Gazete Emek- 15 Temmuz 2016 sonrası yaşanan OHAL süreci binlerce kişinin ihraç edildiği bir süreçti. Bugün hâlâ ihraçlar devam ederken KHK’liler ise bir şekilde yaşama tutunmaya çalışıyorlar.

OHAL dönemi boyunca ekonomik sıkıntıların da zirveye çıktığı bu dönemde iş bulamayan, yoksullukları artan pek çok KHK’li intihara sürüklendi. Onlardan biri de KHK ile Diyarbakır Çocuk Hastanesindeki görevinden ihraç edilen sağlık emekçisi Fatma Demirel oldu. Röntgen teknikeri olan ve ihraç edilen Fatma Demirel’in son dönemlerde iş aradığı ve bulamadığı ortaya çıktı. Demirel’İn ağabeyi, son sürece kadar Fatma Demirel’in işe geri dönme umudunu koruduğunu söyledi.

Yaşamına son veren Fatma’nın ağabeyi Emrah Demirel, Fatma’nın yaşadıklarını anlatırken kardeşinin tek başına bırakıldığını belirtti:

“İlk KHK ile ihraç edilen sendika üyesiydi. Artık ihraç sebebi neye dayandırılarak yapıldıysa... Sonuçta sosyal devlet bu şekilde davranmamalıydı. İnsanların çocuklarının olduğu, bundan sonraki yaşamında bir psikolojik desteğe ihtiyaç duyabilecekleri, bunlarla ilgili hiçbir şey yapılmadı ve tek başına bırakıldı. Biz ailece elimizden geleni yapmaya çalıştık tabii ki ama sonuçta insanlar kendi içlerinde yalnız kaldıklarında neler yaşayabildiklerini çok da kestiremiyorsunuz. Bu meslek için okudu, çalıştı ihraç oldu, sonrasında da çok çaba sarf etti geri dönebilmek için bir türlü olmadı ama inancını koruyordu ‘geri döneceğim işime‘ diye. Son bir kararla herhalde tekrardan olmayacağı söylenince böyle bir karar verdi. 17 yaşında bir kızı var şimdi onun için çabalayacağız.”  

KHK’LİLER DIŞLANIYOR, YALNIZLAŞTIRILIYOR, İNTİHARA SÜRÜKLENİYOR…

Fatma Demirel’in sosyal medyadan intiharını duyuran ve ihraçların sonucunda intihara sürüklenen onlarca kişi olduğunu belirten HDP’li vekil Ömer Faruk Gergerlioğlu, edindiği bilgileri Evrensel ile paylaştı:



“KHK’li Diyarbakır Çocuk Hastanesinden ihraç, röntgen teknikeri bir arkadaşımız. Boşanmış ve 17 yaşında bir çocuk sahibi. Özel sektörde sanırım çalışmaya gayret ediyormuş.  Zaten ihraç öncesi de siyasi meselelerden de gözaltı ve tutuklamalar yaşamış. Cezaevinde kalmış, işkenceler görmüş, üst üste yoğun travmalara uğrayan bir kadın” dedi.

Beş yıldır yaşanan bu olaylara dikkat çektiklerini belirten Gergerlioğlu “Adeta bir soykırım boyutunda, yüze yakın KHK’li intihar etti. Belki daha fazladır bildiklerimiz o civarda, bir de KHK’li yakınlarının girdikleri depresyon, duydukları ihraç haberi sonrası KHK’li annesi, babası, çocuğu, eşi intihar eden var. Çünkü bir aile travmasına yol açıyor, sosyal çevre travmasına yol açıyor KHK’liler tamamen yalnızlaştırılıyor. Kimisinde tamamen ailesi bile terk ediyor, vatan haini şu bu, terörist diye niteleyebiliyor. İnsanlar evinde bir camın önüne bile çıkmaya çekiniyor, KHK’li olduğu belli olmasın, evde olduğu belli olmasın diye uğraş veren birçok insan olduğunu biliyorum, bana böyle bizzat anlatan insanlar oldu. İktidar sahipleri tarafından dışlanıyor yani çok yoğun bir dışlama, ötekileştirme var.”

KHK’lilerin yaşadığı en büyük sorunları “ekonomik sıkıntılar, depresyon ve sosyal dışlama” olarak sıralayan Gergerlioğlu, “Tüm bunlar insanları ruhen mahvediyor. Karı koca ihraç edilenler var, zaten ekonomik olarak bir travma yaşamışsınız bir anda eksiye düşüyorsunuz yani dünün hali vakti yerinde olan ailesi ihraçla karşı karşıya kalıyor, cezaevleri, çoluk çocuğun ortada kalması, başkalarına muhtaç olmaya başlıyorsunuz, sadaka, zekât almaya başlıyorsunuz. Büyük şoklar yaşatıyor insanlara, çok boşanma hadisesi oluyor. Toplum oranlarının çok üstünde, intihar ve boşanma oluyor” dedi.

GERGERLİOĞLU: BU İKTİDAR GİTMEZSE BU SORUN DÜZELMEZ

Yargı sürecinin de kötü bir şekilde yürütüldüğünü söyleyen Gergerlioğlu, ancak mevcut iktidarın son bulmasıyla hukukun geri gelmesiyle meselenin tam anlamıyla çözülebileceğine dikkat çekti: “Anayasa Mahkemesi bile ‘bu yaptığınız yanlıştır’ dese OHAL Komisyonu ret kararı veriyor. Ne yargı var ne adalet. Şu anda vahim bir tablo var yüzde 90 oranında ret kararı verildi, 152 bin insan KHK ile atıldı yine on binlerce insan bakanlık kararı ile atılıyor. Önce atıyorlar, sonra o 20 yıl sürecek yargı süreciyle işini hallet diyorlar, bir çaresizlik kuyusunun dibine atıyorlar insanları. Bu iktidar değişmeli ki, hukuk geri gelmeli ki bu KHK meselesi çözülsün. Bu iktidar gitmezse bu sorun düzelmez çünkü iktidar hukuksuzluğun dibini bulmuş durumda.”

Bu noktada toplumsal dayanışmanın öneminin ortaya çıktığını söyleyen Gergerlioğlu, son olarak: “Şu anda önemli miktarda toplumsal dayanışma, hassasiyet lazım, tüm toplumu KHK’li insanların sorunlarına duyarlı olmaya çağırıyorum” dedi.

“DÜŞMANCA HUKUKUN SONUCU”

İntihar eden sağlık emekçisi Fatma Demirel Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyesiydi. SES Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Şiyar Güldiken de intihar eden üyeleri Fatma Demirel’e ilişkin şunları söyledi:


“90’lı yılların başında çocuk hastanesinde röntgen teknikeri olarak çalışmaya başlayan bir arkadaşımız. 2010’da bir cezaevi süreci oldu kısa süreliğine sonrasında işinden edildi, sonra tekrar geri döndü. En son 2016 yılında ihraç edildi. 48 yaşında, bir süre önce eşinden boşandı. Bir dönem ruhsal zorluklar yaşadı, doğal olarak insanların baş etme mekanizmaları çalışamadı. En nihayetinde bu ülkenin Cumhurbaşkanı ‘ağaç kabuğu yesinler’ diye düşmanca bir hukukla yaklaştı ihraçlara. Arkadaşımız bir Kürt kadının başına gelebilecek her türlü acıyı yaşamıştır. Bunun içinde şiddet de var, erkek şiddeti de var, devlet şiddeti de var.”

İhraç edilen birçok insanın beraat kararı olmasına rağmen iade edilmediklerini belirten Güldiken, OHAL Komisyonunun oyalama komisyonu olduğunu söyledi: “Beş yıldan daha fazla bir süredir insanlar haksız hukuksuz ihraç edildiler. İhraçların büyük bir çoğunluğunun mahkeme kararları beraat olmasına rağmen işlerine iade edilmedi. OHAL Komisyonu bir oyalama komisyonudur. Öfkeliyiz!”



SES KAYDI ORTAYA ÇIKTI

Gazete Duvar'dan Fırat Bulut'un haberine göre çok sayıda sosyal medya kullanıcısı Fatma Demirel’e ( Evin Güneş ) ait son mesajların ekran görüntüsünü paylaşarak intihar etmediğini intihara zorlandığını yazdı. Gazeteci Rozerin Urucu, Fatma Demirel’in ses kaydını paylaştı. Ses kaydında Fatma Demirel, eski erkek arkadaşından şikayetçi olduğunu ve öldürülmekle tehdit edildiği anlatılıyordu. Urucu, Fatma Demirel’in yaklaşık 9 ay önce kendisine ulaşarak yaşadıklarıyla ilgili haberini yapmasını istediğini ancak daha sonra tehdit edildiği için bu isteğinden vazgeçtini söyledi.
 Urucu, Evin Güneş’in maruz kaldığı şiddetten dolayı kadın kurumlarından da yardım istediğini ancak depresif değişken ruh halinden dolayı kimsenin ona yardım etmediğini öne sürdü.

Fatma Demirel ses kayıtlarında ölümle tehdit edildiğini özetle şöyle anlattı: 

“Çok da iyi değilim, anlattığım mesele hala devam ediyor. Bana senin yanındayız diyen herkes uzak durdu, uzaklaştı. Yani bu nasıl bir şey ise. Bu adam en son dün, şikayetini geri çekmezsen kafana sıkacağız diyen bir amcasının oğlunu getirdi. Terkan Üzümlü köyünün korucusu Salih bunun amcası, Mehmed Ronahi’nin amcası 'kafanıza sıkacağız' dedi. Ben de 'Sıkmazsanız şerefsizsiniz' dedim. Normalde ben bu süreç bitsin iyileşmek istiyorum, unutmak diye bütün şikayetlerimi geri çekecektim. Bazılarını çekmiştim. Heja ile ilgili kısmı yarın çekecektim."

Editör: TE Bilişim