Gazete Emek- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu, 2 Eylül’de İstanbul’da gözaltına alınarak tutuklanan Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ve HDP adına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in 3 Eylül’de İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmesi sırasında kamuoyuna yansıyan görüntüler üzerinden yapılan suç duyurusunda kolluk kuvvetleri, görüntüleri servis eden basın yayın organları ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında soruşturma başlatılması istendi.

 

 

6 SUÇTAN SUÇ DUYURUSU

 

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre suç duyurusunda Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “işkence”, “hakaret”, “suç işlemeye alenen tahrik”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “adil yargılamayı etkileme” maddelerinden işlem yapılması talep edildi.

 

Suç duyurusunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Güzel’in 2 Eylül’de gözaltın alınması ardından Twitter hesabı üzerinden hedef gösterdiği, yalan bilgiler kamuoyuna servis ettiği belirtildi.

 

Polislerin Güzel’e yönelik işkence görüntülerine dair de Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 93’üncü “kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının beden ve hayat bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiklerine ilişkin belirtilerin varlığı halinde” kelepçe takılacağı hatırlatılan suç duyurusunda, “Güzel’in kaçma veya birine zarar verme ihtimali dahi mümkün değilken plastik ters kelepçe ile elleri arkasından bağlandığı, kolluk tarafından basına ve sosyal medyaya servis edilen video ve fotoğraflar tespit edilmiştir” denildi. Görüntülerde iki kadın polisin Güzel’in kollarını kırmak istercesine yukarı kaldırdığı, saçları çekildiği, ense ve kafasına bastırılarak eziyetle kafasının eğmeye çalışıldığı hatırlatılan suç duyurusunda, görüntülerin bir örneği de dosyaya eklendi.

 

‘SOYLU’NUN TALİMATIYLA UYGULANDI’

 

Suç duyurusunda “Basına yansıyan görüntülerden de anlaşılacağı üzere, müvekkilimizin gözaltına alınması ve şüpheli Süleyman Soylu’nun sosyal medya hesabı olan Twitter üzerinden müvekkili suçlayıcı ve hedef gösterici paylaşımından itibaren başlayan süreç boyunca kolluk görevlileri tarafından müvekkili işkence ve hakaret edilmesi, küçük düşürülmesi gereken ‘düşman’ olarak gördükleri ve buna göre hareket ettikleri çok açıktır. Kolluğun müvekkile karşı davranışları, görevini yerine getiren kamu görevlisi olmasından ziyade intikam alma hırsıyla, düşmanca bir öfke ve nefretle hareket ettiği açıktır. Bunun, uzun zamandır sistematik olarak Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı olan şüpheli Süleyman Soylu ve iktidar partisinin, HDP’yi, HDP'li milletvekillerini ve HDP’li herkesi sistematik bir şekilde hedef gösteren paylaşımlarından ve söylemlerinden bağımsız olmadığı da bir gerçektir. Kolluk makamları devlet tüzel kişiliği içerisinde olup hiyerarşik olarak İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Bu itibarla müvekkile karşı açık şekilde işkence suçu işleyen kolluk görevlilerinin, bağlı bulundukları bakanlığı temsil eden şüpheli Süleyman Soylu’nun doğrudan talimatıyla hareket ettikleri ortadadır” denildi. Soylu’nun “suç işlemeye alenen tahrik suçunu” paylaşımlarıyla oluşturduğu kaydedildi.

 

‘ŞİKAYETLERİMİZ SONUÇSUZ KALIYOR’

 

Soylu’nun “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu da oluşturduğuna dikkat çekilen suç duyurusunda, “müvekkil Semra Güzel'i ve mensubu olduğu partiyi terörize eden ifadeler olup bu partide çalışan, partiyi temsil eden ve oy veren kitleyi hedef haline getiren, ağır tahrik ve nefret içeren, kasıtlı ifadelerdir. Şüphelinin amacının müvekkil partiyi ve milletvekili olan müvekkilimiz sayın Güzel’i kriminalize etmek ve hedef göstermek olduğu açıktır. Nitekim müvekkilin de üyesi olduğu Halkların Demokratik Partisi üye, çalışan, yönetici ve seçmenlerinin uğradığı binlerce saldırı bulunmakta ve bunlara yönelik tüm tarafımızca yapılan şikayetlerin büyük kısmını sonuçsuz kalmıştır. Şikayetlerimize konu suçların büyük kısmı kolluk personeli tarafından gerçekleştirilen taciz, saldırı, hakaret, kötü muamele ve işkence oluşturmaktadır” denildi.

 

‘BASIN GÖREVLİLERİ TESPİT EDİLSİN’

 

Güzel’in gözaltına alınması ardından iktidar yanlısı basın tarafından da hedef gösterilmesine dair de şikâyette bulunularak, şunlar kaydedildi: “Müvekkilin gözaltına alınması ile ilgili onlarca medya kuruluşu tarafından, soyut ve mesnetsiz ifadelerden oluşan sayısız haber yapılmıştır. CMK’nın 157. Maddesi kapsamında, soruşturma kural olarak kamuya karşı gizli bir şekilde yürütülür. Savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir. Soruşturmanın gizliliği ilkesi, soruşturmanın tarafları ve avukatları dışındaki tüm kişi veya kurumlara karşı geçerlidir. Soruşturmanın gizliliği ilkesi, sağlıklı ve hızlı bir soruşturma yapılarak şüphelinin leh ve aleyhine olan delillerin toplanmasını, böylelikle adil bir yargılamanın temin edilmesi, masumiyet karinesinin ve özel hayatının korunmasını amaçlayan bir ceza muhakemesi ilkesidir. CMK. 285. maddesi kapsamında 'Soruşturmanın Gizliliğini İhlal Suçu', soruşturma aşamasında yapılan gözaltı, yakalama, arama, sorgu vb. kolluk görevlilerinin dahil olarak yaptığı soruşturma işlemlerinin içeriklerinin açıklanması suretiyle meydana gelen bir suç tipidir. Şikâyet konusu yayınlar müvekkilin özel yaşamının gizliliğini ve masumiyet karinesini alenen ihlal etmiştir. Bu itibarla söz konusu gözaltı işleminin video görüntülerini kaydeden kolluk personeli veya basın görevlilerinin tespit edilerek bahse konu madde kapsamında cezalandırılması yasa gereğidir.

 

YAYINLARIN KALDIRILMASI TALEBİ

 

Söz konusu kayıtları paylaşan yayın kuruluşları ile ilgili ayrıca soruşturma yürütülüp söz konusu yayınların derhal sildirilmesi Cumhuriyet savcılığının yasal yükümlülüğü altındadır. Müvekkilimiz, sonunda beraat etse dahi şüpheli ve mensubu olduğu iktidar partisi bu görüntüleri yayarak kamuoyunda, müvekkilimiz aleyhinde olumsuz algı yaratma amacına ulaşmış olacaktır. Bu sebeple söz konusu yayınların derhal tedbiren kaldırılması gerekmektedir.”

 

Dilekçenin sonuç kısmında da şu ifadeler yer aldı: “Şüpheliler hakkında işkence (TCK Md.94), hakaret (TCK Md.125, 125/3-a, 125/4), suç işlemeye alenen tahrik (TCK Md.214), halkı kin ve düşmanlığa tahrik (TCK Md.216 ile 218), Soruşturmanın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK Md.285), adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK Md. 288) ile re'sen tespit edilecek diğer suçlar ile şüpheliler etkin soruşturma yürütülerek şüphelilerin cezalandırılması için iddianame düzenlenmesi ve cezalandırılmaları talep olunur.” 

Editör: TE Bilişim