Gazete Emek- Seda Sayan'ın sunuculuğunu yaptığı TV programında inşaat işçileri hakkında söylediği sözlere, inşaat işçilerinden sert bir açıklama geldi. 


İnşaat İşçileri Sendikası (İNŞAAT-İŞ), Seda Sayan'ın "Kız yazık ne inşaat işçileri var. Onlar insan değil mi? Kız siz ne bekliyosunuz doğurmak için. Baktın adamın genleri güzel. Maşallah sırım gibi. Tuttuğunu koparıyor, kuvvetli! Yap çocuğu ne var?" sözlerine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

İnşaat-İş açıklamasında, "İnşaat baronları için cennete, bizler içinse cehenneme dönüşen şantiyelerde nasıl ki taşeron patronları için insan değil de servet üreten birer para makinasına dönüşmemiz isteniyorsa, Seda Sayan gibilerin fantezi dünyasında da ‘Sırım gibi, tuttuğunu koparan ve kuvvetli’ bir 'damızlık' olmamız isteniyor" dedi.

Sendikanın 'İnşaat işçilerinin Seda Sayan gibilerinin fantezilerinde yeri yoktur' başlıklı açıklaması şöyle:

Her türlü kuralsızlığın hüküm sürdüğü şantiyelerde alınmayan iş güvenliği önlemleri sonucu yaşadığımız iş cinayetleri; gasp edilen ücretlerimiz; kötü barınma koşulları ve insan sağlığını tehdit eden yeme-içme sorunlarımız; maruz kaldığımız hakaret, aşağılama, tehdit ve küfürlerin tek bir hecesi dahi TV’lerde yer almazken; Seda Sayan gibi bir TV şarlatanının fantezilerine araç edilmemiz bizler için asla kabul edilemez bir durumdur.

İnşaat baronları için cennete, bizler içinse cehenneme dönüşen şantiyelerde nasıl ki taşeron patronları için insan değil de servet üreten birer para makinasına dönüşmemiz isteniyorsa, Seda Sayan gibilerin fantezi dünyasında da ‘Sırım gibi, tuttuğunu koparan ve kuvvetli’ bir “damızlık” olmamız isteniyor.

Köle sahiplerinin köleleri her açıdan metalaştıran yaklaşımlarını az çok biliriz. Duygusu, beklenti ve hayalleri yoktur kölelerin. Sahipleri için onlar önüne konulan yemeğin karşılığını gladyatör arenalarında canlarıyla, sürüldükleri işlerde tüm yaşamsal enerjileriyle ve rızaları olmayan (olmamak zorunda olan) cinsel sömürüyle öderler. Sayan gibi medya soytarılarının bizimle ilgili harcadığı sözler de aynı mantığın günümüzdeki izdüşümü değil de nedir?

Bizi de kendilerinin her şeyi paradan ibaret gören, ruhlarını onun o pisliğinin içinde kaybeden insanlar olarak görüyor olmalı ki, program yaptığı kadına sanki hemen satın alınmaya hazırmışız gibi “ne olacak al bir inşaat işçisi” diyebiliyor. Söyleyecek söz bırakmayacak açıklıktaki bu çürümüşlüğü tüm sınıfımız adına bir kez daha lanetliyoruz.

Her gün farklı renk ve tonlarla karşılaştığımız bu söylemlerle bir kez daha bu düzenin ne kadar çürümüş olduğunu ve artık burnumuzun direğini çatlatacak kadar ağır kokular saldığına tanık oluyoruz. Emekçilerin yaşamını ve kimliğini magazin malzemesi haline getiren medya ve onun türden türe-renkten renge giren gösteri maymunları, hizmet ettikleri bu düzenin tüm ağır koku ve lekesini iliklerine kadar taşıdıklarını bir kez daha göstermiş oluyor. Seda Sayan gibilerinin gözünde biz işçiler istatistiklerde birer sayı, servet üreten birer araç, duygusu, iradesi ve benliği olmayan insan dışı varlıklar ve dahası damızlığız sanki…

Nasıl ki inşaat baronları ve taşeron patronlarının gözünde biz işçilerin can bedeli birkaç kuruşluk “kan parasıyla” geçiştiriliyorsa, Seda Sayan gibilerinin gözünde de çocuk sahibi yapan birer ‘araç’ gibi görülüyoruz.

Seda Sayan söylediği bu sözlerle nasıl bir insani ve ahlaki anlayışa sahip olduğunu ortaya koyuyorsa, aynı zamanda burjuva sınıfın emekçiler hakkındaki düşüncelerine de tercüman oluyor.

Bu yüzden Seda Sayan’a bir söz, işçinin hakkını gasp eden patron sınıfına ve emekçilerin yaşamını açlık, sefalet, yoksulluk ve yoksunlukla yozlaştıran bu lanet düzene birçok söz söylememiz gerekiyor.


Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim