Gazete Emek- Ilısu Baraj projesi ve Hidroelektrik Santrali'nin (HES) iptal edilmesi talebiyle Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) 14 milletvekili, barajın su tutması durumunda etkilenecek bölgelerin İl ve İlçe Belediye Eş Başkanları, bugün saat 13.00'da Hasankeyf’te bir araya geldi. Barajın su tutmaması ve projenin iptal edilmesi talebiyle, baraj gövdesinin yapıldığı Ilısu Köyüne gitmek isteyen seçilmişlere izin verilmedi.

Köy girişinde yapılan basın açıklamasında, "Şirketler, barajın yapılmasının önündeki engelleri kaldırırken, kolluk kuvvetleri bizim burada basın açıklaması yapmamızı engelliyorlar. Bu engeller bize değil; tarihimize, kültürümüze karşı gerçekleştirilen cinayet girişimin önünde olunmalıdır. Açıklamanın engellenmesi kanunsuzdur, zorbalıktır" dedi.


Aralarında Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Ahmet Şık, Murat Çepni ve Feleknas Uca'nında bulunduğu 14 HDP'li milletvekili ile Ilısu barajında su tutması durumunda etkilenecek bölgelerin Belediye Eş Başkanları bugün saat 13:00’da Hasankeyf’te bir araya geldi. Seçilmişler, polis ablukasına alındığı görülen tarihi ilçeden, baraj gövdesinin yapıldığı Ilısu Köyüne gitmek için yola çıktı. Polis ve jandarmanın Ilısu köyüne girişin yasaklandığını belirtti. Bunun üzerine heyet 15.00'da köy girişinde açıklama yaptı. Heyet adına burada açıklama yapan HDP Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni, yasağa tepki göstererek,''Baraja gidip yerinde bu basın açıklamasını yapmamız kolluk kuvvetleri tarafından engellenmiş durumda. İnsanlık tarihi olan, sorumluluğumuzu yerine getirmek için buradayken ve kolluk kuvvetleri basın açıklamamız önündeki bütün engelleri kaldırması gerekirken, tam tersine engelliyor. Şirketler, barajın yapılmasının önündeki engelleri kaldırırken, kolluk kuvvetleri bizim burada basın açıklaması yapmamızı engelliyorlar. Bu engeller bize değil; tarihimize, kültürümüze karşı gerçekleştirilen cinayet girişimin önünde olunmalıdır. Vekiller olarak yapmak istediğimiz açıklamanın engellenmesi kanunsuzdur, zorbalıktır'' dedi.

"İktidarın görevi açığa çıkartmak"

Hasankeyf ve Dicle vadisinin öneminin vurgulayan Çepni,"12 bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz. Çok sayıda medeniyetin birbirini besleyerek ve geliştirerek büyüttüğü Hasankeyf medeniyeti bugün sular altında bırakılmaya çalışılıyor. Ilısu barajıyla bu medeniyet, 12 bin yıllık insanlık tarihi sular altında bırakılmaya çalışılıyor. Silinmeye, yok edilmeye çalışılıyor. Hasankeyf bugüne kadar iki kez saldırıya uğradı. Moğullar tarafından tümüyle yerle bir edildi fakat ondan sonra kendini tekrar toparlayabildi. Şimdi AKP döneminde de tümüyle yok edilmeye çalışılıyor. Burası yok edilmek yerine tam tersine hala açığa çıkartılmamış, arkeolojik kalıntılarla dolu. Yani iktidarın görevi aslında bunları açığa çıkartmaktır. Oysa tam tersini yapmaya çalışıyor. Yine burada endemik bitkiler ve hayvan yaşamı var. Projeyle Dicle yok edilmeye çalışılıyor. Yüzlerce kilometrelik Dicle ekosistemi yok edilmeye çalışılıyor" ifadelerinde bulundu.

"Hiç bir iktidarın, ülkenin inisiyatifinde olamamalı"

12 bin yıllık insanlık tarihinin ve birikimin hiç bir iktidar ya da ülkenin inisiyatifinde olamaması gerektiğini vurgulayan Çepni, açıklamanın devamında şunları söyledi: "O ülke,o iktidar bu insanlık tarihi hakkında karar veremez. Burası için tek karar verici merci var o da tüm dünya insanlığıdır. Çünkü burada çok sayıda medeniyet yaşamış ve bir kültür mirası biriktirmiştir. Oysa AKP iktidarı kendi renksizliğiyle, bütün renklere savaş açmış durumda. Tarihi, kendi ideolojik arka planıyla başlatmış ve bunu dışındaki bütün tarihi yok etmeye çalışıyor. Onlar için varsa yoksa para, beton ve inşaat. Paraya tabir etmedikleri hiç bir şey onlar için değer barındırmıyor. Hasankeyf'i yok etmek insanlığa açılmış bir savaştır. Dolaysıyla bütün insanlığı buna tepki vermeye çağırıyoruz."

Nehre girmek izne bağlandı

Hasankeyf Kaymakamlığı dün yaptığı açıklamada Hasankeyf'te 11-26 Temmuz 2019 arasında yapılacak tüm eylem ve etkinlikleri "temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması" gibi gerekçelerle izne bağladığını duyurdu. Ekoloji hareketleri önceliğinde, nehirlerin tahrip edilmemesi için ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi yarın Hasankeyf’ten Dicle’ye ‘Büyük Atlayış’ yapılacak. Kaymakamlık açıklamasında etkinlik öncesi Dicle Nehri’ne girmeyi izne bağladı. Açıklama da gerekçe olarak ta “Boğulma vakalarının meydana gelmemesi, can kayıplarının olmaması” denildi.

Kaynak: Cumhuriyet

Editör: TE Bilişim