Gazete Emek- HDP Mardin Milletvekili Pero Dundar, Halfeti’de yaşanan işkence, kötü muamele ve toplu tecavüz tehditlerini Meclis’e taşıdı. Dundar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Devletin kolluk güçlerinin gözaltında olan kadınlara yönelik toplu tecavüz tehdidinde bulunduğu bilgisinden haberdar mısınız?” sorusunu yöneltti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dundar, Urfa’nın Halfeti ve Bozova ilçelerine bağlı 4 ayrı mahallede yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanlara yönelik işkence, kötü muamele, taciz ve istismarın araştırılmasını istedi. 

Meclis tarafından araştırılması için önerge veren Dundar, “Urfa TEM Şube’de 12 gün gözaltında tutulan 51 kişiye yapılan işkencenin tüm yönleriyle araştırılıp incelenmesi, işkence uygulayan, özellikle kadınlara toplu tecavüz tehdidinde bulunan kişi/kişilerin açığa çıkarılması ve yargılanması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında yaşanabilecek usulsüzlüklere ve cezasızlığa karşı alınması gereken önlemlerin belirlenmesine yardımcı olunması amacıyla Anayasa'nın 98'inci ve İçtüzüğün 104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını teklif ve arz ederim” dedi.

‘TCK’DE İŞKENCE SUÇU OLARAK KABUL EDİLİR’

Önergenin gerekçesinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne atıfta bulunularak, “Hiç kimsenin işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye veya cezaya maruz bırakılmayacağı öngörmektedir” denildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de atıf yapılarak, “Türk Ceza Kanunu’nun 94’üncü maddede ise kamu görevlileri tarafından bireylere karşı işlediği sistematik, belirli bir süreyi kapsayan, insan onuruyla bağdaşmayan davranışlar işkence suçu olarak kabul edilmektedir” ifadesi yer aldı.

‘ARAŞTIRILMAZSA ADALETE GÜVEN  YARA ALIR’

Önergenin devamında gözaltına alınan ve tutuklananların kamuoyuna yansıyan ifadelerine yer verildi. Önergenin son kısmında şunlara dikkat çekildi: “Halfeti’de yaşanan bu insanlık dışı olay, Türkiye’nin işkence ve kötü muamele karşıtı ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik  imzaladığı tüm uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Nitekim Halfeti’de yaşanan işkence, kötü muamele, taciz ve istismar olaylarının sorumlularının açığa çıkarılıp yargılanması imzalanan anlaşmaların gereğidir. Bu durumun açığa çıkarılması ve işkence ve kötü muamelede sorumlu kişi ya da kişilerin bulunup adalet önünde yargılanmaması durumunda zaten adalete inancın sarsıldığı bir ülkede insanların adalete olan güveni derin ve onulmaz bir yara alacaktır.

İNSANLIK SUÇUNUN ARAŞTIRILMASI GEREKİR

Bu bağlamda, işkence uygulayan, özellikle kadınlara toplu tecavüz tehdidinde bulunan kişi/kişilerin açığa çıkarılması ve yargılanması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında yaşanabilecek usulsüzlüklere, cezasızlığa karşı alınması gereken önlemlerin belirlenmesine yardımcı olunması amacıyla yaşanan bu insanlık suçuna ortak olmamak adına bir Meclis Araştırması açılması elzemdir.”

Dundar ayrıca Halfeti’de yaşanan işkence ve kötü muameleye dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması için de soru önergesi verdi.

SOYLU’YA: TOPLU TECAVÜZ TEHDİDİNDEN HABERDAR MISINIZ? 

Dundar, Soylu’ya yanıtlaması için şu soruları yöneltti: 

Devletin kolluk güçlerinin gözaltında olan kadınlara yönelik toplu tecavüz tehdidinde bulunduğu bilgisinden haberdar mısınız?

Türkiye,  işkence, kötü muamele karşıtı ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik uluslar arası sözleşmelerin imzacısı iken emniyet ve TEM Şubelerinde işkence, taciz ve istismarın yaşanmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Halfeti’de gözaltına alınan kadınlara toplu tecavüz tehdidinde bulunan kişi yada kişiler kimlerdir?  Bu kişiler hakkında yasal ve idari soruşturmalar açılmış mıdır? Açılmış ise soruşturma hangi aşamadadır? Açılmamış ise yasal gerekçesi nedir?

 Kadınların işkence gördükleri ve toplu tecavüz tehdidi aldıkları “arşiv odası” denilen odayı gözleyen güvenlik kameraları kayıtları incelenmiş midir? İncelenmemiş ise nedeni nedir?

Gözaltında olan kadınlara, işkence ve kötü muamele eden, toplu tecavüz tehdidinde bulunan kişiler, bu gücü nerden almaktadır?

İşkence görüntüleri  basına yansımış olduğu halde Bakanlığınız neden konuya ilişkin bir açıklama yapmamaktadır? Açıklama yapmamak kadına yönelik devlet şiddetini onaylamak değil midir?

Son 17 yılda kadına yönelik şiddet uygulayan, işkence ve kötü muamelede bulunan kaç kolluk görevlisi ceza almış, kaçı serbest bırakılmıştır?”

Kaynak: M.A

Editör: TE Bilişim