacağını ancak son anda iptal edildiğini bildirdi. "Katilin amacı katliam yapmaktı" ifadelerini kullanan Sancar, "Saldırıdan iktidar ve küçük ortağı MHP sorumludur" diye konuştu.

Sancar, şunları söyledi:

İzmir il binamıza alçakça bir saldırı gerçekleştirildi ve Deniz Poyraz kardeşimiz katledildi. Bu alçakça bir saldırıdır ama göz göre göre gelen bir cinayettir. Şunu öncelikle belirteyim, burada sadece rastgele bir kişiyi öldürme ile sınırlı bir plan söz konusu değildir, bugün İzmir İl Örgütümüzde saldırının gerçekleştirildiği saatlerde yaklaşık 40 kişilik yönetici grubumuzun bir toplantısı vardı. Daha önce planlanmış olan bu toplantı acil bazı nedenlerden dolayı ertelendi. Yani burada plan açıktır, yapılmak istenen bir katliamdır. Biz bu katliam planlarını yakından tanıyoruz, zaten İzmir İl binasına girip tabloyu gören arkadaşlarımız bir iki kurşunla hedef gözeterek öldürme ile sınırlı bir amaç olmadığını görüyorlar. Çünkü tam anlamıyla tarama yapmış katil, yani kim varsa öldürmek üzerine ateş açmış. Bu katliam aynı zamanda bir provokasyondur, bunun çok tehlikeli bir provokasyon olduğunu herkesin çok net görmesi gerekiyor.

MECLİS'E ÇAĞRI

Konuşmasında Meclis'e de çağrıda bulunan Sancar, "Buradan çağrı yapıyorum; Meclis'te bulunan ve bulunmayan bütün siyasi parti başkanları en kısa zamanda bir araya gelelim. Ortak tutumu Türkiye halklarına hep birlikte gösterelim" dedi.

Sancar'ın açıklamalarından diğer satır başları şöyle:

"Aylardır söylüyoruz; bu iktidar kaostan besleniyor, tehdit ve şantajla demokratik muhalefeti susturmaya çalışıyor. HDP’yi her türlü yolu kullanarak susturmaya sindirmeye çalışıyor. Kobanê Davası bu amaca yöneliktir, kapatma davası da aynı amaçla harekete geçirilmiştir. Hukukla ve siyaset yoluyla bizimle baş edemeyenler şimdi silahlı katillerini devreye sokmuşlardır. Burada yapılmak istenen geçmişte benzerlerini gördüğümüz kanlı oyunların tekrarı gibidir. 7 Haziran-1 Kasım arası yaşananları boşuna hatırlatmıyoruz. Ama sadece biz hatırlamıyoruz, iktidarın başı da AKP’nin genel başkanı da açıkça 7 Haziran’ı unutmadıklarını söylüyorlar. 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasında neler yaşandığını şimdi ayrıntılı anlatmama gerek yok. Orada da benzer planlar söz konusuydu, il binalarımıza saldırılar gerçekleştirildi, çalışanlarımız katledildi, meydanlara bombalar atıldı, canlı bombalarla yüzlerce kişinin hayatı, canı alındı bu ülke kana bulandı.

hdp-es-genel-baskani-sancar-saldiridan-iktidar-ve-kucuk-ortagi-mhp-sorumludur-888855-1.

Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı

'İKTİDAR KAOS PLANLARINI DEVREYE SOKMUŞTUR'

Şimdi de yarattığı bu karanlık döngüden, bu kanlı ve kirli çukurdan kurtulamayacağını anlayan iktidar kaos planlarını devreye sokmuştur. AKP Genel Başkanının bir süre önce Rize’de İYİ Parti Genel Başkanı ve heyetine yönelen linç girişiminden sonra yaptığı açıklamayı da unutmayın. ‘Bunlar daha iyi günleriniz daha neler olacak neler’ demişti. Soruyoruz, bu sözünüzü bir kez daha tekrarlayıp açıklayın; Ne demek istediniz bu sözün altını doldurmak zorundasınız. Her gün herkesi her kurumu tehdit eden, hedef gösteren iktidarın küçük ortağı bu saldırı karşısında ne diyor? Sözü nedir? Gazetecileri, siyasetçileri ve en başta partimizi, bütün demokratik kitle örgütlerinin yöneticilerini, bütün muhalefet partilerini hedef gösteren iktidarın küçük ortağı da bu saldırıdan sorumludur. İktidar bir bütün olarak bu saldırının sorumlusudur. Her gün nefret diliyle konuşan, düşmanlaştırma politikasını tek yol olarak kullanan, toplumu kutuplaştıran, çatışma ortamını tahrik eden iktidar bu cinayetin de, bundan sonra işlenecek benzer cinayetlerin ve katliam girişimlerinin sorumlusudur.

'BİNAMIZIN ETRAFINDA SAYISIZ POLİS VAR'

İzmir İl binamız yaklaşık bir buçuk yıldır kuşatma altında. Oraya çeşitli çevrelerden provokatörler gönderiliyor. İzmir İl Binamızın etrafında sayısız polis ve emniyet aracı var. Bu şahıs bugün 10:30’da göstere göstere elinde silahla binamıza girebiliyor ama bunu oradaki yüzlerce polis görmezden geliyor ya da yol veriyor. Bunların hepsinin peşinde olacağız. Hukuk yoluyla hepsinin hesabını soracağız, demokratik siyaset yoluyla da bütün bu provokasyonları boşa çıkaracağız. Provokasyonların sorumlularının da halk önünde sandıkta ve demokratik siyasetin bütün alanlarında hesap vermesini mutlaka sağlayacağız.

'TEK HEDEF HDP DEĞİL'

Burada yapılan saldırının tek hedefinin ve asıl hedefinin HDP olmadığını herkesin daha açık görmesi ve dile getirmesi gerekiyor. Bir süredir ortaya saçılan iddialar, Sedat Peker’in ifşaatları, her geçen gün iktidarın itiraflarına ve ikrarlarına dönüşüyor. Bu iddiaların içinde katliamlar var, korkunç kirli uyuşturucu ticareti, cinayetler, cinayetlerin üstünü örtmeler, talan var. Öyle bir kirli girdap yaratmış ki bu iktidar bu iddialar karşısında bir tek kelime söylemeye cesaret edemiyor, çıkıp da açıklama yapmak adına konuşan iktidar mensupları ise bunların hepsini itiraf etmiş oluyorlar.

Yapılmak istenen bellidir; bir kaos planı, bir iç çatışma hesabı devreye sokulmuştur. Biz bunun farkındayız. Acımız büyük, öfkemiz derin ama demokratik siyasette kararlılığımız da en az öfkemiz ve acımız kadar kesindir. HDP provokasyonların farkındadır, bu iktidarın ömrünü uzatmak için her yola başvuracağını görmektedir. Bunları demokratik siyaset zemininde hukuk yoluyla siyaset zemininde, hukuk yoluyla boşa çıkarmak için sonuna kadar kararlı mücadelesini devam ettirecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. HDP bu ülkede demokratik geleceğin ve barışın en büyük güvencesidir.

'DENİZ’İN ANISINA SAHİP ÇIKACAĞIZ'

Elbette bütün bu oyunlara ve Deniz kardeşimizin katledilmesine karşı sesimizi en gür şekilde yükselteceğiz. Demokratik siyaset alanında her türlü meşru mücadele yolunu kullanacağız, her alanda bu oyunları boşa çıkarmak için yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Şimdiye kadar saldırılarla, tehditlerle, davalarla ve tutuklamalarla bizi bu yoldan vazgeçiremeyenler provokasyonlarla da aynı sonuca ulaşamayacaklardır. Ne cinayetler bizi durdurabilir ne kumpas davaları ne de tehditler. Bu ülkenin halklarının sözümüz var; HDP bu ülkenin geleceğinin demokrasi, barış ve özgürlük üzerine kurulması konusunda en kararlı şekilde mücadelesini sürdürecek ve en etkili muhalefeti ortaya koyacaktır. Bütün bunları da provokasyonları boşa çıkaracak bir kararlılıkla, bir azimle ve disiplinle yapacaktır. Bu saldırı sadece bize karşı değildir elbette halkımız katledilen deniz kardeşimizin anısına sonuna kadar sahip çıkacaktır. Katillerin hesap vermesi için sonuna kadar mücadele edecektir. Bunu sadece HDP’ye bırakmaya kalkarsa demokrasi çevreleri o zaman kaos planlarının sahiplerini sevindirirler.

Bizim buradan açık bir çağrımız var; Demokrasiden, barıştan ve adaletten yana olan herkes şimdi HDP etrafında kenetlenmelidir, HDP etrafında kenetlenmek geleceğimize, gençlerimize ve emekçilerimize sahip çıkmaktır. HDP etrafında kenetlenmek demokratik siyaseti savunmaktır. HDP etrafında kenetlenmek kirli ve kanlı kaos planları peşinde koşanlara ‘dur’ demektir. Kimsenin en ufak bir tereddüt ve çekingenlik göstermeye hakkı da yoktur, lüksü de yoktur. Her türlü çekingenlik ve ürkeklik kaos planlarının sahiplerini cinayet ve katliam planlarını yapan odakları cesaretlendirmekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Meclis’te bulunan ve bulunmayan bütün siyasi partilerin başkanlarıyla en kısa zamanda bir araya gelelim gelişmeleri birlikte değerlendirelim bu kirli kanlı ve karanlık oyuna karşı ortak tutumu Türkiye halklarına hep birlikte gösterelim bunun için vaktimiz az gecikmeye hakkımız yok. Bu ülkenin bu konuda yan çizmeye zamana oynamaya ve oyalamaya tahammülü yok.

'PARTİLER BİR ARAYA GELMELİDİR'

Meclis’te bulunan ve bulunmayan bütün muhalefet partileri en kısa zamanda başkanlar düzeyinde bir araya gelmelidir. İktidarın ve varsa başka karanlık odakların, bunlarla birlikte hareket eden, bunlardan cesaret alan bütün çetelerin karşısına hep birlikte çıkmak zorundayız. HDP ülkenin barış umudu için, demokratik hasreti için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecektir. İktidarın ve varsa başka karanlık odakların, bunlarla birlikte hareket eden, bunlardan cesaret alan bütün çetelerin karşısına hep birlikte çıkmak zorundayız. HDP ülkenin barış umudu için, demokratik gelecek hasreti için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecektir. Bugüne kadar nasıl yerine getirdi ise bundan sonra da aynı şekilde yerine getirmeye devam edecektir.

Gerçekten acımız büyük, Deniz kardeşimiz gencecik bir arkadaşımızdı. Bir süredir partimizde çalışan, İzmir İl Örgütümüzde çalışan annesinin rahatsızlığından dolayı parti çalışmalarına ve İzmir İl Örgütümüzün işlerine yardımcı olan bir üyemizdir, Mardin-Ömerli doğumludur. Çok büyük tesadüf sonucu, acı bir tesadüftür bu aynı zamanda, tek başına İzmir İl Örgütümüzde bulunmaktaydı. Eğer daha önce planlanmış olan yaklaşık 40 kişilik toplantımız ertelenmemiş olmasaydı sadece Deniz kardeşimiz değil bugün bu ülkeyi büyük acılara, halkımızı derin acılara boğacak, geleceğimizi karartacak daha büyük bir katliam yaşanabilirdi. Ama katliamları sayılarla ölçmek de yanlıştır. Deniz Poyraz’ın öldürülmesi bir cinayet değil bir katliamdır. Deniz Poyraz’ın öldürülmesi bize hepimize yöneltilmiş alçakça bir saldırıdır sevgili Deniz; senin anını, o onurlu yaşamını ve o güzel mücadeleni sürdürmeye söz veriyoruz. Sevgili Deniz; hasretini çektiğin demokratik yaşamı da, hayalini kurduğun güzel geleceği de, içinde bir çiçek gibi suladığın barışı da mutlaka getireceğiz sana söz sana yemin.

Çok değerli kardeşim Rakel Dink’in sözü bütün etkisiyle gerçeklik olarak karşımızda duruyor; Karanlıktan katiller yaratan anlayış iş başındadır, bu anlayışı durdurmak hepimizin onur görevidir, hepimizin sorumluluğudur. HDP bu sorumluluğu bütün demokrasi güçleriyle birlikte mutlaka ama mutlaka yerine getirecektir.

Şu anda çalışmalarımızla ilgili bilgiler soruluyor. Değerli Eş Genel Başkanım Pervin Buldan İstanbul’dan İzmir’e doğru yola çıktı, milletvekillerimiz, MYK ve PM üyelerimiz İzmir’de toplanıyorlar. Bizler burada bir Kriz Koordinasyon Merkezi oluşturduk. Bütün gelen bilgileri buradan değerlendiriyoruz. İzmir ve bütün teşkilatlarımızla çizdiğimiz çerçevede içinde temaslarımızı sistemli ve yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Yarın cenaze töreni olacak, ben de arkadaşlarımla cenaze törenine katılmak üzere İzmir’e geçeceğim. Son sözü biz değil Deniz kardeşimizin annesi söylesin. Şimdi onun sözünü sizlere aktarayım; Deniz bir gitti, bin Deniz gelecek."

SEDAT PEKER'DEN YENİ PAYLAŞIMLAR 

Saldırı ile ilgili paylaşımlar yapan Peker, “ Eline silah almamış genç bir kızın hunharca katledilişine bile başsağlığı dileyemiyorsak, muktedir olanlar bizi tam olarak birbirimizden uzaklaştırmışlar,” dedi. 

Peker’in paylaşımları şöyle: 

1-Kıymetli dostlarım, İzmir HDP il başkanlığı binasına provokasyon amaçlı yapılan saldırıyla ilgili uyarı amaçlı üç tane tweet yazmıştım. Ancak bazı kesimlerce şahsıma aleyhte kampanya yapılır diye başsağlığı dilememiştim. 

2-O saatten bu saate kadar çok düşündüm. Eline silah almamış genç bir kızın hunharca katledilişine bile başsağlığı dileyemiyorsak, muktedir olanlar bizi tam olarak birbirimizden uzaklaştırmışlar. 

3- HDP binasında provokasyon amaçlı yapılan eylemde hayatını kaybeden Deniz Poyraz isimli kardeşimize Yüce ALLAH’tan rahmet diliyorum. (Karşıt görüşte olmak ayrı, namussuz olmak ayrı bir şey). 

4-Bizim savaşımız dağdaki teröristlerle, temizliğe giden bir genç kızla asla değil. 

Düşmanlıklar dahi namusluca yapılmalıdır, kahpece değil. (Kardeşlerim, her ne olursa olsun lütfen sokağa çıkmayın.)

SALDIRININ ARDINDAN İL BİNASININ GÖRÜNTÜLERİ PAYLAŞILDI


Saldırının gerçekleştirildiği İzmir il binasından gelen fotoğraflarda, kapılara ve duvarlara çok sayıda kurşunun isabet edildiği görülürken, Poyraz’ın hazırladığı ve içerisinde domates ile zeytinin olduğu kahvaltı tabağı da masada duruyor.

Parti binasındaki kapı ile camların büyük bir kısmının saldırgan tarafından kırıldığı ve odaların dağıtıldığı görülüyor.




 

BAHÇELİ'DEN SALDIRIYA İLİŞKİN AÇIKLAMA 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin İzmir il binasına düzenlenen saldırıyla ilgili açıklama yaptı.

Twitter üzerinden paylaşımda bulunan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

Toplumsal huzur ve iç barış ortamımızı sabote etmek isteyen karanlık emeller bu defa İzmir’de sahneye çıkmıştır. Türkiye’nin karışmasını; etnik, ideolojik ve siyasi fay hatlarının kırılarak fitne depremlerinin oluşmasını hedefleyen iç ve dış provokasyonlar devreye alınmıştır.

Suçluların menfur eliyle, sokakların melun izbeliğinde hıyanet ve husumet arayışına çıkan mihraklar bugün İzmir’de ateşle oynamaya kalkışmışlardır. Bu haliyle HDP’nin İzmir il binasına yapılan saldırı kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertiptir.

Bu vahim olayın içyüzü mutlaka deşifre edilmeli, önü ve arkası aydınlatılmalıdır. HDP’li yöneticilerin, Halk Tv’nin program akışını planlayan ve tahrikleri canlı tutan kişilerin sahip oldukları bilgi, belge ve bulguları derhal adli ve emniyet birimlerine ulaştırmaları şarttır.

Saldırı gerçekleştikten hemen sonra, elinde tuttuğu silahı ve bozkurt işaretiyle fotoğrafları servis edilen saldırganın kararlılıkla üstüne gidilmeli, bağ ve bağlantıları, irtibat ve ilişki ağları hiçbir tavsamaya meydan vermeden araştırılmalı ve açığa çıkarılmalıdır.

Bundan sonraki soruşturma ve kovuşturma safhalarının her aşamasına özel izin alarak katılmalarını beklediğimiz HDP’li ve CHP’li yöneticiler, konuyu istismar eden gazeteci ve televizyoncular ne biliyorlarsa anlatmalı ve gerçeğin ortaya çıkışına sonuna kadar hizmet etmelidir.

DENİZ POYRAZ'IN OTOPSİ RAPORU AÇIKLANDI

Mezopotamya Ajansı’ndan Sevda Aydın’ın haberine göre; Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasını basarak, parti çalışanı Deniz Poyraz’ı (38) katleden Onur Gencer’in (27) işlediği cinayetle ilgili olay yeri inceleme raporuna Mezopotamya Ajansı ulaştı. Saldırganın parti binasında Sebahat Tuncel’e ait fotoğrafa kurşun sıktığı tespit edilen raporda, kapısı kilitli olan il eş başkanlarının odasının da kurşunlandığı, odaların dağıtıldığı ve camların kırıldığına yer verildi. Olay yerinin büyük, fazlaca karışık ve dağınık olması nedeniyle tespitlerin genel olarak yapıldığı belirtilen raporda, “Ayrıca emniyet müdürlüğü olay yeri inceleme ekibine olay yerinin görüntülü kayıt yapılması, krokinin alınması, olayla ilgisi olduğu düşünülen materyallerin tespit edilerek alınması, ceset üzerinde ve olay yerinde parmak izi, biyolojik inceleme için ölenin kıyafetleri de dahil olmak üzere materyal alınması ve çalışması yapılması talimatı verildi. Olay yeri ekibi talimat gereği gerekli işlemleri yaptı” denildi.

6 KURŞUN 

Raporda, “Harici muayenede, kafada ostoksipitalde bir adet, sol diz çevresinde ve sol bacak üst kısımda toplam 4 adet, sağ bacak orta-alt kısmında 2 adet bazılarının etrafı ekimozlo ateşli silah yaraları ile kafada sağ temporo-oksipitalde yaklaşık 7-8 cm’lik kemiğe kadar inen, kenarları düzgün ve altındaki kemik dokuda kırk olan açık yara bulunduğu görüldü. Olay yeri şartlarında ve kanamalı olması nedeniyle özellikle saçlı deri içinde başka bulgu yara olup olmadığının otopsi işlemi sırasında daha ayrıntılı bakılması kanaatine varıldı” denildi.

AYRINTILI RAPORU ATK HAZIRLAYACAK

İzmir Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda da ölümün ateşli silah sonucu gerçekleştiği ve laboratuvar tetkikleri sonucu ayrıntılı otopsi raporunun hazırlanacağı belirtildi.

SALDIRGAN ADLİYEYE SEVK EDİLDİ


Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Başkanlığı'na saldırarak, parti çalışanı Deniz Poyraz'ı katleden saldırgan Onur Gencer, emniyetteki işlemin ardından adliyeye sevk edildi.

Saldırının ardından gözaltına alınan Onur Gencer ‘in Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandı. Gencer, adliyeye sevk edildi.

SADAT'TAN ORHAN GENCER AÇIKLAMASI


İstanbul Milletvekili Hüda Kaya Yol TV'ye yaptığı açıklamada "Bunu yine bir sarhoş, deli olarak yansıtacaklardı ki bu kişinin SADAT tarafından Suriye'de silahlı eğitimden geçirilmiş biri olduğunu öğrendik" dedi. HDP'li Kaya'nın iddialarının ardından SADAT'tan açıklama geldi.

SADAT'ın açıklaması şöyle:

"SADAT Savunmanın Katillerle İlişkisi Olamaz

İzmir HDP İl Binasına gözü dönmüş kiralık bir katil terörist tarafından yapılan saldırıyı şiddetle kınar saldırı sonucu vefat eden (çaycı olduğu bilgisi paylaşılan) Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet kederli ailesine baş sağlığı dileriz. HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya'nın böyle üzücü bir olay üzerinden provokasyona başvurarak katili şirketimizle ilişkilendirmeye kalkmasını da şiddette kınarız. SADAT Savunma’ya 10 yılı bulan bir süredir Suriye’de eğitim verdiği iftirası atılmakta ancak 10 yıldır tek bir ispat, tek bir belge sunulmamaktadır. İddia sahipleri, iddialarında samimi iseler ispatını geçen 10 yıllık süre boyunca savcılıklara niçin teslim etmekten kaçındıklarının cevabını vermekle yükümlüdür. SADAT Savunma paralı / gönüllü / silahlı / silahsız hiçbir şahsa Suriye’de veya başka bir yerde eğitim vermemiştir. Verdiğini iddia eden; delilini, belgesini ortaya koymuyorsa, tek bir açıklaması vardır. Yalan konuşarak, provokasyon yapıp siyasi rant devşirmekten ileri gitmiyordur.

Bir Siyasi Partimizin Yüce Meclisimizdeki temsilcisinin, benzeri hain bir saldırının müsebbibi ile bir kişi veya kurumu ilişkilendirirken çok daha dikkatli olması gerektiğine inanıyoruz. Terörü, teröristleri ve onları kullanan kuklacıları lanetleriz. Kamuoyunu saygıyla bilgilendiririz."

'MEHDİ GELECEK' DEYİP, GÖREVİ BIRAKMIŞTI'

SADAT, 1996 yılında irticai faaliyetlerden dolayı TSK'dan emekli edilen Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından kuruldu.

Adnan Tanrıverdi, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı olarak görev yaptı.

Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği’nin (ASSAM) kongresinde yaptığı konuşmada, “Mehdi gelecek, ortamı buna göre hazırlamalıyız” sözleriyle tepki çekti. “Mehdi” açıklaması sonrası Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurul Üyesi Adnan Tanrıverdi, görevlerinden istifa etti.


DEMİRTAŞ'TAN DENİZ POYRAZ  MESAJI


HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin İzmir İl Binası’na yapılan ve Deniz Poyraz’ın ölümüne neden olan saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Demirtaş paylaşımları öncesi Twitter’dan profil fotoğrafını da kararttı.

Demirtaş’ın Twitter paylaşımları şu şekilde:

1- Alçakça katledilen Deniz arkadaşımıza Allah’tan rahmet, ailemize ve halkımıza baş sağlığı diliyorum. Acımız çok büyük ama direncimiz ve umudumuz da çok büyük.

2- Failleri tanıyoruz, amaçlarını biliyoruz. O halde öfkeye yenilmeyecek ve demokratik mücadelemizden, barış arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Provokasyonların önüne geçmenin yolu, demokrasi mücadelesini ve dayanışmayı büyütmektir.

3- Tüm bu alçaklıkların hukuk önünde hesabının sorulacağı barış toplumunu ve özgür yarınları hep birlikte sağlayacağız. Hepimizin başı sağ olsun.


ONUR GENCER İLE POLİSİN İLK DİYALOĞU


İzmir’de HDP İl Binasına saldıran ve parti çalışanı Deniz Poyraz'ın ölümüne neden olan Onur Gencer adlı şüphelinin, saldırının ardından polisle girdiği ilk diyalog kameralara yansıdı. Görüntülerde şüpheli, "Kimseye zarar vermedim, kimseyi vurmadım, bir kişiye ateş ettim" derken, polisin ise "İsmin ne abicim" dediği duyuluyor.

İddiaya göre; Konak ilçesinde, HDP İzmir İl Başkanlığının bulunduğu binaya Onur Gencer, saat 11.05 sıralarında silahla girdi. Onur Gencer'in içeriye girmesinin ardından binadan silah sesleri geldi. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi, cadde trafiğe ve yaya geçişine kapatıldı. Kısa bir süre sonra şahsın içeride parti çalışanı Deniz Poyraz’ı öldürdüğü belirlendi.

 

"KİMSEYE ZARAR VERMEDİM"

Öte yandan Onur Gencer'in saldırı sonrası HDP İl Başkanlığı önünde gözaltına alındığı ilk anlarda polisle diyaloğu kameralara yansıdı.

Polisin ne iş yaptığı ve ismini sorması üzerine Onur Gencer, “Kemalpaşa’da çalışıyordum, istifa ettim. Kimseye zarar vermedim, bir kişiye ateş ettim” dediği duyuluyor. 

Ayrıca şüphelinin, bina çevresinde birkaç kez keşif yaptığı, bina içerisine girdiğinde orada bir kaç kişinin olabileceğini düşündüğünü söylediği de belirtildi.


ONUR GENCER TUTUKLANDI


Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Başkanlığı'nı basarak burada parti çalışanı Deniz Poyraz'ı öldüren saldırgan Onur Gencer, emniyetteki işlemin ardından adliyeye sevk edildi. AA'nın aktardığına göre, adliyeye sevk edilen Gencer, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.


POLİS KAMERA KAYITLARINI SİLDİ


Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in binaya girişini gören çevredeki tüm kamera kayıtları polis tarafından el konulduğu ve esnaftaki görüntülerin silindiği öğrenildi. Polis, bir haftalık kamera kayıtlarını aldıktan sonra kayıt cihazlarını formatlandığı kaydedildi.

ESNAF: ALIP SİLDİLER 

Çevredeki esnaf ve iş yeri çalışanları, polislerin sabah saatlerinde iş yerlerine gelerek, bir haftalık kamera kayıtlarını aldığını daha sonra da kamera kayıt cihazına format attıklarını belirtti. Söz konusu esnaflar, polisin kendilerine herhangi yasal bir gerekçe sunmadığını ve kayıt cihazına format attıklarını dile getirdi.




DENİZ POYRAZ TOPRAĞA VERİLDİ


İzmir’de Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik saldırıda öldürülen Deniz Poyraz, binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.

Ailesi, yakınları ve partililer, cenazeyi almak üzere Konak ilçede bulunan Tepecik Mahallesi’ndeki Mezarlıklar Müdürlüğü’ne geldi. Ailesi Poyraz’ın tabutunun başında ağıt yaktı.

Poyraz'ın cenaze törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Sera Kadıgil ve Orhan Sarıbal, Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yüce, CHP Parti Meclisi Üyesi Devrim Barış Çelik, İstanbul Sözleşmesi Kampanya Grubu ve HDP milĺetvekilleri katıldı.

ANNE POYRAZ: DERMAN BULAMAYASIN

Mezarlıklar Müdürlüğü önünde ağıt yakan annesi Fehime Poyraz, “Benim kızıma ne işkence çektirdiyse, Allah ona da versin. Nasıl içim yandıysa, onun annesinin içi de yansın. Hayatta kimseye beddua etmedim ama içim yandı, onun annesinin içi de yansın. Denizler ölmez, Deniz gitti, binlerce Deniz gelecek. Ne mutlu bana ki Deniz’in annesiyim. Bir kadına o kadar işkence yapılır mı? Faşist. Senin kızıma ne hakkın vardı. Allah belanı versin, derman bulamayasın inşallah” dedi.

"Ayaktayım yıkılmam. Yıkılmayacağım. Ben de Deniz gibi güçlüyüm" diyen anne Poyraz, "Bu kan dursun yeter! Benim kızım son olsun" çağrısı yaptı.

AİLE EVİNE GÖTÜRÜLDÜ

Mezarlıklar Müdürlüğünden kadınlar tarafından omuzlanan Poyraz’ın tabutu, zılgıtlar eşliğinde aile evinin bulunduğu Bağkuyu Mahallesi’ne götürüldü.

Poyraz'ın cenazesini mahalle girişinde karşılayan yüzlerce kişi, "Şehit namirin" sloganlarıyla aile evine doğru yürüyüşe geçti. Poyraz'ın cenazesinin getirildiği aile evinin önünde bir toplanan kitle, sık sık "Denizler ölmez" sloganları attı.

TÖRENE KATILANLARDAN AÇIKLAMA

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de törene katıldı.

Soyer, törendeki konuşmasında kardeşlik vurgusu yaparak "Ne sadece HDP'ye ne sadece Kürtlere, bu kurşunlar hepimize, kardeşliğimize, birlikteliğimize, geleceğimize sıkıldı. Asla ölmeyeceğiz. Kardeşçe çok güzel bir geleceği hep beraber kuracağız" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da "İl örgütümüze alçakça bir saldırı yapıldı, karşımızda kan düzeni var. Bu iktidarın yarattığı nefret ortamı bizleri, Kürt halkını, onun temsilcilerini hedef gösteren sözcüleri, bu cinayetin zeminini kendi elleriyle hazırlamışlardır. Sorumluları iktidarın ta kendisidir. Hiç kimse bu münferit bir olay, bir meczubun saldırısı demesin. Bunu kim diyorsa bilin ki planın ortağıdır, cinayetin sorumlusudur" diye konuştu.

Sancar konuşmasının devamında "Önce kürtlere saldırıyorlar, siyasette baş edemediler, mahkemelerde baş edemediler, şimdi eli kanlı katillerini devreye soktular. Yine baş edemeyecekler. Halkımızla birlikte dimdik ayaktayız, mücadelemizi inançla sürdüreceğiz. Deniz Poyraz bu mücadelenin en güzel sembollerinden biridir. Deniz'e söz veriyoruz, senin hayallerini mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu yalan, kan ve talan düzenine mutlaka bitireceğiz. Annesinin sözüyle son vereceğim: Bir Deniz, gitti binler geliyor" ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da "AKP gibi düşünmeyenleri, ona itiraz edenleri her gün susturmak isteyenlere karşı daha fazla bir arada olmak, mücadele etmek ve direnmek önemliydi. Acımız büyük. Deniz yoldaşınızın bize bırakmış olduğu mirasın, bize devretmiş olduğu bayrağın taşıyıcısı olacağımıza kadınlar olarak bir daha söz veriyoruz. Onun bize bıraktığı mirası asla yerde bırakmayacağız, asla yere düşürmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Bu tek başına yapılan bir iş değil" diyen Buldan, şöyle devam etti:

Hiç kimse bu olayın provokasyon olduğu masalı da anlatmasın. Bu asla provokasyon değil, direkt Kürtlere HDP'ye yapılan operasyondur, katliamdır. Biz bu katliamın gerçekleşeceğini daha önce gördük, 'Bunlar daha iyi günleriniz' diyen Cumhurbaşkanı'nın ifadelerinden sonra bu ülkede cinayet işleneceğini gördük. Bu cinayeti işleyen zihniyetle HDP'ye kapatma davasını açan aynı zihniyettir. Ama bizler ne olursa olsun demokratik siyaset anlayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkeye demokrasiye de adaleti de barışı da özgürlüğü getireceğiz. Bunun sözünü bir kez daha veriyoruz.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ise “Halkımızın başı sağ olsun. Deniz yoldaşımız 6 kurşunun öldüremediği bir yoldaşımızdır. Ona sıkılan kurşun, bize sıkılmıştır. Milyon dolarları götürenlere ses çıkmasın diye sıkılan kurşundur. Bugün emek güçleri, demokrasi güçleri ile yan yanayız. Biz bu filmi daha önce gördük ama aynı nehirde iki kez yıkanılmaz. Bir kez daha provokasyonlara, siyasi cinayetlere izin vermeyeceğiz. Tüm halkımızla birleşelim çete, mafya düzenine geçit vermeyelim” ifadelerinde bulundu.









Editör: TE Bilişim