Gazete Emek-10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin “tüzüğündeki teknik eksikler” gerekçe gösterilerek Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılması Ankara'da sivil toplum örgütleri tarafından protesto edildi. Dernek çalışmalarını Vakıf çatısı ile sürdürme kararı aldı. 


10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin “tüzüğündeki teknik eksikler” gerekçe gösterilerek Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılmasını “hukuksuz” olarak niteleyen 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, TMMOB, KESK, DİSK ve TTB 14 Şubat 2018 tarihinde Tüm-Bel-Sen genel merkezinde ortak bir basın açıklaması düzenledi. 

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, DİSK Dev Maden- Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TTB Merkez Konsey Veznedar Üyesi Selma Güngör, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, 10 Ekim Der Avukatı Mustafa Kemal Baran ve 10 Ekim Der’den İhsan Seylan’ın katıldığı açıklamanın tam metni şöyle:

KAPATILAN 10 EKİM BARIŞ VE DAYANIŞMA DERNEĞİ, VAKIF OLUYOR

“Tüzüğünde teknik eksikler” bulunduğu gerekçesi ile kapatılan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Coşgun, faaliyetlerini vakıf tüzel kişiliğyle sürdürme kararını açıkladı

Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı ve katliamda yaşamını yitiren avukat Uygar Coşgun'un eşi Mehtap Sakinci Coşgun, “10 Ekim adalet ve barış talebimiz kapsamında siyasetler üstü kurduğumuz örgütlü mücadele, hız kesmeden ve kurumsal başka bir yapıyla devam edecektir. 10 Ekim aileleri, yine aynı amaçlar doğrultusunda ve Vakıf tüzel kişiliğiyle yoluna devam etme kararı almıştır” dedi.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin “tüzüğündeki teknik eksikler” bulunduğu gerekçesi ile Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılması tepki çekti. Kapatma kararını “hukuksuz” olarak niteleyen 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile ortak basın açıklaması düzenledi. Tüm-Bel-Sen genel merkezinde düzenlenen açıklamada konuşan Coşgun, 28 ay önce yüreklerine düşen ateşin hala yandığını belirterek, örgütlü mücadeleden vazgeçmeyeceklerine vurgu yaptı. 

Dernek dayanışmayı pekiştirdi

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin 9 Mart 2016’da 54 kurucu üye ile adalet talebi ve dayanışma duygusuyla kurulduğuna değinen Coşgun, “10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, yurttaşların barış ve demokrasi talebinin ta kendisidir. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı sonrası kurulan derneğimiz, yaklaşık 23 aydır aileler, sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin verdiği güçle faaliyetine devam etmektedir. Derneğimiz, 30’u aşkın yaralının tedavisine katkı sunulması, mağdurların hukuki işlemlerinden doğan yargılama giderlerinin karşılanması, ceza davasının teminatı olan ailelerin Türkiye’nin dört bir yanından gelerek davalara devamlılığının sağlanmasını yürütmektedir. Ailelerin kendi içinde kenetlenmesini ve her ayın 10’uncu gününde 10:04’te Ankara Garı’nda anmaların kesintisiz olarak gerçekleştirilmesi gibi elzem konuları hayata geçirmektedir” diye konuştu.

 Usuli bir eksik yok

Coşgun, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin, Ankara İl Dernekler Masası’na dernek tüzüğünün sunulmasından itibaren yaşadığı zorluklardan kaynaklı, iki defa tüzük değişikliği yapılması talebine kadar, başından itibaren hukuki iradesi sekteye uğratılmak istendiğine dikkati çekti. “Hukuken gereken ne ise dernek olarak yerine getirmiş  isek de  kesinlikle bir derneğin kapatılmasına sebebiyet verecek usuli bir eksikliğimiz olmamıştır” diyen Coşgun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dernek Tüzüğümüzün 5. maddesindeki ‘üyeliğin askıya alınması’ ile ilgili düzenleme, Dernekler Masası tarafından yasaya aykırı addedilerek, derneğimiz hakkındaki fesih davası aleyhimizde kabul edilmiştir. 
Bu düzenlemede hukuken hiçbir engel yoktur. Üstelik tüzük değişikliğinin gerçekleşebilmesi için yeniden genel kurul yapılması yönündeki talebimizde İl Dernekler Masası tarafından ret edilmiştir. Kapatılma kararının hukuki saiklerle verilmediği kanaatindeyiz.  Bu karar, toplum vicdanında 10 Ekim katliamının açtığı yarayı yeniden kanatmaktır. Ve aynı zamanda geride kalan bizlerin ‘unutmama, unutturmama’ iradesini de tanımamaktır.”
 

Editör: TE Bilişim