Polis HDPliler'in Bağlar Belediyesi'ne girmesine izin vermedi. Yaşanan gerginliğin ardından HDPliler oturma eylemi yaptı. Eylemin ardından açıklama yapan HDP'den Bağlar Belediyesi Eş Başkanı seçilen ancak YSK tarafından KHK'li olduğu için mazbata verilmeyen Zeyat Ceylan, YSK'nin kendilerine tuzak kurduğunu belirtti.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) KHK ile ihraç edildiği için seçime aday olarak girmesine izin verdiği ancak seçildikten sonra mazbata almasına izin vermediği Bağlar'ın HDP'li adayı Zeyat Ceylan Bağlar Belediyesi önünde açıklama yaptı.
HDP'nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, HDP'li milletvekilleri ve HDP'den bu dönem seçilen belediye eş başkanları Bağlar Belediyesi'ni ziyaret edip açıklama yapmak istedi. Sabah saatlerinden itibaren Bağlar Belediyesi etrafında yoğun güvelik önlemi alan polisler HDPliler'in belediyeye girmesine izin vermedi.
Zaman zaman HDP'li yöneticiler ile polisler arasında sert tartışmalar yaşandı. Seçilmiş olduklarını ve belediyeye girmek istediklerini söyleyen HDP'lilere polis amiri: Siz daha başkan ya da belediye meclis üyesi değilsiniz sadece adaysınız. Mazbata alana kadar adaysınız başkanız diye hak iddia edemezsiniz. HDP'liler de polise: Hayır biz seçilmişiz, YSK bizim seçime girmemize izin verdi bizim seçilebileceğimize karar verdi ve seçildik.
Polislerin belediyeye girmesine izin vermediği HDP'liler belediye önünde yarım saatlik oturma eylemi yaptı. Eylemin ardından Bağlar'dan belediye başkanı olarak seçilen ancak verilmeyen Zeyat Ceylan bir açıklama yaptı.
Ceylan, yaşadıklarının büyük bir hukuksuzluk olduğunu belirterek, "Şuanda süreci bozan yüksek seçim kurulunun tam kendisidir. Bize göre bu bir tuzaktır. Bu tuzağı hazırlayan da Yüksek seçim kurulunun kendisiydi. Elbette siyasi iktidarın baskısı olacaktı, her zaman vardı yine olacaktı ama hiçkimse YSK'dan bu kadar aşikar bir hukuksuzluk beklemiyordu. Birinci hukuk ihlali bizim gibi KHK'lilerin mazbata alamamasıyla ilgiliydi. İkinci hukuk ihlali ise mazbatanın kime verileceğiyle ilgiliydi. Bildiğimiz kadaryıla mazbatanın ikinci olan partiye verilmesiyle ilgili karar 6'ya 5 ile alınmıştır. Biz bu süreci bir hukuksuzluk süreci olarak yorumluyoruz.
Bir zulüm süreci olarak yorumluyoruz. Halkımızın hakının bizden alınıp AKP'ye verilmesi olarak yorumluyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Ne biz ne de halkımız kabul etmeyecektir. Biz bu sürecin takipçisi olacağız. Demokratik teamüller çerçevesinde ne gerekiyorsa yapacacğız.
Biz hukuksal olarak da haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Seçme ve seçilme hakkı YSK'nin güdümünde olan bir durum değildir. Seçme ve seçilme hakkı anayasa ile güvence altına alınmıştır. Bunun için kararımızı Anayasa mahkemesine götüreceğiz oradan sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları mahkemesine kadar götüreceğiz." dedi.
